ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, bundan yaklaşık on gün kadar önce, Silahlı Kuvvetler mensuplarıyla ilgili olarak yapılan maaş düzenlemeleri sırasında, devlette bir dengenin olduğunu, bu dengenin herhangi bir noktasında bir sarsıntı yarattığınız andan itibaren bunun dalga dalga büyüyerek yayılacağını, hemen Silahlı Kuvvetlerden sonra polislerin bunun peşinden geleceğini, polislerden sonra da hemen, derhâl hâkimlerin geleceğini yani yargı sınıfının geleceğini, ondan sonra da bunu tutmanın mümkün olmayacağını söyledim. Dolayısıyla, böyle bir düzenlemeye kalkıldığı zaman kamu personel rejiminin dengeleri içerisinde ne yapılması gerekiyorsa, bütçeden personel için ne kadar kaynak ayırmak gerekiyorsa bütün bunların hepsinin hesabının yapılıp toplumda huzursuzluk yaratmadan herkese verilebilecek oranda ve birbiriyle dengeli bir şekilde artış yapmadığınız sürece bu işin durdurulmayacağı söylendi ve şu anda bu geldi. Burada çok ciddi anlamda değişiklikler yapıldı; sadece mevcut tazminatlarının artırılmasıyla kalmadı, büyük kentler için farklı tazminat miktarları, emniyet genel müdürü için farklı tazminat miktarları... Kısacası, şimdi, çok geniş bir kitleyi beklenti içerisine sokan bir düzenlemeyle karşı karşıyasınız.

Bütçe hakkının kullanılmasıyla ilgili olarak iktidar partisinin olanaklarını ve yapabileceklerini yapacağını her fırsatta söylüyoruz, yapılacak bunların hepsi. Yapılacak da bundan sonra geleceklerde ne yapılacak? Bütün olay bu. Öğretmenler de bekliyor. Elbette ki toplumda çok önemli hizmetler gören, bazen sorumlulukları aşırı şekilde artan, yaşamlarını ortaya koyarak çaba gösteren insanlarla ilgili olarak bu tür ödemelere karşıtlık diye bir şey söz konusu olmuyor, olamıyor ama devlette bir dengenin olması kesin olarak, kaçınılmaz olarak duruyor. Daha önceki dengelemelerden bakarsanız eğer, şu anda yaptığımız düzenlemelerle aşağı yukarı emniyet müdürleriyle yarbayların düzeyini eşitlemiş oldunuz, bu hâle geldi. Bu dengeler böyle kuruluyor zaten ama bu dengelere paralel olarak kurulacak başka şeyler de var ancak kendi içerisinde de huzursuzluklar yaratacak şeyler yapıyoruz. Buradaki özellikle de emniyet hizmetleri sınıfının tazminatlarının dağıtılması sırasında kendi içerisinde de tartışmalar yaratacak bazı farklılıklar, çelişkiler var. O nedenle böyle bir şeye girişilmesinin doğuracağı sonuçlar daha önceden söylendi ama böyle bir çalışma yapmak veya böyle bir çalışmaya kalkışma konusunda maalesef talepler -yani beraberce bütün bunların hepsinin yapılması konusunda- karşılık bulmadı. Şu anda Türkiye'deki bütün kamu görevlilerinin hepsi gözünü kulağını buraya çevirdi, buradan çıkacak sonuçları bekliyor ve bunun peşinden sonuçları gelecektir.

O nedenle, bu çıkartılacak, öyle gözüküyor ancak kendi içerisindeki dengelerin korunmasının da büyük önemi var. Daha önceden uzlaşma sağlandı mı, konuşuldu mu, onu bilmiyorum. Eğer bunlar konuşulmadıysa yarın aynen bundan sonra gelecek er ve erbaşlarla ilgili düzenlemelerde olduğu gibi yeni düzenlemeler yapmak zorunda kalacaksınız. Er ve erbaşlarla ilgili olarak çok net bir şekilde denildi ki: "Asgari ücretin brüt tutarı esas alınarak yapılacak olan hesaplamaların yerine memur maaş katsayısına göre yapılan düzenlemeler sonucunda o insanların müktesep hakkı olan 561 liraları ellerinden alındı." Şimdi, onu düzeltecek madde geliyor peşinden, yarın başka şeyler için de gelecek. Bu işler peş peşe karışmaya başladığı andan itibaren devlet ciddi anlamda sıkıntılara girecek. Ben bu konudaki uyarıyı yapmakla kendimizi görevli addediyorum.

Bunun ötesinde, daha doğrusu hizmet sınıfının tazminatlarıyla ilgili olarak yapılan ödemelerin ötesinde emeklilerine de yansıyacak düzenlemelere ihtiyaçları var bu insanların. Katsayılarla ilgili olarak düzenleme bunun peşinden geliyor, geliyor ama o dengenin o zaman daha önce kurulan çerçevede götürülmesi gerekiyor yani 3 binle sınırlı tutmamak gerekiyor en azından bütün onların hepsini. Bu hususların mutlaka buralarda dikkate alınması gerekiyor, çok farklı ve ayrıntılı çalışmalar yapmak gerekiyor. Bu konuda şişeden cin çıktı, bu ifadeyi kullanayım. Bunun yeniden içerisine sokulması mümkün olmayacağına göre, doğru dürüst, toplumda infial yaratmayacak, bütün kesimlerin beklentilerini karşılayacak bir çalışmanın en kısa süre içerisinde buralarda sonuçlandırılması çok doğru bir olay olacaktır diyorum.

Teşekkür ederim.