Komisyon Adı | : | (10/983,984,985,986,987,988) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Komisyon Başkanı Atay Uslu'nun, Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz'ın Komisyon gündemiyle ilgili yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ve konuşması esnasında çıkan tartışmaya ilişkin açıklaması |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 24 .04.2024 |
BAŞKAN ATAY USLU - Arkadaşlar, tabii, oturumumuzun ilk kısmında arkadaşların birbirlerine karşı ithamları oldu. Ben şunu söylemek istiyorum: Arkadaşlarımızın...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Benim olmadı bir ithamım ama karşı taraf...
ŞAHİN TİN (Denizli) - Bizi zıplattın ya top gibi, daha ne olsun?
BAŞKAN ATAY USLU - Şahin Bey, lütfen...
Bakın, tekrar söylüyorum: Biz üç ay boyunca çalışacağız, bize yüklenen misyon... Bakın, orada, İliç'te hâlâ o yığınların altında bekleyen kardeşlerimiz var, onların yakınları var, büyük bir felaket var, hepimizi derinden üzen bir felaket var, hem o var hem bu konuda hakikaten hassas bir şekilde çalışılması görevini veren Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu var, partilerimiz var. Bu hassasiyet içinde, birbirimizi kırmadan, birbirimizi itham etmeden bence bu çalışmayı yapalım. Bunun sonunda da -en başta da söyledim- hep beraber bir rapor hazırlayalım; bir daha bu kazalar olmasın ama ülkenin kaynakları da güvenilir bir şekilde, sürdürülebilir şekilde, uygun bir şekilde kullanılabilsin. Bunun optimal noktası vardır; dünya bunu yapıyorsa biz de yapabiliriz, eksiklerimiz varsa kanundaki eksiklerimizi ifade edeceğiz -en başta söyledim- uygulamada eksiklerimiz varsa uygulamadaki eksiklerimizi ifade edeceğiz. Zaten olayın idari ve adli boyutu araştırılıyor. Biraz önce arkadaşlarla da konuştuk; yani biz savcı değiliz, hâkim değiliz, mahkeme değiliz; evet, bizim burada yaptığımız araştırmalarda ortaya çıkan belgeler, raporlar mahkemelerde ister istemez kullanılacaktır, doğrudur. Bizim, mahkemelerde kullanılabilecek bir sonuca doğru, çalışmaya doğru gitmemiz gerekiyor. Ben şunu söylemek istiyorum: Raporun en sonunda söyleyeceğimizi bugün söylersek söylediklerimizin bundan sonra bir anlamı kalmıyor; biz yargıç değiliz arkadaşlar, biz bir araştırma komisyonuyuz -adı üstünde- ve bugün başladık. Yani birçok arkadaşımız teknik boyutuyla olayı daha bilmiyor, bilmiyoruz. Yarın, önümüzdeki hafta -esas bu toplantıyı onun için yapıyoruz- kimi istiyorsanız, hangi bakanlığı istiyorsak beraber karar verelim, çağıralım, dinleyelim; ilgili bakanlıktaki arkadaşlara, ilgili bürokratlara bu soruları soralım. Soru sormakta sorun yok ama itham etmek bence yanlış. Bunun için bu toplantıyı yapıyoruz. Benim fikrim -tabii, bakın, burada bir şey olgunlaştı- önümüzdeki hafta, uygun gördüğünüz tarihte, pazartesi olur arkadaşlar, çoğunluk "Pazartesi gelemeyiz." derse salı olur ama salı günü ilk bakanlık olan Enerji Bakanlığı... Bu işin en hassas kısmı, en önemli kısmı Enerji Bakanlığı. Sayın Bakanımızı Bakanlığın alt birimleriyle beraber -MAPEG olur, beraberinde Maden Tetkik Arama Enstitüsü olur- veya diğer kurumlarla beraber çağıralım; hem olayla ilgili bize bilgi versinler hem Türkiye'deki altın madenciliği hem dünyadaki altın madenciliğiyle ilgili bilgi versinler hem altın madenciliğinde kullanılan teknolojilerle hem de ruhsatlandırılmasıyla hem de diğer bakanlıklarla ilgisiyle bize geniş bir bilgi versinler, brifing sunsunlar, biz de sorularımızı soralım. Ardından bu konuyla ilgili ikinci bakanlık Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız; onu çağıralım. Çarşamba günü 1 Mayıs İşçi Bayramı, o gün olmaz ama perşembe günü uygun görürseniz toplanalım. Bir ertesi günü Çalışma Bakanlığını çağıralım; iş güvenliği, işçi sağlığı boyutu var. Bir sonraki gün AFAD'ı çağıralım. Biraz önce sayın vekilim dedi ki: "Su kirliliği söz konusu." Su kirliliğiyle ilgili Devlet Su İşlerinin aldığı önlemler nedir? Çevre Bakanlığımızın suyla ilgili bir genel müdürlüğü var diye biliyorum veya Tarım Bakanlığının; o genel müdürlüğü çağıralım. Sudaki kirlilik konusunda yapılan ölçümler nedir; yaptıkları, aldıkları önlemler nedir?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sağlık Bakanlığını da çağıralım.
BAŞKAN ATAY USLU - Ben size söz vereceğim Sayın Vekilim.
Bunları hep beraber dinleyelim. Bunun dışında, kamuda dinlememiz gereken bir bakanlık varsa onları da dinleyelim, sonra oturalım arkadaşlar, diyelim ki: "Yeterince teknik bilgi aldık, sahaya mı gidelim? Acaba bir daha mı dinleyelim?" veya "İlgili firmayı mı çağıralım? İlgili firmayı orada mı dinleyelim, burada mı dinleyelim?" Bunlara hep beraber karar verelim. Ben işe biraz oradan başlamak gerektiğini düşünüyorum. Bununla ilgili kamuoyunda onlarca yazılmış ön rapor var, savcılık raporları var, odaların yazdığı raporlar var, partilerin yazdığı raporlar var. Zaten biz bunları az çok takip ediyoruz, çalışıyoruz, inceliyoruz hep beraber ama burada önce bugün, lütfen, sizden istirhamım, ilk nereyi dinleyelim; akademik çevreyi mi dinleyelim yoksa bürokrasiyi mi yani devleti, yürütme organını mı dinleyelim; bunlara karar verelim. Sürecin içerisinde bunları tartışmak daha iyi. Mutlaka STK'leri dinleyeceğiz yani bununla ilgili maden mühendisleri, jeoloji mühendisleri, kimya mühendisleri, bununla ilgili odaları; bunları mutlaka dinleyeceğiz. Akademik çevrelerden Komisyonumuza ulaşıp bu konularda uzman olduğunu söyleyen hocalarımız var, diyorlar ki: "Sunum yapmak istiyoruz, bilgi vermek istiyoruz." Dinleyebildiğimiz kadar, maksimum, akademik çevreyi de dinleyelim, uluslararası kuruluşlardan dinlenilmesi gereken -bazı arkadaşlar teklifler getiriyorlar bana- kuruluşlar varsa onları çağıralım, dinleyelim ama en sonunda yargınızı da raporumuza yazalım. Önce yapmamız gereken araştırma yani komisyonların da yapması gereken konuyu araştırmak, araştıralım. Onun için biraz size müdahale etmek zorunda kaldım Sayın Vekilim.
Ha, üslup olarak da bence arkadaşlarımızın birbirine sert davranmasına gerek yok. Biz burada gerekli uyarıları da yaparız.
Buyurun, sizden kısa bir kısa bir değerlendirme alayım, daha sonra da arkadaşlara sırayla söz vereyim.
CUMHUR UZUN (Muğla) - Usul açısından bir şey rica edebilir miyim Başkanım?
BAŞKAN ATAY USLU - Usul açısından bir söz veriyorum.
Buyurun.