KOMİSYON KONUŞMASI

MERVAN GÜL (Siirt) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Komisyonumuzun hayırlara vesile olmasını Yüce Rabb'imden temenni ediyorum ve ben hayırlı kararlar da alacağımıza inanıyorum ama tabii önce birbirimize saygılı olmamız lazım ve diğer taraftan da yani iyi bir teşhis yapmamız lazım, o teşhis sonucunda Allah'ın izniyle tedavi kolaydır. Bakın, ben yolda gelirken baktım bir şoför uyuyor ve ileride uyardık, dedik ki: "Kardeşim, uyuyorsun." Yani insanın olduğu yerde illa ki hata olacak, bundan sonra kazalar olmayacak diye bir şey yoktur. Elbette onlar da olacak ama bizim bütün amacımız, bütün hedefimiz bundan sonra bu kazaların yaşanmaması veya bunları minimize edebilmek; bizim bütün gayemizin, bütün çabamızın bunun üzerinde olması lazım.

Ben bir jeoloji mühendisi olarak... Yani elbette ki biz madenlerimizi çalıştıracağız, işleteceğiz ama elimizden geldiği kadarıyla böyle kazasız bir şekilde bunları işletebilmek... Zaten sen bunu işletmediğin zaman olmaz yani ülkenin o zaman şeyi olmaz, o zaman başkaları gelsin, bu madenlerimizi işletsin; öyle bir şey olur mu? Olmaz. Elbette ki biz işleteceğiz ama ne yapacağız? Yani bu hatalardan da biz ders çıkaracağız. Ne yapmamız lazım? Benim naçizane görüşüm: Bir, Enerji Bakanlığından özellikle bu konuda uzman olanları; mesela, MTA'da o teknik heyeti veya genel müdür, genel müdür yardımcısını çağırıp dinlememiz lazım, önce bunları bir dinleyelim. Diğer taraftan, mesela MAPEG'den elemanları dinleyelim. Sağlık Bakanlığından veya yani mesela, burada gerçekten su kirliliği var mı, yok mu? Mesela, DSİ'yi dinleyelim. Biz, bunları dinlediğimiz zaman, o zaman ortaya çıkar ve ondan sonra bu işletmecilik nasıl yapılıyor, gerekirse biz kendimiz de gider görürüz, o sahayı görürüz. Yani ben inanıyorum; bir jeoloji mühendisi, bir teknik eleman gözüyle biz olaya baktığımız zaman biz göreceğiz bazı şeyleri orada, bak göreceğiz. Nitekim, oradaki teknik elemanları da dinlediğimiz zaman zaten ortaya çıkacak. Hani bizim buradaki ana hedefimiz, ana amacımız bundan sonra bu kazaların olmamasıdır yani zaten bu Komisyonun da ana amacı benim kanaatime göre budur, yoksa, mesela, "Orada, işte, bu teknik eleman hata yapmış, bunu yapmış." değil. Bak, Siirt Şirvan Madenköy'de ben bunu yaşadım ve gördüm. Orada nedir? Bir teknik heyetin yani oradaki bir teknik elemanın orayı gidip düzenli bir şekilde kontrol etmemesinden dolayı heyelan olmuş. Yani teknik eleman orada yürüse, incelese ben inanıyorum ki o heyelanı görecek ve o insanlarımız belki ölmeyecekti. Tabii, o ecel olayı farklıdır ama biz önce üzerimize düşeni yapacağız ve ondan sonra tevekkül edeceğiz. Yani akıl ne içindir? Akıl önce tedbir almak içindir, bizim bütün çabamızın bunun üzerine olması lazım, yoksa ben sizi eleştireyim, sen beni eleştir, diğerini eleştir "İşte, suçlu budur, filankestir" değil, bizim derdimizin o olmaması lazım; bizim derdimizin, bundan sonra ne yapmamız lazım ve önümüze nasıl bir yol haritası çizmemiz lazım, bence bu olması lazım. Biz, bunu uyguladığımız zaman, Allah'ın izniyle, gelecekte bu ülkeye hayırlı bir hizmet de yapmış oluruz, hem madenlerimiz olsun hem diğer çalışmalarımız olsun... Elbette, biz altını da çıkaracağız, bakırı da çıkartacağız, gümüşü de çıkaracağız.

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Ama biz çıkaralım.

MERVAN GÜL (Siirt) - Biz çıkaracağız ve teknik kurallar çerçevesinde çıkaracağız.

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Yabancı şirketler alıp götürmesin.

MERVAN GÜL (Siirt) - Yabancı şirketleri de çalıştırabiliriz ama nasıl çalıştıracağız?

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Kanunun şartlarına göre.

MERVAN GÜL (Siirt) - Elbette.

Bizim kontrolümüzde olacak onlar da, bizim bilgimiz dâhilinde olacak yani biz bunu yaparız. Diyorum ya, bak, mesela benim memleketimde, Siirt Madenköy'de şu anda, biz bakırı çıkartıyoruz ve işletiyoruz.

Diğer taraftan, mesela, çinko hakeza; Hakkâri'den çinkoyu getiriyoruz, o geçmişte mesela vatandaşın giremediği yerlerden şu anda çinko geliyor ya. Yani bizim bunları yapmamız lazım ama nedir? Önce, bizim bir hedefimizin, bir amacımızın olması lazım. Bakın, 7 kardeşimiz -mekânları cennet olsun- şu anda toprak altındadır. Biz, bunlardan elbette ders çıkaracağız, biz bunu yaptığımız zaman, Allah'ın izniyle, bir sorun olmaz ve nitekim başta da söylediğim gibi yani insanın olduğu yerde elbette yanlışlar olur, hatalar olur ama önemli olan bunu minimize edebilmektir. Otoban yapıyoruz, otobanda da biz kaza yapıyoruz. Eğer ki biz kurallara uygun... Mesela, 120 kilometre hızla gidilmesi gereken yerde ben eğer ki 180 yapıyorsam kazaya davetiye çıkartıyorum; budur. Yani biz bunu sağlıklı bir şekilde yaparsak ve birbirimizi de dinlersek bu Komisyon, Allah'ın izniyle, hayırlı bir karar alacak ve gelecekte de hayırlı hizmetlere de vesile olacak.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.