KOMİSYON KONUŞMASI

MUSA ÇAM (İzmir) - Kuşkusuz, birtakım iyileştirmelerin yapılması doğru ama benden önceki konuşmacı arkadaşlarımızın da söylediği gibi kamu çalışanları arasında gerçekten büyük bir adaletsizlik ve büyük bir haksızlık var. Bu özellikle son on yıl içerisinde birtakım iyileştirmeler yapıldı ama adaletsizlikler de çok büyük boyutlara ulaştı, yukarıdakiyle aşağıdakiler arasında büyük bir mesafe ve açı gittikçe büyüdü. Buna köklü bir şekilde, genel anlamda bir reform yapmak gerekiyor. Yoksa böyle lokal olarak, bir dönem öğretmenler için, bir dönem polisler için, bir dönem hâkim ve savcılar için, bir dönem diğer kamu çalışanları için yapmak çok doğru bir yöntem ve usul değil; bunu genel anlamda yapmak lazım. 4/A'lar, 4/B'ler, 4/C'ler dâhil olmak üzere, devlette sürekli farklı ücretler ve farklı skalalar söz konusu. Bu, aynı işi yapan insanlar arasında da farklı ücretlerin olması ve arada çok büyük mesafelerin olması da ister istemez büyük haksızlıkları da beraberinde getiriyor.

Şimdi, valilerin göstergeleri çok iyi, kaymakamların çok iyi göstergeleri ama polis arkadaşlarımızın göstergelerinde böyle bir sıkıntı da var. Şimdi, önümüzde hâlihazırda böyle bir tabloyla karşı karşıyayız. Çalışma Bakanı söyledi, rakamları verdi; yaklaşık 243 bin aktif polis arkadaşımız var, 114 bin civarında da emekli polis memuru arkadaşımız var. Ben bir sendikacı olarak, bir işçi olarak uzun yıllardır polis teşkilatıyla sık sık karşı karşıya gelen ve müsadere edilen ve birbiriyle cebelleşen insanlardan biriyim. Ama sonuçta onlar da görevini yapıyor çünkü onlar da herhangi bir vatandaşla karşı karşıya gelsinler, cebelleşsinler, biber gazı sıksın, tazyikli su sıksın, cop atsın, efendim, yumruk atsın; böyle bir şeyi hiçbir arkadaş istemez. Ama yukarıdan gelen talimatlar sonucunda, onlar da bir emir kulu, milletvekili de olsa, sendikacı da olsa, doktor da olsa, mimar da olsa, mühendis de olsa, polis karşısına geçiyor, ister istemez vatandaşla polis karşı karşıya geliyor. Ama ne kadar karşı karşıya gelsek de onların da birer ailelerinin olduğunu, onların da birer baba olduğunu, onların da bakmak zorunda oldukları insanların olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla, o karşı karşıya gelmemiz bir tarafa ama onların haklarını da teslim etmemiz gerekiyor.

Şimdi, çalışma koşullarına bakıyoruz, polislerin çalışma koşullarına bakıyoruz; on iki saat, on dört saat, on altı saat, yirmi dört saate çıkan saatler var. Bunların da düzenlenmesi gerekiyor, bunların da yeni baştan elden geçirilmesi gerekiyor. Gerçekten, polis arkadaşlarımız da Mecliste olsun, burada görüyoruz, saatlerce burada ayakta bekleyen, saatlerce kapılarda bekleyen, saatlerce bakanların peşinde koşturan, en büyük tehlikeleri atlatan insanlar yine o insanlar.

Dünyanın birçok ülkesinde, özellikle Batı ülkelerinde polislerin sendika hakları var. Bugün Avrupa'nın birçok ülkesinde, Avrupa Birliği üyesi ülkelerde, İngiltere'de, Kanada, Amerika dâhil olmak üzere birçok ülkede polis teşkilatı örgütlü ve sendikalı arkadaşlar ve toplu sözleşme yapıyor. Eğer Türkiye'de, bizim ülkemizde de Anayasa'nın 90'ıncı maddesi gereği, Avrupa'da uygulanan toplu sözleşme, sendikalaşma hakkını polis arkadaşlarımız da özgürce kullansalar ve toplu sözleşme görüşmelerini yapsalar belki bugün şu anda bunları konuşuyor olmayacaktık. Neden? İki yılda bir toplu sözleşme masasına gelecek, haklarını, sosyal haklarını, ekonomik haklarını, demokratik haklarını o toplu sözleşme masasında alacaklar, müzakere edecekler, mücadele edecekler ve oradan alacaklar. Ama ne yazık ki bu haklarını kullanamıyorlar. EMNİYET-SEN kuruldu, Ankara Valiliği EMNİYET-SEN'in kapatılması için dava açtı, EMNİYET-SEN'i kuran polis arkadaşlar hakkında soruşturmalar açıldı, kovuşturmalar açıldı, kimileri meslekten men edildi arkadaşlar, atıldılar. Neden? Kendileriyle birlikte görev yapan polis arkadaşların haklarını korumak ve kollamak için. En demokratik hak, Anayasa'nın 51'inci maddesi, çalışanlar kendi özgür iradeleriyle sendika kurabilirler, gidip oraya üye olabilirler arkadaşlar. Ama Anayasa'nın ilgili o maddesi maalesef rafa kaldırıldı ve polis arkadaşlarımız hakkında soruşturmalar açıldı ve meslekten atıldılar. Şimdi yargı, Yargıtay bunu onayladı ve sendika kurulacak, önümüzdeki dönemde polis arkadaşlar sendika üyesi olacaklar ve toplu sözleşme yapma noktasına gelecekler.

Şimdi, bu gelen öneriyle, iyileştirmeyle ilgili, özellikle yukarıda bulunan emniyet hizmetlerine dâhil olan Emniyet Genel Müdürü ve yukarıdakilere gelen zam, ücretlerinin yüksek olması nedeniyle, ister istemez, ücretlerine yüksek oranda zam geliyor. Ama altta bulunan, bugün polis olarak görev yapan, 8, 9, 10, 11'inci dereceden aylık alanlar, 5'inci, 6'ncı, 7'nci dereceden aylık alan arkadaşlarımıza, polis arkadaşlarımıza gelen zam oranı oldukça düşük. Yani 219 lira, 236 lira civarında bir zam geliyor ki bunun onların ihtiyaçlarını görmesi mümkün değil. Hele hele -bir sonraki maddede, 9'uncu maddede gelecek, onu da görüşeceğiz- emekliliklerine hiç yansımıyor. Dolayısıyla, polis teşkilatına yapılan bu zamları çok yeterli bulmuyoruz ve bununla ilgili de hem aşağıda hem de 9'uncu maddede vereceğimiz önergeler üzerinde de konuşacağız.

Ben polis arkadaşlarımızın yaşam şartlarının iyileştirilmesi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini söylüyorum.

Teşekkür ediyorum.