Komisyon Adı | : | (10/983,984,985,986,987,988) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, MAPEG Maden Mühendisi Salih Elitok ve Ruhsat Denetleme Dairesi Başkanı Hasan Hüseyin Irgat tarafından yapılan sunumlara ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 30 .04.2024 |
OĞUZ ÜÇÜNCÜ (İstanbul) - Değerli Başkanım, Değerli Bakanlarım, değerli bürokratlar; hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum, sunumunuzdan dolayı da teşekkür ediyorum.
Benim birkaç tane merak ettiğim soru var Değerli Bakanlarım. Birincisi, sunumunuzdan hareketle, şu ana kadar devlet olarak Çöpler Maden bölgesinden "royalti" diye ifade edilen devlet hakkı olarak 84 milyon dolar -2023 rakamı hariç- bir rakam söz konusu olmuş. Şu ana kadar yürütmüş olduğumuz arama kurtarma ve geçici depolama alanı oluşturma, ekipman ve benzer çalışmalardan hareketle yaptığımız harcamaların miktarını aşağı yukarı kestirebiliyor muyuz? Dolayısıyla bu oluşan zararı -Çevre Şehircilik Bakanlığına soracağız ama- şirketin sigortası bunu kapsıyor mu diye gerçekten merak ediyorum. Zira biraz önce söylenen, tartışılan şey cevherin kendisiyle ilgili, Türkiye'nin bunu yeryüzüne çıkarmakla ilgili bir tartışma başlatmak ve madenciliği topyekûn sorgulamak değil ama bu ve buna benzer tehlikelerden hareketle bir fayda hesabı yapmasının da değerli olduğuna şahsen ben de inanıyorum.
SSR Mining'in kendi bağımsız denetim raporlarında, kotla ilgili, biraz önce vekilimin de hatırlattığı liç alanının yüksekliğiyle ilgili, kendi raporunda maksimum yüksekliğinin 1.275 kotta durması gerektiğini ifade ediyor, biz burada 1.380 gibi bir rakam eksi 40 olarak sizlerden bilgi aldık, buradaki fark neden kaynaklanıyor? Gerçekten, biraz önceki vekilimizin de size söylediği gibi, bu liç alanı kapasitesinin ve kendi hesaplamalarının üstünde bir yüksekliğe mi ulaşmış oldu?
Yine, bütün bunlardan hareketle tutuklanan insanların isimlerini belirttiniz ama çalıştıkları şirketleri belirtmeyi bu sunumunuzda eksik bıraktınız diye düşünüyorum. Bildiğim kadarıyla, SSR Mining oranın yürütmesinden sorumlu ama madencilik faaliyetini taşeron şirketler üstleniyor. Dolayısıyla tutuklanan insanlar hangi şirkette çalışıyorlar, hangi şirketin yetkilileri? Özellikle, liç alanını dizayn eden Golder WSF şirketinin yetkilileriyle ilgili devletimiz bir soruşturma başlattı mı? Neticede orada bir mühendislik hizmeti verilmiş ve bağımsız denetleme raporunda bir tehlikenin söz konusu olmadığını, özellikle liç alanıyla ilgili bir kayma ve heyelan beklenmediğine dair bir ifade kullanılmış oldu.
Son olarak, Değerli Bakanlarım, değerli bürokrat yetkililerimiz; özellikle bu kazadan sonra sizin de kendi rakamlarınızdan hareketle yapmış olduğunuz, 2023 yılında 8.828 denetim yaptığını MAPEG bildiriyor; bunlardan hareketle 2.421 faaliyet durdurma sonucu çıkıyor yani yaptığınız denetimlerin dörtte 1'inde faaliyet durdurmaya gidiyorsunuz. Dolayısıyla bu rakam ciddi bir rakam ve biraz önce denetim sıklığıyla ilgili sorulan soruyla da örtüşüyor. Bu denli yüksek faaliyet durdurma yapmış olduğunuz denetim oranından hareketle, Çöpler kazasından sonra, özellikle listesini vermiş olduğunuz diğer altın madenlerinde daha onlardan bir bilgi beklemeden denetim yaptık mı? Oradaki hareketlilikleri ölçtük mü, oradaki sistemleri aynı şekilde kurduk mu? Yani şu an devletimiz oradaki, maden alanlarındaki kaymayı ya da işte, hareketlenmeyi gözetleyebiliyor mu?
Son olarak da bu konuyla ilgili sormak istediğim soru, özellikle bu kaymalardan sonra ve hepimizin yüreğimizin ağzına geldiği "Acaba su ve dere kirlenir mi?" sorusundan hareketle siyanite alternatif var olan madencilikle ilgili bir çalışmamız var mı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN ATAY USLU - Buyurun.
OĞUZ ÜÇÜNCÜ (İstanbul)- Zira Bakanlığımızda, artık tiyosülfat diye bir alternatif maddenin söz konusu olduğunu, zehirli olmadığını, mevcut işletmelerin de kolaylıkla -biraz maliyet artışı getirmekle birlikte- buna geçebileceğine dair bilimsel sunumlar var.
Şunu da belirtmekte fayda var. Özellikle, 2000 senesinde Romanya'daki kazadan hareketle, son yirmi beş sene içerisinde siyanit madenciliğinde 30 tane büyük kaza meydana geldi, 2014 senesinde Çöpler'de özellikle mermer sahasında, oradaki sahada bir duvar çökmesi yani kenar çökmesi meydana geldi. 2022'de, biraz önce bahsedilen bir zehirlenme, işte, boru kırıklığı sonrası söz konusu oldu ve şimdi bu heyelan meydana geldi. Son yirmi beş yıl içerisinde siyanit madenciliğinde 30 tane büyük kazadan hareketle, liç alanlarının kontrolü noktasında daha büyük bir hassasiyet, gerek Çevre, Şehircilik Bakanlığı gerek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız tarafından gösterilmesi gerekmez miydi?
Teşekkür ediyorum.