KOMİSYON KONUŞMASI

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Değerli Komisyonun değerli üyeleri, Enerji Bakanlığımızın değerli yetkilileri, Sayın Bakan Yardımcımız, Genel Müdürlerimiz ve değerli katılımcılar; hepinizi sevgi, saygı ve hürmetle selamlıyorum.

Müsaade ederseniz, teknik konuşmaya geçmeden önce ben sosyal bir durumu arz etmek istiyorum. Hakikaten, böyle bir kaza başka hiçbir ilimizde olmasın istiyoruz. Kaza olur olmaz, hemen iki saat içerisinde Sayın Vekilimiz Mustafa Bey'le, Valimiz, Bakanımız hep birlikte kaza yerine gittiğimizde orada çok büyük bir toprak kaymasının yahut liç kaymasının olduğunu gördük ve kendi seçim bölgemiz olduğu için de vatandaşlarımızla birlikte bu konuya çok üzüldüğümüzü belirtmek istiyorum ama buna rağmen, bu kazalar olduktan sonraki çalışmaların da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Hakikaten, yurt dışından, sağ olsunlar, Enerji Bakanımız, İçişleri Bakanımız ve de Çalışma Bakanımız hemen oraya intikal ettiler, daha sonra Çevre Bakanımız da geldi. Enerji Bakanlığımız bütün ekibiyle birlikte oradaydı; buradan, özellikle Bakanımıza, bakan yardımcılarımıza ve ekibine teşekkür ediyoruz. Şundan dolayı: Sadece kaza meselesinden daha çok, kazada toprak altında kalan işçilerimizin ailelerinin durumu, oradaki hemşehrilerimizin, İliçlilerin, Erzincanlıların durumu da çok önemliydi, onların acılarını azaltmanın yöntemleri de önemliydi, onun için hakikaten çok büyük gayret sarf ettiler. Burada, Komisyonunuzun huzurunda Bakanlarımıza, oradaki AFAD yetkililerine, Valimize ve bütün yetkili kişilere teşekkür ediyorum.

Evet, güzel bir brifingdi, hakikaten biz de neler olduğunu öğrenmeye çalışıyoruz; çok teşekkür ediyoruz Bakan Yardımcımıza ve ekibine.

Şimdi, Komisyonumuzun üyelerine de çok teşekkür ediyorum. Hakikaten, inşallah bütün gücümüzle çalışacağız ve bir daha böyle bir kaza olmasın diye var gücümüzle bu Komisyonda iyi raporlar çıkarmaya çalışacağız. Tabii ki bunu "Önce insan, önce çevre, önce doğa, sonra madencilik." sloganıyla da pekiştirmek istiyoruz. Demek ki biz elbette madenlerimizden yararlanacağız, elbette madenlerimizi çıkaracağız ama "Önce insan, önce çevre, önce doğa, daha sonra maden." diyerek işimize devam edeceğiz.

Evet, bu çalışmaları sürdürürken hakikaten, şimdi, brifingden sonra çok soru hazırladım, birçoğu diğer arkadaşlar tarafından soruldu ama ben merak ettiğim birkaç soruyu da sormak istiyorum: Bir kere, liç yığının yüksekliğiyle ilgili hakikaten bir çalışma var mı? Gerçi vekilimiz de sordu ama bu çok önemli yani ne kadar yükseklikte liç yığını olabilir? Yani taban alanı mı önemli, nedir? Böyle bir proje var mıdır Bakanlıkta; bizim için önemli.

Kayma riski başlayınca çalışanların birçoğu uzaklaştırıldı, orada birkaç kişi kaldı. Hakikaten bunlar uzaklaştırılmasaydı çok daha vahim bir tabloyla karşı karşıya kalırdık. Birçoğu uzaklaştırıldı ama bu kişiler oradan neden tahliye edilmedi ve "O bölgeye ulaşamaz bu kayma."yı kim söyledi, bunun kararını kim verdi de orada işçilerimiz bu liç yığınının altında kaldı?

Bir de şu konulara Bakanlığın lütfen birazcık daha önem verip aydınlatmasını istiyoruz halkımızı: Altın yurt dışına gitmiyor benim bildiğim kadarıyla; yurt dışına gitmiyor, Türkiye'de kalıyor ama bunu biz bir türlü tam açıklayamıyoruz ki halkımızda, vekillerimizde, yetkililerde hep, sanki adam çıkardığı altını alıp yurt dışına götürüyormuş gibi haberler çıkıyor. Bu konuda biraz daha çok bilgilendirmemiz lazım.

İkincisi de bize verilen bilgilere göre, ne havada karada ne toprakta siyanüre rastlandı yani hiçbir yerde siyanür yok. Bu siyanürün zararları her platformda, sosyal medyada anlatılıyor ama biz orada yaşıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN ATAY USLU - Buyurun.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Evet, bitiriyorum zaten.

Şimdi, bize verilen bilgilere göre... Biz orada, İliç halkıyla birlikte de o madendeydik, Sayın Bakanımız da bakan yardımcılarımız da genel müdürlerimiz de aylarca oradaydı yani siyanür havada, toprakta, karada var olsa bizler de orada sıkıntıya gireriz. Böyle bir şey olmamasına rağmen, sanki Türkiye'de bu varmış gibi yayınlar yapılıyor. Bunu engellemek için de Bakanlığın biraz daha yoğun bilgilendirmesini istiyorum.

İnşallah bu Komisyonumuzun başarılı çalışmaları olacak. Bir daha Türkiye'de böyle bir maden kazası olsun istemiyoruz.

Bu çerçevede çalışmalarımızı sürdürürüz inşallah diyor, hepinize saygılar sunuyorum.