KOMİSYON KONUŞMASI

OĞUZ ÜÇÜNCÜ (İstanbul) - Değerli Başkanım, Değerli Komisyon üyeleri, Değerli Bakanım ve değerli bürokratlar; özellikle çalışma usulü itibarıyla dün bir vekilimiz tarafından yapılmış olan uyarıyı ben de tekrar etmek istiyorum: Çok soru sıralıyoruz peş peşe ve yer yer yetkililer, bürokratlar, bakanlarımız hepsine cevap vermiyor; biz aynısını bir daha sormak durumunda kalıyoruz. Dün protokollerden soruların bakanlıklarımıza iletilmesi ve cevap talep edilmesi noktasında güzel bir teklif geldi, ben aynısını yinelemek istiyorum yani burada sorular havada kalmasın, cevaplarını da bakanlık yetkililerinden alalım.

Konuyla ilgili sormak istediğim ve saptamak istediğim birinci husus; özellikle Müzeyyen Vekilimizin başlamış olduğu işte sorumluluktan hareketle adım adım ilerlediğimizi burada sevinerek görüyorum. Daha önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın maden ocağının kendisinden sorumlu olduğunu duyduk. Dolayısıyla liç alanıyla ilgili, işte, orayla ilgili bir sorumluluğu olmadığını gördük ve yine, dün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızdan geçirimsizlikle ilgili yani suya ve havaya karışmama noktasında bir sorumluluk olmadığını öğrendik ama bugün yapılmış olan sunumdan hareketle özellikle biraz önceki yetkililerimizin bizimle paylaşmış olduğu Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik'te en azından yani tanklarda yürütülen liç işleminden kimin sorumlu olduğunu, atık havuz ve barajlardan kimin sorumlu olduğunu, siyanür depolarının ve patlayıcı madde depolarının denetiminden kimin sorumlu olduğunu öğrendik. Ben yanlış anlamadıysam Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın direkt sorumluluğu içerisinde olan meseleler.

Yani adım adım ilerledik bir liç alanı kaldı, şu an bütün ocağın sorumluluklarını hafiften belirledik, bir liç kaldı. Liçle ilgili de benim burada sormak istediğim soru şu: Değerli Bakanım, Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği'nin "Ek-2" diye bir bölümü var, orada "Yerüstü Maden İşlerinin Yapıldığı İşyerlerinde Uygulanacak Asgari Özel Hükümler" diye bir bölüm geçiyor -yine sizin Bakanlığınızın sayfasından elde ettiğimiz- oranın 1'inci işletme maddesinin 11'inci alt bendinde "Elle kazı ve yükleme yapılan açık ocaklarda kademe yüksekliği 3 metreyi geçemez. Bu ocaklarda şev açısı ise -biraz önce vekilim de söyledi- jeolojik ve yapısal özellikler de dikkate alınarak sağlam zeminde 60 derece, killi tabakalarda 45 derece-ki burada liç alanında bir kil tabakası ortaya seriyoruz- ve kaygan yerlerde, sulu yerlerde 30 dereceyi geçemez." deniliyor. Bu ek 2'den ve bu yönetmelikten, bu yığılmalardan sizin sorumlu olduğunuza dair bir sonuç çıkarabilir miyiz, çıkarabilir isek sizin tabaka yüksekliği ve yığının kendisiyle ilgili, oradaki yapısal ve jeolojik özelliklerin dikkate alınıp alınmadığına dair herhangi bir işleminiz ya da bir denetiminiz oldu mu diye soracaktım.

Bir diğer soru sormak istediğim husus: Yer altı kömür madenciliğinin bütün aşamalarından siz sorumlusunuz yani inciğinden boncuğuna kadar -yine böyle bir tabir kullanalım- ama konu, biraz önce vekilimin dediği gibi, yer üstüne geldiği zaman boşluklar oluşmuş yani bunu anlamakta ben gerçekten zorlanıyorum.

Yine, 25/12/2023 tarihinde Anagold Madencilik şirketinin yapılan incelemesinde 6 tane mevzuata aykırı husus tespit edilmiş -vekilim de sordu, Başkanım da sordu- bunların ne olduğunu merak ediyoruz. Hangi mevzuata burada aykırı davranılmış? 2 tane idari para cezası kesilmiş iki sene içerisinde, 2021-2023 arasında. Benim dikkatimi çeken husus şu oldu, sizin dikkatinizi çekti mi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN ATAY USLU - Buyurun.

OĞUZ ÜÇÜNCÜ (İstanbul) -Anagold şirketine toplam 2,5 milyon liraya yakın ceza kesiyorsunuz. Denetim yapılan 2.025 kuruluş içerisinde sadece bir şirkete, Anagold şirketine toplam kesmiş olduğunuz cezanın yüzde 20'sini kesmiş oluyorsunuz. Bu sizde alarm çanlarını çaldırmadı mı?

Yine bu konuyla ilgili sormak istediğim... Kazaya ilişkin değerlendirmeler yapıyorsunuz. Bunu çok cüretkâr buluyorum doğrusunu söylemek gerekirse ve burada özellikle "liç alanının projeye uygun olarak gerçekleştirilmemiş olmasının" diye bir saptamada bulunuyorsunuz. Proje neydi, kim onayladı, aykırı olduğunu nereden biliyorsunuz Bakanlık olarak?

Yine yığın liçine kararlılığı düşürecek ölçüde solüsyon verilmiş olmasıyla ilgili kural ne, mevzuat ne, fazla olduğunu nereden bilebiliriz, biz neye göre bunu takip edebiliriz? Radar verilerinden bahsediyorsunuz, radar verileriyle ilgili size ulaşan bilgi ne zaman ulaştı? Böyle bir gözetiminiz söz konusu mu, hâlen devam ediyor mu?

İlk gelen yetkililere sorduğum şeyi size de sormak istiyorum: Şu an 10 tane daha yığın liç işlemiyle maden işletmesi yapan sahamız var. Burayla ilgili kazadan sonra ivedilikle denetimleriniz oldu mu? Orayla ilgili herhangi bir sıkıntının olup olmayacağıyla ilgili bir çalışmanız oldu mu?

Son olarak da- en son olarak, daha vaktim de var- 27'nci Dönem Altıncı Yasama Yılı 440 sıra sayılı Bartın Amasra Maden Kazası Araştırma Komisyonu Raporu'nda, özellikle 6331 sayılı Kanun'da Komisyon tarafından çok değerli tekliflerde bulunulmuş, özellikle iş güvenliği uzmanlığı noktasında ve iş müfettişliği noktasında iyileştirmeler tavsiye edilmiş. Bu konuyla ilgili bir gelişme oldu mu? Bununla ilgili özellikle iş güvenliği uzmanlığı noktasında ve iş müfettişliği noktasında, tespit edilen eksikliklerin giderilmesi noktasında bir gelişme oldu mu? Yani şunun için -yeni seçilen bir vekil olarak da mazur görmenizi istiyorum- soruyorum: Yapılan bir komisyon çalışması sonrasında değerli teklif ve tavsiyelerde bulunulmuş, bunun hayata geçirilmesiyle ilgili süreci merak ediyorum doğrusu, onun için bunu sormuş oluyorum.

Teşekkür ediyorum.