KOMİSYON KONUŞMASI

OĞUZ ÜÇÜNCÜ (İstanbul) - Değerli Başkanım, Değerli Komisyon üyelerimiz, Değerli Genel Müdürüm ve heyeti; hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum.

Benim de biraz önce Vekilimizin bırakmış olduğu noktadan hareketle, özellikle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızdan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızdan ve hatta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızdan almış olduğumuz -belki bu bir kaç gün içerisindeki- en önemli bilgi, liç alanının yani yığın liç yapıldığı yerin su sızdırmazlığının kontrol edilmesi, bunun gerekli tedbirler alınmak suretiyle sızdırmanın önlenmesi. Bu denli büyük bir malzemenin akmış olduğu dere yatağında tabii herhangi bir şekilde önlem alamadık, altında su sızdırmazlığına yönelik doğal ortamdan hariç bir tedbirimizin olmadığı... Dolayısıyla sürekli, kaza sonrası verilen haberlerde, havada, suda herhangi bir kirliliğin söz konusu olmadığı, herhangi bir etkinin söz konusu olmadığı, siyanürle ilgili suda herhangi bir zehirlenme söz konusu olmadığı bilgisi paylaşıldı. Daha detaylı yapmış olduğunuz ölçümlerde yani bir artış var mı siyanürle ilgili ve bu "Kritik eşik." dediğiniz ya da artık "Bundan sonrası tehlikeli." dediğiniz bir sınıra hiç yaklaştık mı? Suyun içerisindeki siyanür miktarıyla ilgili bir bilgi bizimle paylaşabilir misiniz?

Bundan hareketle, özellikle, Baia Mare, Romanya'daki kaza, 2000 senesinde ve yine Kütahya'da benzer bir baraj yıkılması sonrası gümüş madeninde meydana gelen bir kazadan hareketle -biraz önce Müzeyyen Vekilimizin de sorduğu gibi- DSİ -ÇED raporlarıyla ilgili olur size sorulduğunda yani- neye göre olur verdi yani burada bir tehlike sezinlemedi mi? Böyle bir tehlikeyi neye göre görmedi ya da hangi tedbirleri yeterli bularak buna olur vermiş oldu? Zira özellikle bu baraj yapımı esnasında sizin dahliniz oluyor mu? Baraj konstrüksiyonuyla ilgili, atık havuzu barajının yapımıyla ilgili siz -bir yapım ve denetim görevini- yapım aşamasında orada projeye onay veriyor musunuz, denetimini sağlıyor musunuz? Yoksa hangi bilgileri esas alarak, Fırat Nehri'ne 1.620 metre uzaklığında olan bu tesisin içme suyuna tehlike arz etmediğini neye göre kararlaştırdınız diye bir merakla soru sormak istedim.

Yine, yapmış olduğunuz sunumda, sedde yapımı, geçici depolama, kalıcı depolama gibi meseleleri bir durumu idare etme, bir afet durumuna müdahale etme noktasında -hızlıca- bir kriz yönetimi noktasında kararlaştırdığınızı bildirdiniz. Bunun dışında yığın liç madeni işletilen yerlerle ilgili bir çalışmanız oldu mu? Yani kazadan sonra değil de şimdi müdahale edilmesi gereken herhangi bir maden işletmesi var mı, bir tespitiniz oldu mu diye merak ettim.

Teşekkür ediyorum.