KOMİSYON KONUŞMASI

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, Değerli Bakan Yardımcımız, Bakanlığımızın temsilcileri; öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

İşte, kanun teklifi üzerinde söz aldık. Öncelikle, kurumlar bizim kurumlarımız. Ticari hayat hepimizi etkiliyor; mutfağı etkiliyor, şahısları etkiliyor, firmaları etkiliyor. Herkesin bir yaşam alanı var ve bu yaşam alanına herkes saygı göstermek zorunda, bu böyle bir gerçek; ticarethanelere saygı göstereceğiz, insanların yaşam alanına saygı göstereceğiz, tedariklerine saygı göstereceğiz. Kurumlar bizim kurumlarımız dedik ama kurumlarımız görevlerini hakkıyla yapmak zorunda. Özellikle değerlendirmeleri yaptığımız zaman genelinde bir konuşma yapacağım, sonra da spesifik bazı şeyler var, onları da dile getirmek istiyorum.

Geçenlerde bir açıklama yapılmış, 2023 yılında kesilen 100 lira cezanın 11 lirası tahsil edilmiş. Demek oluyor ki sistemde de bir tuhaflık var, yüzde 100'ünü alamıyor sistem yani alamıyoruz, tahsil edemiyoruz. Belli aralıklarla aflar çıkıyor, parayla verilecek ceza da tam sağlıklı olmuyor ama kapatma konusuna gelince -bunda taviz vermeyiz herhâlde- ben kendi adıma söylüyorum kapatma olmamalı ama bunu maddede konuşacağız.

Ben bir örnekleme yapmak istiyorum özellikle Bakanlık temsilcilerimiz, Bakan Yardımcımız buradayken, başımıza gelen bir olayı anlatayım, ulusal basına da çıktı: Yenilenebilir enerji alanında yapılan bir vurgun var, biliyorsunuz. Çiftlik Banktan belki daha büyük bir skandal önümüzde. Bu konu hakkında parti milletvekillerimiz bir araştırma önergesi verdi. 2022 yılında 100 bin lira sermayeli "Kainat Holding" adında bir şirket kuruluyor. Sonra bu şirket "enerji tarlası" adı altında şirketler kuruyor. Bu şirket sözde güneş enerjisi üretecek, devlete satacak ve vatandaşa kâr payı dağıtacak bir şirket. Şirket vatandaşlarımızdan milyarlarca lira topluyor. Bu şirket Manisa'da, Kütahya'da, Konya'da, Mersin'de, Aydın'da, Kırklareli'nde, çeşitli illerde güneş enerjisi santrali kurma vaadiyle vatandaşlardan para toplamış. Bu sürece kooperatifçilik sistemi alet ediliyor. Şu anda ben de bu sisteme -KOOPBİS'e- destek verenlerdenim. KOOpBİS üzerinde şirket var. Şimdi, bu sistem e-devletin içerisinden alınan bir şey. Biz e-devleti güvenilir bir sistem olarak değerlendiriyoruz. Bu e-devletin içerisine giren sistemlerin de özellikle sağlıklı bir şekilde çalışması gerektiğine inanan biriyim.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Reklam olarak mı yapıyor bunu?

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Dolandırılıyor, detayı anlatacağım ben size.

Şu anda bu kooperatif kurulmuş vaziyette. Bakın, ne diyor? "Yaklaşık 480 ortak." diyor ama 1 kişi 10 tane hisseye de girebiliyor, 20 tane hisseye de girebiliyor, burada göremiyorsunuz. Binlerce kişi var, 600'ün üzerinde. Şu anda WhatsApp grubu kurulmuş vaziyette, WhatsApp grubunda mağdurlar var efendim. Bu konuda Ticaret Bakanlığı kurul toplantısına temsilci yolluyor, o temsilci tutanaklara imza atıyor. Tamamen Ticaret Bakanlığının içinde olduğu bir süreç. Bu kooperatifler KOOPBİS sistemine dâhil edilmiş. Bir detay daha var, kurulan kooperatifler yenilenebilir enerji kooperatifi değil, gayrimenkul yatırım şirketleri. Ticaret Bakanlığı kurulan bu kooperatifin amacını vesairesini denetlemiyor mu? Kurdukları dolandırıcı sisteme göz yumarak, katılanlar tutanaklarla imza vererek halkın güveninin istismar edilmesi noktasında bir çalışma yapılıyor. Skandal burada da bitmiyor, bu şirket faaliyetleri üzerine EPDK'ye...

(Uğultular)

MESUT DOĞAN (Ankara) - Arkadaşlar, toplantıyı herkesin dinleyeceği şekle getirirsek daha verimli olur diye düşünüyorum.

TÜRKER ATEŞ (Bolu)- Ben örnekleme yapıyorum, yaşanan olayı örnekleme yapıyorum çünkü Bakanlığımız bizim için çok önemli, bizim tek güvendiğimiz liman Bakanlığımız, resmî kurumlarımız. Bizim resmî kurumlarımızın sağlıklı çalışması bizler için çok çok önemli. Biz bu yasaları onların elini kuvvetlendirmek ve sistemin çalışması için yapıyoruz.

Özellikle söylüyorum, bu şirket faaliyeti üzerine EPDK'ye şikâyetler gidiyor. EPDK 18 Kasım 2023'te şöyle bir açıklama yapma gereği duyuyor: "Son günlerde sosyal medyada yayılmaya başlayan kâr ortaklığı modeline dayalı yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretme iddiasıyla dolandırıcılık amaçlı reklamlara karşılık vatandaşlarımız dikkatli olmalı." diyor. Bizim bildiğimiz, EPDK bir resmî kurum. "Bizim açımızdan bunun üretim lisansı yoksa mutlak surette yatırımlardan kaçınılması gerekmektedir. Kurum tarafından ilgili reklamlara yönelik de gerekli adli ve hukuki süreçler başlatılmıştır." diye bir açıklama yapıyor. Dolandırıcılık sisteminde skandallar burada da bitmiyor. EPDK'nin açıklamasından sonra Ticaret Bakanlığı bu kooperatifin Yönetim Kurulu toplantısını yapmaya temsilcileri göndermeye devam ediyor, şahıslar gidiyor.

Bir diğer skandal da bu şirketin reklamları 18 Kasımdan sonra da televizyon kanallarında, gazetelerde yayınlanıyor, devam ediyor. Bizim basın var, biliyorsunuz, bir maddede düzeltme yapıyoruz. Anayasa Mahkemesi reddetti ama yürürlükte olan bir yasa. Şu andaki reddedilmiş, yumuşatılmış hâli bile, ondan öncekini bile sistemde çalıştıramıyorsak bunun anlamı bence bir yanlışlık var. Reklam Kurulu ne yapıyor? Skandalın ortasında, ortada kalmış vaziyette, kurumu çalışmıyor.

Bu teklifte Reklam Kurulunun da yetkilerini yeniden düzenliyoruz. Sonra demişiz ki: "Şu anda 600'e yakın bir mağdur var, hiç muhatap da bulamıyorlar." Şirket yetkilileri kayıp, ofisler boşaltılmış, internet sistemine erişim sağlanamıyor. Vatandaşımız savcılıkta, bu kişiler yurt dışına kaçmadan harekete geçmesi önemli.

Şu anda yine bir mesaj geldi, "İhya Enerji" diye bir firma var, bu mesajı atmış. "Yoğun talep üzerine ikinci umre kampanyamız başlamıştır. 4 parsel alımda umre hediye ediyoruz. Hemen 444 1 751'i arayın, 24 bin liraya, aylık 2 bin lira kira gelirini kaçır kaçırmayın." diye bir mesaj atmaya başlamışlar. Güvenilir olması noktasında böyle bir sistemin içerisine dâhil olanlar var. Bence bunu sorgulamak lazım. Mağdurlarımızın da acilen bu mağduriyetinin giderilmesi lazım.

Tümüne baktığımız zaman -özellikle istediğim bir konu- iş dünyasını sadece Rekabet Kurulu incelememeli. Mesela, Tarım Kredi Kooperatifleri var, bunu devletimiz kurdu. Bu kooperatifimize benim oda başkanlığım döneminde -yurtlar var, yurtların tedarik zinciri var yani yurtlarda işletmeciler var, yemek çıkartan, kantin işleten- özellikle bir yazı göndermişsiniz, demişsiniz ki: "Tarım Kredi Kooperatifinden ürünleri almak zorundasınız." Başka yerden aldıkları zaman ceza geliyor. Sadece Tarım Kredi Kooperatifinden almanız zorunlu.

TİCARET BAKAN YARDIMCISI MAHMUT GÜRCAN - Vekilim, kime gönderilmiş?

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Düşünebiliyor musunuz, her ürünü tedarik etmesi mümkün mü, değil mi? Bu yazı vardı, hâlâ devam ediyor mu etmiyor mu bilmiyorum ama bu süreci takip ederseniz... Bir kontrol edin. Bunu rica ediyorum.

TİCARET BAKAN YARDIMCISI MAHMUT GÜRCAN - Yazı kimlere yazılmış dediniz?

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Şöyle: Yurtlarda işletmeler var, ihaleyle almışlar bu arkadaşlar, ihaleyle aldıkları işletmede sadece ve sadece demişsiniz ki: "Tarım Kredi Kooperatiflerinden alışveriş yapacaksınız, ürünleri orada alacaksınız." Bu Rekabet Kurulunun alanına girer mi girmez mi bilmiyorum ama siz monopol bir piyasa oluşturmuşsunuz. Devletimiz bunu yapmamalı yani hükûmetimiz yapmalı.

Artı, ticaret odalarıyla ilgili -ben yirmi sene oda başkanlığı yaptım- inanılmaz, geç kalan bir sistem bu. Bunun çok hızlı bir şekilde, olumlu bir şekilde biz arkasındayız. Şöyle arkasındayız: Yirmi senedir biz de çektik. Keşke daha önce gelseydi, daha önceden bu işler çözülseydi, bu sorun kalksaydı.

Artı, şöyle sıkıntılar var: Cezalarda biliyorsunuz, para cezaları yoğunlukta olduğu için sulh cezadan idari mahkemelere dönmesinde fayda olacağını düşünüyorum çünkü sulh cezada baktığınız zaman karşıdaki kişiler anlamıyor, ticareti bilmiyor ama idari mahkemelerde bu sistemi çözmeniz kolay olabilir.

Artı, bir de 21'inci maddeyle ilgili -maddelere geçeceğiz ama o maddede herhâlde bizim şeyimiz olmayacak- Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu kapsamında FOB bedelleri üzerinde verilen cezalar var. "Bu cezalar 240 bin ile 2,5 milyon arasında olacak." diye bir söylem var. Özellikle söylüyorum -iş dünyasından görüş alıp almadığınızı bilmiyorum- makas çok büyük. Bunun değerlendirmesini yaparken "Kimle görüştük." diye bilgi almıyor, esas göbekte olan kişiler, konuyu da bilmiyorlar; aslında bakmak lazım, bu işleri bir daha değerlendirmemiz lazım. Sağlıklı veri akışı çok çok önemli, sizlerin hata yapma lüksünüz yok, bizlerin hata lüksü yok yani ticarete müdahale ederken de herkesin görüşünü alarak hareket etmemizde fayda var.

Ben de hâlâ söylüyorum: Para cezaları caydırıcıdır ama tahsilat noktasında aflar getirirsek o zaman bu sistemi biraz daha çökertiriz diye düşünüyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.