KOMİSYON KONUŞMASI

MUAMMER AVCI (Zonguldak) - Sayın Başkanım, Dijital Mecralar Komisyonumuzun çok kıymetli üyeleri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkanım, süreden bahsettiniz. Tabii ki süreyi de olumlu, verimli kullanmak açısından ben dün bir çalışma yaptım kendi çapımda, onu size irticalen değil de metin olarak arz etmek isterim.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Olur, çok mutlu oluruz.

MUAMMER AVCI (Zonguldak) - Tabii, dünyamızdaki dijital gelişmelerle alakalı. Önce şöyle bir tespitte bulunmak isterim: 55 milyon insanımızın akıllı telefon kullandığı, 16-74 yaş grubunun ise internet kullanım oranının yüzde 85 olduğu, ülke genelinde internete erişim imkânına sahip hanelerin oranının ise yüzde 94,1 olduğu gerçekliğiyle günümüzde sosyal medya kitle ikna aracı olmuştur. Bilhassa, Komisyonumuzda geçen toplantıda ele aldığımız TikTok gibi kullanıcı güvenliğini öncelemeyen uygulamalar her gün yeni mağduriyetlere sebep olmaktadır. Kullanıcılar üzerinden büyük paralar kazanan bu uygulamalar, kullanıcılara ödedikleri komik rakamlarla insanların geleceklerini karartmakta, kötü örneklerin yayılmasına aracılık etmektedirler. Bu durum karşısında kullanıcı güvenliğini sağlamayan, ülkelerin anayasal sınırlarına riayet etmeyen uygulamalara dünyanın farklı ülkeleri engellemeler getirmektedir. Son olarak, Amerika Birleşik Devletleri'nde 13 Mart 2024 tarihinde TikTok'un ABD'de yasaklamasına sebebiyet verecek Çinli şirketin hisselerini satmaya zorlayan yasa tasarısı kabul edildi. TikTok özelinde sosyal medya uygulamalarına farklı bir açıdan bakmak gerekiyor. İstihbarat Komitesindeki en üst düzey Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio "Yıllarca Çin Komünist Partisinin Amerika'daki en popüler uygulamalarından birini kontrol etmesine izin verdik. Bu tavır tehlikeli derecede dar görüşlüydü, yeni yasa Çinli sahibinin uygulamayı satmasını gerektirecek." dedi. Bu bakış açısı göstermektedir ki sosyal medya uygulamaları sadece etkileşim ve paylaşım için değil, kişisel verileri ihlal ederek istihbarat algı yönetimi, kitle yönlendirme algı yönetimi için kullanılıyor.

Ayrıca, yeni bir gelişme olarak da yapay zekâ sistemlerinin piyasaya arzı, hizmete sunulması ve bazı uygulamaların yasaklanmasına dair kuralları belirleyen, yapay zekâ hakkında uyumlaştırılmış kurallar getiren ve bazı birlik yasama tasarruflarını değiştiren tüzük önerisi 46 "hayır" oyuna karşı 523 "evet" oyuyla Avrupa Parlamentosunda onaylandı. Kabul edilen yasayla, insan haklarına aykırı yapay zekâ uygulamalarının yasaklanabilmesi, içeriği "deepfake" olan uygulamalar ve görüntülerde bunu belirtme zorunluluğu, yapay zekâ sistemleri hakkında şikâyet ve inceleme birimlerinin oluşturulması... Bu düzenleme aslında nelerin yapılamayacağını belirtiyor. Bu açıdan güzel ama yeterli mi? Değil, zira sınırı bilinmeyen bir konu. Bu yasaya ilişkin nihai kurallar, yapay zekâ uygulamalarının insan hakları testlerinden geçmesinin ardından Mayıs 2026'da yürürlüğe girecek. Avrupa Parlamentosunda kabul edilen yasayla yapay zekânın gelecekte hayatımıza etkisi ve getireceği yeni dezenformasyon alanları yeni tartışma konuları olacak gibi görülüyor. Komisyonumuzun da konuyu Türkiye özelinde ele alması gerektiğini düşünüyorum.

Hepinize teşekkür ediyorum.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Biz çok teşekkür ederiz Vekilim, çok derli toplu, çok önemli bir değerlendirme yaptınız. Yazılı olarak da rica ediyoruz.

MUAMMER AVCI (Zonguldak) - Teşekkür ediyorum.