KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli bürokratlar, kıymetli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, sözlerime başlarken, birlikte mesaimiz geçti, Sayın Mehmet Daniş Ağabeyimizin Bakan Yardımcısı olmasını gerçekten mutluluk verici bir olay olarak görüyorum. Kendisine başarılar diliyorum. Yine, Müsteşarımız Sayın Nusret Yazıcı'ya da yeni görevinde başarılar diliyorum.

Sayın Bakanım, bu hafta sonu Adana'daydınız. Tabii, biz burada hafta sonu dâhil, her gün sabahlara kadar çalışmak zorundayız, böyle bir çalışma temposu içerisindeyiz. Tabii, biz sizlere eşlik edemedik ama sizler Adana'nın tarımsal anlamda -daha önce Adana'ya çok geldiniz ama- mümbit topraklarını da görme imkânına sahip oldunuz. Gerçekten, dünya ovaları içerisinde önemli bir yere sahip olan Çukurova Ovası'nı da görme imkânına sahip olduğunuz. İklimiyle, suyuyla, tarım potansiyeliyle, toprağıyla, gerçekten dünyadaki birçok ovayla yarışabilecek bir potansiyele sahip. Tabii, bununla birlikte, Çukurova Ovası, bu potansiyeliyle birlikte, Türkiye'de belki tek başına Türkiye'nin ihtiyacını tarımsal anlamda karşılayabilecek bir potansiyele de sahip. İnşallah, sizler döneminde bu potansiyel biraz daha üst seviyelere çıkarılarak Türkiye'nin ihtiyacını tek başına karşılayabilecek ve bu çerçevede diğer bölgelerle birlikte Türkiye'nin ihracatına, Türkiye'nin ekonomisine ciddi katkı sağlayabilecek bir hâle gelmesini temenni ediyorum.

Tabii, bunun bu hâle gelebilmesi için çok güzel şeylerin de yapılması gerekiyor, bugüne kadar yapılanların yanında, ek bazı şeylerin de yapılması gerektiğini de düşünüyoruz. Özellikle, tabii, tam doğrudan sizi ilgilendirmese bile kullanım anlamında Tarım Bakanlığımızı ilgilendiren bir sulu tarım sistemi var. Adana'nın ve Çukurova'nın potansiyel anlamında sulu tarıma çok yatkın bir yönü var ancak baktığımızda bir vahşi sulama sistemiyle topraklar sulanıyor maalesef. Orman Bakanlığımıza bu konuyu çeşitli seferlerde dile getirdik ama bizim isteğimiz, özellikle tüm alanın kapalı sistem bir sulamayla sulanması. Sizin de bu konuda desteğinizi bekliyoruz. İnşallah, hem Orman Bakanlığımız hem sizlerin katkılarıyla modern bir sulama ihtiyacının karşılanmasının Türkiye'nin su yönünden ihtiyaçlarını daha verimli kullanabilmesi anlamında önemli olduğunu da düşünüyorum. Tabii, bu bölgemizin tarımsal sanayi anlamında da çok ciddi gelişmeler yaşadığını da görüyoruz. Özellikle konserve anlamında, ambalaj anlamında, paketleme anlamında, soğuk depo taşımacılığı anlamında birçok noktada tarım sanayisinin de Adana'da geliştiğini görüyoruz, tabii, bu sanayinin biraz daha ileri götürülmesi gerektiğini de düşünüyoruz.

Geçen dönemlerde bütçe sunumlarında, bakanlarımız sunumlarını yaparken, sunum kitapçığında -ki buradaki birçok bürokrat arkadaşımız da bilir- özellikle tarım ve hayvancılığa dayalı organize sanayi bölgelerinin kurulmasına yönelik çalışmalar olduğu belirtilmişti. Ben kaçırdım mı bilmiyorum ama herhâlde göremedim. Böyle bir çalışmanın gerçekten önemli bir çalışma olduğunu düşünüyorum, özellikle tarım ve hayvancılığa dayalı organize sanayi bölgelerinin kurularak ve bunların da liman entegresiyle özellikle ihracat potansiyelimizin çok ciddi şekilde artacağını da düşünüyorum. Yani organize tarım ve hayvancılık sanayi bölgesi.

Tabii, bununla birlikte bizim Adana'mızın uzun yıllardır özlemini çektiği, belki bir taraftan sizi ilgilendiren, bir taraftan da Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımızı ilgilendiren bir husus. Tarım ve hayvancılığa dayalı bölgenin yapısı anlamında bir liman ihtiyacı var. Bugün tarım sanayisi, hayvancılık sanayisi gelişmiş bir bölgenin dışarıya yaptığı ihracatın tamamı Mersin Limanı üzerinden yapılmaktadır. Tabii, hem ulaşım anlamında hem de nakliye anlamındaki yükler dolayısıyla, bu dışarıya yaptığımız ihracatlar anlamında ciddi bir maliyet getirmektedir. Bu çerçevede bu liman hususunda da sizlerin katkılarını bekliyoruz.

Tabii, bunun olabilmesi, hem organize sanayi bölgesinin hem de liman ihtiyacının asıl hedefi, bizim 2023 hedeflerimiz içerisinde tarım ve hayvancılıkta ihracat miktarı olarak 40 milyar dolar hedefimiz var, bölgenin inşallah buna da çok ciddi şekilde katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Tabii, sunumunuzda vardı, gördüm, tarım havzalarıyla ilgili bir çalışmanız var. Tabii, tarım havzalarının geldiği aşamayla ilgili çok detaylı bir şey yok ama belki soru-cevap bölümünde buna da kısaca değinmenizde fayda olduğunu düşünüyorum. Zira, bugün desteklemeler anlamında çok ciddi bir katkı sağlıyoruz, vatandaşlarımıza, çiftçilerimize çok ciddi destekler sağlıyoruz. Tabii, bu destekleri sağlarken de aslında arz ve talebi dengeleyecek bu havzaların oluşturulması çok önem arz ediyor, bunlar sağlanırsa belki bu destek kalemleri de çok düzenli bir hâle gelmiş olur diye düşünüyorum. Bununla birlikte özellikle kırsal kalkınma yatırımlarıyla ilgili bütün 81 ile yönelik çalışmalarınız var, ancak bu kırsal kalkınma yatırımları içerisinde IPARD Projesi'yle ilgili... Bizim Adana merkez belki buna çok ihtiyaç duymuyor ama 15 tane ilçemiz var; 4 tanesi merkez ilçe, 11 tanesi de taşra ilçesi. Bu 11 taşra ilçemizin hemen hemen çoğu, 1-2'si hariç dağlık bölgelerde ve tarım alanlarının biraz da az olduğu bölgelerde. Bu çerçevede, o bölgelere, özellikle bu ilçelerimize IPARD kapsamında destek verilmesinin vatandaşlarımız, çiftçilerimiz anlamında çok katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Yine, Türkiye'de ithal ikameli ürünlerimiz var, işte, bunlar pamuk, yağlı tohumlu ürünler, bitkiler olmak üzere. Tabii, bunlarla ilgili destekler de gerçekten önemli. Bu desteklerin de verilirken aslında o piyasa şartlarına göre verilmesi... Yani nedir? Örneğin pamuk fiyatları belli bir seviyede seyrediyorsa, ciddi bir rakamdaysa, tabii belki destek gerekmeyebilir ama arzın çok olduğu, fazla olduğu durumlarda da ciddi desteklerin yapılması gereken durumların söz konusu olacağını da düşünüyorum.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen biraz sessiz olalım.

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Bir de son olarak, özellikle bizim bölgemizi çok fazla ilgilendiriyor, bizim orada...

Tabii, bu havza sistemindeki amaçlardan biri de -burada eksik bıraktığım bir husus- bizde karpuz, domates çok yoğun ekilen sebzelerdir, ürünlerdir.

MUSA ÇAM (İzmir) - Pamuk var mı?

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Pamuk da var ama...

MUSA ÇAM (İzmir) - Geçmişe göre yok.

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Gelir getirisi daha yüksek ürünler tercih edildiği için, bugün mesela bu ürünler ekilirken şöyle bir yol da izleniyor: Diyelim bu sene karpuz ve domates ciddi şekilde para etti, önümüzdeki yıl -bir planlama eksikliğinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum veya tarım müdürlüklerimizin bu konuda yeterli destek vermediklerinden dolayı olduğunu düşünüyorum- o bölgede yaşayan herkes bu ürünleri ekiyor ve o sene o ürünler para etmiyor. Yani bir sene para eden ürün bir sene para etmiyor. Böyle bir sıkıntı yaşıyoruz. Bir sene tarlada kalıyor, bir sene de çok ciddi para ediyor. Yani bir sene ekenler bu sene kâr ettiyse önümüzdeki yıl da ekiyor, onunla birlikte birçok kişi daha ekiyor, zarar edince önümüzdeki sene bu sayı azalıyor, azalınca da ürün yine para ediyor. Böyle bir kısır döngü var. Aslında buna da müdahale edebilirsek çok faydalı bir sonuç ortaya çıkar.

Bir de son olarak, bildiğiniz gibi en erkenci ürün Çukurova'mızda çıkıyor. Bunlardan bazıları da buğday, mısır, en erkenci olarak bizde çıkar, Mayısın 20'si gibi başlar Haziranın ilk haftası da biter.

Tabii, genelde Tarım Bakanlığımızda şöyle bir çalışma var: Bugüne kadar hep buğday, mısır gibi destekler, işte, Adana'daki, Çukurova'daki ürünler bittikten hemen bir iki hafta sonra açıklandığından dolayı, vatandaşlarımızın birçoğu da ürünlerini tüccarlara serbest piyasada satmış oluyorlar, çünkü ciddi bir ihtiyaç duyuyorlar. Böyle bir sıkıntı yaşıyoruz. Özellikle bu ürünlerin hasadı yapıldıktan hemen sonra, yapılırken, bir şey yapılırsa... Tabii, bunlar müdahale fiyatları olarak da belirleniyor...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Erdinç, sözlerinizi tamamlamanız için ilave süre verdim.

Buyurun lütfen.

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

...aslında piyasaya müdahale anlamında söyleniyor ama, maalesef, hep kurban Adana oluyor, hep kurban Çukurova oluyor, bu hususu da takdirlerinize arz ediyorum.

Bütçemizin hayırlı, uğurlu olmasını diliyor, teşekkür ediyorum.