Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Mustafa Canbey ve Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız ile 93 Milletvekilinin Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi (2/2139) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 15 .05.2024 |
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu arada Selim Bey'e de teşekkür ederim, sağ olasınız.
Şimdi, öncelikle biraz evvel bir tartışma, usul konusunda bir tartışma olmuştu; bunun nerede konuşulması lazım, hangi komisyonda konuşulması lazım, Dışişleri Komisyonunun tali komisyon olup olmaması tartışıldı. Şimdi, buna benzer, yasayla kurulmuş başka vakıflar da var, bunlardan bir tanesi de Türkiye Maarif Vakfı. Yani, esasında Türkiye Maarif Vakfındaki tecrübelere dönmemiz lazım. Bu kuracağımız Vakfın akıbetinin ne olacağını daha iyi anlamak için Türkiye Maarif Vakfına konuşmamda da atıflarda bulunacağım.
Türkiye Maarif Vakfı 2017 yılında kurulmuş; konuşulduğu, görüşüldüğü Komisyon Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu. Bakın, tali komisyondan bahsetmiyorum yani Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda görüşülmüş ve kanun hâline getilmiş. Ben bu konuda hem İçişleri Komisyonunda Başkan Yardımcısı olmanız hasebiyle hem de ilk imza sahibi olmanız hasebiyle Komisyonumuza bir açıklama yapmanızın uygun olacağını düşünüyorum.
Bir diğer konu, şimdi, faaliyetlere, 3'üncü maddeye baktığımız zaman bu vakfın faaliyetlerinin neler olacağını belirliyor ve diyor ki: "Bakanlığın hizmet kalitesini arttırmak için her türlü taşınır ve taşınmaz almak, kiralamak, inşa etmek, gerektiğinde bunların kullanımını kısmen veya tamamen Bakanlığa bırakmak; her türlü taşıt, araç almak, kiralamak, gerektiğinde Bakanlığa tahsis etmek..." Şimdi, biraz evvel hatipler de bahsetti, Rahmi Bey de bahsetti, biliyorsunuz çok kısa bir zaman önce tasarruf ve verimlilik paketiyle... Hazine Bakanımız bunu açıklamıştı, bu pakete baktığımız zaman, mesela, Dışişleri Bakanlığı üç yıl boyunca bina alımı yapamayacak, araç alımı yapamayacak, araç kiralama yapamayacak; şimdi, Bakanlık bunların hiçbir tanesini yapamıyor fakat vakıf bu araçları alıp kiralayabilir ve Bakanlığa tahsis edebilir, yeni binalar alabilir, bunları Bakanlığa tahsis edebilir. Yani, esasında baktığımız zaman bu tasarruf tedbirleri ve verimlilik paketi ile getirmiş olduğunuz bu kanun teklifi, bu kurulmak istenen Vakıf tamamıyla çelişmekte; hakikaten de Hazineden arkadaşlar varsa, bu konuya bir açıklık getirirlerse sevinirim. Yani, burada öyle bir şey kuruluyor ki bu tasarruf tedbirleri üç yıl boyunca uygulanacaksa önümüzdeki günlerde Komisyonumuza buna benzer birçok vakfın... Her bakanlık böyle bir tane vakıf kursun ve bunun üzerinden, arkasından dolaşsın; böyle bir sonuç ortaya çıkıyor ne yazık ki.
Her şeyi boş verin, bu tasarruf tedbirlerine baktığımız zaman şunu söylüyor; her ne kadar, işte, bina alımı durdurulacak, araç kiralanması durdurulacak vesaire vesaire ama önemli bir şey söylüyor orada, diyor ki: "Kamuda yeni kurumlar kurulmasının önüne geçilecek, idareler arası dağılım gözden geçirilerek mükerrer yapılar önlenecek." Yani tasarruf tedbirlerindeki sadece bu madde bile esasında bu kanun teklifinin Komisyon gündeminden düşmesine gerekçedir. Çok açık bir şey söylüyor "Yeni kurumlar kurulmayacak." diyor. Biz burada ne yapıyoruz? Yeni Vakıf kuruyoruz yani kurduğumuz Vakıf da bütçeden hazine yardımı alacak, yapılacak olan işlem bu ve mükerrer bir yapı kuruyoruz esasında baktığınız zaman, kurulacak olan yapı da mükerrer yapı. Neye göre bunu söylüyoruz? Daha önce kurulmuşu var. Ne olmuş? İşte, biraz evvel bahsettiğim Maarif Vakfı, bu Maarif Vakfı 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişiminden sonra kuruldu, Vakfın kuruluş amacı yurt dışındaki FETÖ okullarını devralmaktı yani özetle bakarsak bu şekilde yer aldı, basında da bu şekilde yer aldı ve çok tartışmalı bir Vakıf yani "gizli bakanlık" "gizli millî eğitim bakanlığı" olarak kamuoyunda bilinen bir Vakıf. Mesela Millî Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü 2019 yılında yayınladığı raporda Maarif Vakfıyla aynı alanda çalışmaktan yakındı ve Vakfın, kaynaklarının etkin kullanılmasına engel olduğunu belirtti. Yani bunu belirten kim? Millî Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü, raporunda böyle bir ifadeye yer veriyor ve 2019'a yönelik faaliyet raporunda "zayıflıklar" bölümünde şu not düşülmüş: "Türkiye Maarif Vakfı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı(TİKA) gibi kuruluşlar özellikle yurt dışında Genel Müdürlüğümüzle mükerrer sahalarda bulunmaktadır. Söz konusu kurum ve kuruluşlarla iletişimin artırılıp farklı sahalara yönlendirme yapılarak devletin kaynakları daha etkili ve verimli kullanılmalıdır." deniliyor. Yani burada bu Vakıf kurulduğu zaman Dışişleri Bakanlığıyla mükerrer bir sahada olacağı aşikâr. Daha önce de kurulmuş bir vakıf var ve bu Vakfın işleyişinde de sıkıntılar var; biz o zaman neden böyle bir Vakıf kuruyoruz?
Mesela bu biraz evvel bahsettiğim Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğünün 2023 yılındaki gerçekleşen bütçesi 3 milyar 844 milyon lira, ciddi bir rakam bu. Peki, mükerrer sahalarda olduğu söylenen ve âdeta bir gölge bakanlık gibi çalışan Türkiye Maarif Vakfına 2023 yılında hazineden aktarılan tutar 2 milyar 955 milyon yani yaklaşık 3 milyar lira yani neredeyse Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğüne aktarılan parayla aynı. Yani bu Genel Müdürlük de yurt dışında okullar kuruyor, okullar inşa ediyor yani mükerrer alanları var ve bir kuruma, Millî Eğitim Bakanlığı kurumuna 3 milyar 844 milyon liralık bir kaynak aktarılmış, Vakfa da yaklaşık 3 milyarlık bir kaynak aktarılmış. Burada raporda da belirtildiği gibi buradaki kaynakların ne kadar etkin ve verimli kullanıldığı konusunda ciddi soru işaretleri var Maarif Vakfında. Ben tahmin ediyorum- ve olacak olan da budur- bu Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı kurulduğu zaman benzer sıkıntılar, benzer problemler devam edecek.
Ya, bir başka olay... Gerçi burada denetleme ve yönetim kurulundaki huzur haklarıyla alakalı bir kısıtlama getirilmiş yani kamu görevlileri -anladığım kadarıyla, kanunda yazana göre- huzur hakkı almayacak, öyle gözüküyor, onun haricindekiler huzur hakkı alacak, onlara da bir sınırlama getirilmiş. Mesela Maarif Vakfında böyle bir sınırlama yok, herhangi bir sınırlama yok; kamu görevlileriyle ilgili ayrı bir düzenleme yapılmamış, burada o gözetilmiş yani muhtemelen son yıllarda kamuoyunda infial yaratan, insanlarımızı isyana sevk eden işte "çifte maaşlı bürokratlar" söyleminden çekinildiği için bu yapılmış ama biraz evvel bahsedildiği gibi, bu yönetim, denetleme ve işte heyetlerde bakanlıklardan kaçar kişi olacağı, kimlerin olacağı konusunda bir karmaşa var; bu, kanun teklifinde ne yazık ki belirtilmemiş benim gördüğüm kadarıyla.
Özetle söylemem gereken şey şu: Esasında, tasarruf tedbirlerini tartışıyorsak biz -her şeyi bir tarafa bırakalım, bakın, her şeyi bir tarafa bakalım- orada çok açık ve net şu söyleniyor: "Kamuda yeni kurumlar kurulmasının önüne geçilecek, idareler arası dağılım gözden geçirilerek mükerrer yapılar önlenecek." Bu tasarruf tedbirlerinde bu madde olduğu sürece bizim Komisyondan bu kanunun geçmemesi lazım. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.
Ha bir de şu var, onu da açıklamanız lazım, gerçi maddelerde de tartışırız. Bir de şöyle bir şey var, burada çalışacak olan, kurumda çalışacak insanlarla alakalı şey deniliyor. Kaçıncı madde? 9'uncu madde. "Maddeyle Vakıfta görevli kişilerden herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların bu aylıklarının kesilmemesine yönelik düzenleme yapılmaktadır." deniliyor. Bu daha önce da başımıza gelmişti, daha önce de biz bununla karşılaşmıştık yani daha önce, bildiğim kadarıyla Türkiye Kızılay Derneği ve Yeşilay Cemiyeti, Yeşilay Vakfında buna benzer sonradan uygulama yapılmıştı. Biz "Niye bunu yapma gereği duyuyorsunuz?" diye sorduğumuzda, bize dedikleri şey şuydu: "Bizim kurumlarımızda doktor, sağlık personeli çok çalışıyor ve biz sağlık personeli bulmakta zorlanıyoruz, dolayısıyla emekli personel çalıştırıyoruz, o nedenle emekli aylıklarının kesilmesini istemiyoruz." Komisyon o konuda "Doğrudur." demişti ve kanunlaştırmıştı. Şu anda sizin çalıştıracağınız personelde daha çok emekli insanlar mı çalışacak? Yani onu sormak istiyorum. Neden buna gerek var?
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Emekli büyükelçiler.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Canbey, notunuzu alın.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Emekli büyükelçiler çalıştırılacak, öyle mi?
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Size müzakerelerden sonra söz vereceğim cevaplamanız için.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Tamam, bir onu soracaktım.
Bir de esasında şey de alınıyor. "Bu vize aracılık hizmet gelirlerinden genel bütçeye aktarılacak pay düşüldükten sonra kalan kısım da vakfa aktarılacaktır." diyor. Bizim şunu bilmemiz lazım: Yani 2023 yılında bu vize aracılık hizmet gelirlerinden genel bütçeye ne kadar aktarılmış? Ben bunu bulamadım, bunun verilmesi lazım. Önümüzdeki yıl ne kadar tahminî yani önümüzdeki yıl tahminî ne kadar bir kaynak aktarılacak bu vize aracılık hizmetleri gelirlerinden?
Teşekkür ederim.