Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Mustafa Canbey ve Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız ile 93 Milletvekilinin Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi (2/2139) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 15 .05.2024 |
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Öncelikle ben bütün milletvekili arkadaşlarımıza, bugün burada bu kanun teklifine eleştiride bulunan, öneride bulunan, destek veren ya da destek vermeyen, her türlü eleştiriyi yapan milletvekili arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.
Tabii, ortada bir kanun var; bu kanunla ilgili çok farklı bakış açılarına sahip olabiliriz elbette, meseleye çok farklı açılardan bakabiliriz ama belli başlı konular var, özellikle onları not aldık, onlarla ilgili ben hazırunun sorularına cevap vermek istiyorum. Az önce de ifade ettiğimiz gibi, önerileri de tek tek not aldık -hem bizler hem de bürokrat arkadaşlarımız- bunları inşallah değerlendireceğiz.
Şunu ifade etmek isterim... Mesela sorulardan bir tanesi şu: "Bu vakıf olmazsa Dışişleri Bakanlığı dış ilişkilerini yürütmekte yetersiz mi kalacak yani bu vakfa gerçekten ihtiyaç var mı?" Değerli arkadaşlar, birçok konuşmacı ifade etti, ben de ifade etmek istiyorum: Dışişleri Bakanlığı gerçekten saygın, itibarlı, köklü kurumlarımızdan bir tanesi ve bu zamana kadar da beş yüz yıllık bir geçmişi var;1523 yılından bu yana hizmet veren bir kurumumuz, yaptığı hizmetlerle de bu saygınlığını korumaya devam ediyor. Özellikle bizim iktidarlarımızla ilgili eleştiriler yapıldı. Bizim 6 Dışişleri Bakanımız döneminde Dışişleri Bakanlığı dünyanın dört bir tarafında görevini en iyi şekilde yapmaya çalıştı, saygın bir şekilde görevini yerine getirmeye çalıştı ve burada yetişen bürokratlarımızın hepsi de bizim üniversitelerimizden yetişti yani şu anda mevcut üniversitelerimizden yetişti, hepsi de inanın çok yeterli bürokratlar, çok yeterli isimler; biz de zaman zaman kendileriyle çalışıyoruz, çalışmaya devam ediyoruz. Bu kanunun çıkmış olması, buraya bir vakıf aracılığıyla destek yapılacak olması elbette bir yetersizlik vurgusu değildir, tam tersine değişen bir dünyada, gelişen bir dünyada buraya destek verme arzusundan ileri gelmektedir. Yani dünyada hiçbir şey tamam değil, elbette her şey değişecek, elbette her şey gelişecek. Önümüzdeki dönemde de dünyanın gelişen şartlarına göre bürokratlarımızı daha uzman hâle getirmek, daha iyi yetiştirebilmek, çok farklı alanlarda bürokratların yetişmesini sağlamak ve yeni uzmanlık alanlarının oluşmasını sağlamakla alakalı bir çaba var; enerji alanında, sağlık alanında, uluslararası ilişkiler alanında, yine aynı şekilde yapay zekâ alanında hizmet verecek ve bu konuda uzmanlık hizmeti alacak arkadaşların yetişmesiyle alakalı bir çaba var. Yani kurumsal kapasiteyi daha yukarıya taşımayla ilgili bir kaygı, yetersizlik duygusundan gelmiyor; daha iyiyi bulmayla alakalı, daha iyiyi yapmayla alakalı bir çabadan kaynaklanıyor. Bunun özellikle altını çizmek lazım.
Şimdi, burada tabii, 261 misyondan bahsedildi. Bu 261 misyon az bir misyon değil; tüm dünyada hizmet veriyoruz, dünyada şu anda 3'üncü sıradayız. Bu, dünya ülkeleri içerisinde Türkiye'nin uluslararası ilişkiler alanında temsil noktasında aslında ne kadar güçlü bir ülke olduğunu gösteriyor. O zaman bizim de bu gelişen yeni duruma ve yeni yapıya karşı ayak uydurmamız ve bürokratlarımızın daha güçlü bir şekilde, daha iyi bir şekilde, daha donanımlı bir şekilde, daha yetkin bir şekilde çalışmasını sağlamamız gerekiyor. Yani ezcümle şunu söylemek istiyoruz: Kesinlikle biz "Dışişleri Bakanlığı bürokratlarımız yetersiz." gibi bir şeyi asla kabul etmiyoruz; biz bütün bürokratlarımızın, çalışanlarımızın, üniversitede yetişen bütün öğrencilerimizin yeterli olduğunu düşünüyoruz ama daha iyiyi bulma noktasında bir çabanın da doğru olacağına inanıyoruz. Birincisi bu.
Yine aynı şekilde, değerli arkadaşlar, "Burada kamu yararı nerededir?" diye sorular oldu. Kamu yararı... Bir kere bu yetişecek insanların hepsi bu ülkeye hizmet edecekler. Yani biz hepimiz ülkemizi seviyoruz, devletimizi seviyoruz ve burada alınacak derslere...
Mesela, "Diplomasi Akademisi kuracağız." dedik. Mesela sorunun bir tanesi de o; "Yükseköğretim kurmak." diye konuşuldu ama burada yetişecek insanlar ülkemize hizmet edecekler. Değerli arkadaşlar, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na tabi kurulacak olan yükseköğretim kurumu. Buradaki amaç Diplomasi Akademisi kurmak yani yüksek lisans...
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Var zaten Bakanlığın içinde öyle bir akademi.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Efendim?
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Bakanlığın içinde var zaten akademi.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Söyleyeceğim.
Yüksek lisans ve doktora eğitimi verilecek burada. Şimdi, Bakanlıkta var ama bu arkadaşlara hizmet içi eğitim veriliyor; üç aylık, dört aylık hizmet içi eğitim, sadece formasyon eğitimi veriliyor.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Sonuçta yeterli.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Yani benzer bir akademi kuracağız ve bunu daha yukarıya taşıyacak, yüksek lisans, doktora eğitimi verecek bir akademi kuruyoruz.
SEVİLAY ÇELENK (Diyarbakır) - O alanlarda programlar var üniversitelerde.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Onlar fakülteden alabilir, master, doktora yapabilirler.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Var ama biz kendi Dışişleri Bakanlığımızın bizzat eğitim vereceği, diplomasını vereceği bir Diplomasi Akademisi kuracağız. Belki yurt dışından da gelecekler eğitim almaya buraya ve oradan, yurt dışından gelecek insanlara da burada eğitim verilecek yani öğrenci...
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Lisans mı, yüksek lisans mı?
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Yüksek lisans, doktora; lisans değil. "Diplomasi Akademisi" ismi zaten, yüksek lisans ve doktora eğitimi.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Zaten yani Ankara Siyasalda yapabilir, Boğaziçinde yapabilirler.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bunu dönüştürebilirsiniz, farklı...
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Bir sürü fakülte var.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Ya, arkadaşlar...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri...
Sayın Canbey, devam edin.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Değerli arkadaşlar, biz başka bir üniversitenin diplomasını veremeyiz, daha doğrusu Dışişleri Bakanlığı olarak bu eğitim verilecek, Diplomasi Akademisinde bu yüksek lisans ve doktora eğitimi verilecek, onun diploması verilecek.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Peki, yurt dışındakilere vermekle nasıl Dışişlerini güçlendireceksiniz? Yani yurt dışındaki öğrencilerle bizim Dışişleri Bakanlığımızın ne ilgisi var? Yani hep çelişkili söyledikleriniz.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Yani arkadaşlar, zaten yapılıyor o şu anda; gelip orada eğitim alacak yani buna niye itiraz ediyorsunuz, ben anlamadım.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Tamam, her şehre bir üniversite kurdunuz; gitsin kim master yapmak istiyorsa, doktora yapmak istiyorsa.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Arkadaşlar "üniversite" değil, "Diplomasi Akademisi" diye bir şey kuruyoruz.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Üniversiteden geçilmiyor ortalık.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, şöyle yapalım: Şimdi teklif sahibine bir söz hakkı kullandırıyorum, daha sonra maddelerine geçeceğiz. Müsaadeniz olursa o cevap hakkını kullansın.
Buyurun lütfen.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Şimdi, bir de arkadaşlar, bunu neden yaptığımızla alakalı başka soru işaretleri de var. Diğer bakanlıklarımızda da şu anda -az önce Sayın Kalaycı da ifade ettiler- benzer şekilde Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı, Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı gibi zaten vakıflar var ve bu bizim kuracağımız Vakfın da birçok ifadesi oradan alınma, zaten matbu ifadeler çoğu. Mesela siz eleştiriyorsunuz birçok konuyu, bazı yönleriyle eleştiriyorsunuz ama zaten bunlar, şu mevcut vakıflar içerisinde de var, bunlar sürekli yapılan işler; bugün bu vakıflar o bakanlıklar bünyesinde bu hizmetleri veriyorlar yani benzer bir hizmeti de Dışişleri Bakanlığı bünyesinde vereceğiz.
SEVİLAY ÇELENK (Diyarbakır) - Doktora diploması veren bir vakıf yoktur yani böyle bir şey yoktur.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Onu da Dışişleri Vakfı yapacak yani o yetkiyi alıyoruz. Yani bunu da bu Vakıf aracılığıyla yapacağız.
Bir de arkadaşlar şu var: Bu, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na tabi bir durum. Bu yetki alınıyor ve sonra Yükseköğretim Kanunu çerçevesinde bu süreç ilerleyecek. Yani kendiliğinden böyle keyfî bir uygulama, keyfî bir durum zaten burada söz konusu değil, burada kanuna tabi bir iş yapılacak; bunu da özellikle söylemek lazım yani bunun altını çizmek lazım.
"Paralel bir yapı mı kuruluyor?" En fazla kullanılan, sorulan sorulardan bir tanesi. Arkadaşlar, bir kere, Dışişleri Bakanlığı hiçbir yetkisini, hiçbir şeyini bu Vakfa devretmiyor; yeni bir Vakıf kuruluyor, paralel bir yapı kurulmuyor. Bu, Anayasa'ya da aykırı bir durumdur zaten. Dışişleri Bakanlığı zaten kanunla kurulmuş, yetkileri belli, yapacağı işler belli bir Bakanlık; hiçbir yetkisini buraya devretmiyor. Bir Vakıf kuruluyor, Vakfın yapacağı şeyler de zaten kanun maddelerinde belli, bu Vakıf aracılığıyla bu işler yapılacak yani paralel bir vakıf kesinlikle söz konusu değil.
Burada "Emlak komisyoncusu mu olunacak?" gibi laflar edildi. Arkadaşlar, kesinlikle Dışişleri Bakanlığının hiçbir taşınmazının Vakfa devredilmesi falan diye bir şey söz konusu değil. Burada vakıfla iş birliği yapılacak, vakıf raporlar hazırlayacak, değerlendirmeler yapılacak, birlikte çalışılacak ama oraya bir devir gibi ya da Dışişleri Bakanlığının oraya verilmesi gibi bir şey söz konusu değil.
CEVDET AKAY (Karabük) - Ama kanun teklifinde yazıyor.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - "Rapor ve değerlendirme yapılacak." deniliyor.
ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Taşınmazı kiralayabiliyorsun.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Tabii, kiralayabiliyor ama şirket aracılığıyla yapıyor bunu. Zaten şu anda yapıyor yani Dışişleri Bakanlığı başka şirketler aracılığıyla bunu zaten yapıyor Sayın Özlale.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Süreniz doldu Sayın Canbey.
İlave süre vereceğim, lütfen toparlayın.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Tamam Sayın Başkanım.
Şimdi, Dışişleri Bakanlığının taşınmazlarıyla alakalı "Ne kadar taşınmazı var?" diye soru geldi. Şu anda yurt içinde 53 tane arsası var, 10 tane binası var; yurt dışında da 36 arsası, 242 binası var.
Arkadaşlar, özellikle atamalarla ilgili eleştirileriniz de var. Burada liyakat esasının alındığını, kesinlikle bu Vakıf aracılığıyla bir rant amacı güdülmediğini de açıkça ifade etmemiz gerekiyor.
Vizeyle ilgili bir soru vardı, onu da cevaplamış olayım. "Ne kadar?" diye Sayın Kalaycı sormuştu. 2023 yılında vize aracı firmalar faaliyetlerinden kaynaklı olarak genel bütçeye kaydedilen miktar 1,1 milyar TL. Onları, tabii, bizim bilmemiz çok mümkün değil, yüzde 80 gibi bir oran kalıyor geriye; bizim onu bilmemiz çok mümkün değil.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bu, yüzde 20 mi?
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Yüzde 20.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - O zaman hesaplanır burada.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Yüzde 20; 1,1 milyar TL.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Yüzde 20'si 1,1 milyar TL.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Evet. 1,1 milyar yüzde 20'si. 2023 yılındaki vize...
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - O geri kalan yüzde 80 nereye gidiyor?
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Şirketler onu şey yapıyorlar.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bir şirket mi var, başka şirketler de var mı?
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Evet, başka şirketler var. Çok sayıda şirket bu konuda hizmet veriyor, o şirketler.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Oradan da bir pay geliyor mu Dışişleri Bakanlığına?
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - İşte, bu geliyor bildiğim.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - "Yüzde 80" burada yok.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - "Yüzde 80" yok, doğru.
Ben bu konuda Bakan Yardımcımıza söz vereyim isterseniz, Bakan Yardımcımız cevap versin.
Buyurun Sayın Bakanım.
DIŞİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI YASİN EKREM SERİM - Sayın Başkan, Değerli Komisyon üyeleri; vize şirketleri hakkındaki sualiniz... 58 ülkede 12 farklı şirketten vize aracı hizmeti almaktayız Dışişleri Bakanlığı olarak. Bunlar coğrafyasına göre yerel veya bu işte ehil olan şirketlerden vize aracı hizmeti almaktayız.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Türk şirketleri mi, yabancı mı?
DIŞİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI YASİN EKREM SERİM - Türk, genellikle bu Türk şirketleri oluyor. Türkiye'de zaten yabancı ülkeler de bu çerçevede vize aracı hizmeti almaktadır. Siz de biliyorsunuz, işte, IDATA veya VFS gibi şirketler... Türkiye'deki yabancı misyonlar onlardan hizmet almakta. Bunun sebebi şu: Tabii, vize başvurularında çok büyük bir başvuru ve evrak olduğu için, bunların tasnifi ve işleme alınması için bu vize aracı hizmeti alınmakta. Bu teklif edilen vakfın yapacağı işlemlerden bir tanesi de bu vize aracı hizmetlerinin vakıf eliyle düzenlenmesidir; genel itibarıyla bu.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Ben bir cümle ilave edeceğim Sayın Başkanım müsaadenizle.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Canbey, toparlayalım, oylamaya geçeceğim, bir önerge var.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Şimdi, son bir soruya da cevap vermek istiyorum çünkü vekillerimiz haklı olarak, aslında doğru sorular da sordular. Mesela "Dışişleri Bakanlığı Mensupları Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Vakfı neden kullanılmıyor, bugün neden atıl durumdadır?" diye bir soru var.
Değerli arkadaşlar, bu Vakfın kurulma amacı kendi personeline sosyal güvenlik imkânları sağlamak ve personel yardımlaşmasını sağlamakla sınırlı. Kendisinin TURAŞ diye bir şirketi var ve bu şirket şu anda aktif ticari faaliyet yürütmüş yani bu zamana kadar turizm, vize, birçok anlamda ticari faaliyet yürütmüş. Bunun içerisinde Dışişleri Bakanlığı bünyesinde görev yapan büyükelçilerimizden de çalışanlardan da isimleri bulunanlar var. Yani bu şirketin geçtiğimiz yıllardaki faaliyeti var ama şimdi alanlara baktığınız zaman bu çalışanlara dönük bir sosyal güvenlik hizmeti sunuyor, bizim bugün konuştuğumuz kanun teklifinde bir Vakıf kuruluyor. Vakıf aracılığıyla hem kurumsal kapasitenin artırılması hem de Dışişleri Bakanlığı personelinin donanım ve yetkinliğinin artırılmasıyla alakalı bir çaba, bir gayret ve bir iyi niyet var. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Bugün bu kanun teklifine verdiğiniz destek için, eleştiri için, öneri için her bir vekilimize, Komisyon Başkanımıza, bürokrat arkadaşlarımıza ben ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Kanun teklifinin hayırlı olmasını diliyorum.