KOMİSYON KONUŞMASI

DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Sayın Başkanım, biraz önce söz alan arkadaşın önergesine aşağı yukarı aynı nedenlerle verdiğimiz bir teklif bu. Türk Silahlı Kuvvetleri ne yazık ki eski cazibesinden ve itibarından uzaklaşmış ve ceza yöntemiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinde insanları tutmaya çalışıyoruz. Bugün, Türk Silahlı Kuvvetlerinde insanları tutabilmek adına bu yaptırımlarla bunu başaracağımıza ben inanmıyorum. Şimdi, evet, kalifiye insanların orada kalması, ordusuna hizmet etmesi gerekiyor ama burası, caydırıcı, altından kalkamayacağı, gönülsüz bir şekilde görev yapabileceği bir yer değil. Türk Silahlı Kuvvetleri gönüllü olarak görev yapılabilecek bir yer. Bugün insanları yeri geliyor ölüme gönderebiliyoruz, her türlü göreve gönderebiliyoruz. Cezayla orada tuttuğunuz insanlar, zorla orada tuttuğunuz insanlar bu ülkeye ve bu orduya hiçbir şekilde bir yarar sağlamaz. Elbette ki bir cezai yaptırımı olacak, daha önce de vardı ama bu bire bir karşılığıydı. Bizim bugün ordu personelini ödüllendirerek, onları teşvik ederek, onların yaşamlarını kolaylaştırarak, sosyal haklarını genişleterek orduda tutmamız gerekiyor ve gönüllülük esasıyla tutmamız gerekiyor. Şimdi, görülmektedir ki, bu kanun da gösteriyor ki ne kadar ceza uygularsak uygulayalım insanları tutamıyoruz. Eskiden insanlar hevesle, şevkle sınavlara girerlerken ve 100 öğrenci alınacaksa 1.000 öğrenci sınava girerken bugün sayının ne kadar düştüğünü hep birlikte görüyoruz. Bunun çözüm olmadığına inanıyorum ben. Yine bir cezai yaptırım olsun ama o insana 4 katı ceza verip tutarsanız o insandan Silahlı Kuvvetler yararlanamaz. O yüzden, bu cezalar yarıya indirilmeli -konunun başında ele alıp konuştuğumuz gibi- bugün ordudaki insanları daha çok rahatlatmak adına vereceğimiz teşviklerle onların hakları düzenlenmeli astsubaylarda olduğu gibi, binbaşılarda olduğu gibi. Bugün emekli binbaşılarımızın neden mağdur olduğunu ben biliyorum. Onlar tam verimli çağında emekli olup gitmesinler diye makam tazminatları onlara verilmedi; yarbay ve albaylara verildi. Şimdi o insanları, işte, başka sorunla karşılaştırdık.

BAŞKAN HULUSİ AKAR - Evet, Sayın Ataş, teşekkür ediyoruz, sağ olun.

DURSUN ATAŞ (Kayseri) - O yüzden ben yarıya indirilmesini, gidenlerin 1 katı yani masraflarının ödenmesi ama cezayı başka konulardan biz verip atıyorsak askeriyeden, 2 katını ödemelerini teklif ediyorum.

BAŞKAN HULUSİ AKAR - Evet, değişen ve gelişen dünya şartlarında insan psikolojisi, sosyoloji, efendim, diğer faktörler düşünülerek yönetimdeki karşılaşılan güçlükler ve zorluklar, alınan tecrübeler, elde edilen sonuçlar değerlendirilerek bu noktaya gelindi. Bu arkadaşlarım, gece gündüz bu konuda gerçekten kafa yoruyorlar, inanın, güvenin. Efendim, bir de biliyorsunuz, hukuk felsefesinde yönetimde ceza olmazsa olmaz, mutlaka bir ceza olması lazım ve cezadaki maksat ceza verip siz oraya para verin de devlet zenginleşsin meselesi değil, ceza olsun da caydırıcı olsun, insanlar onu düşünmesinler, adam gibi otursunlar, efendim, görevlerini başarılı bir şekilde yapsınlar, Silahlı Kuvvetlerde kalmaya devam etsinler; amacımız da bu.