BAŞKAN HULUSİ AKAR - Sağ ol, var ol.

Arkadaşlar, burada ben bir kez daha şu şunu söylemek ihtiyacı duyuyorum: Sıralı komutanlar yani takım komutanından başlayıp, karakol komutanından başlayıp Genelkurmay Başkanına kadar olan sıralı bütün komutanlar hiçbir şekilde, hiçbir şekilde astlarının rakibi değil. Yani onların herhangi bir açığını aramak, onları bir yanlışa düşürmek, onların bir zaafını aramak, onları zor duruma düşürmek; inanın, böyle bir şey yok, böyle bir şey söz konusu değil yani buna güvenin. Burada mesele, Silahlı Kuvvetlerin etkinliği, caydırıcılığı, saygınlığı. Bu manada da personelin disiplini, diriliği, olaya sahip çıkması, kendine sahip çıkması, performansını, kondisyonunu muhafaza etmesi, işi ciddiye alması, önem vermesi; istenilen şeyler bunlar. Öbür türlü, bunun dışında, herhangi bir şekilde "Ya, bir adam bir gün yanlışlıkla yapmış, işte, bir gün geç kalmış, bir gün vuramamış, bir gün koşamamış." Bunu hemen bir fırsat bilip "Aman ben seni..." Böyle bir şey söz konusu değil. Yani buradaki insanlar... Yani binlerce subay var, yüzlerce general var, amiral var, sivil, askerî komuta kademesi var; bunlar durumu monitör ediyorlar, bakıyorlar, ediyorlar ve buna karşı tedbir olarak bu oluyor. Tabii ki ödül, tabii ki cazibe, tabii ki özlük hakları, tabii ki destek. Onlar bizim silah arkadaşlarımız, gece gündüz beraberiz, onların tabii ki iyiliğini istiyoruz. Bütün bu verdiklerimize rağmen, verilenlere rağmen, her türlü desteğe rağmen hâlâ ısrarla, inatla bir şeyler yapılmıyorsa ona karşı da tedbir almak isteniyor.