| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Ankara Milletvekili Ömer İleri ve Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız ile 115 Milletvekilinin Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2162) |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 30 .05.2024 |
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, çok kıymetli bürokrat arkadaşlar, basınımızın kıymetli mensupları; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, biz de kanun teklifini salı günü görüştüğümüzde desteklediğimizi ifade etmiştik ama çok güzel bir tevafukla karşı karşıyayız; bu sabah medyaya da yansıdı, 21 ilde bu kriptoyla ilgili olarak bir dolandırıcılık söz konusu ve 1 milyar doları bulan bir işlem yapılıyor. Bunu da bugün bu kanun teklifini sunan arkadaşların bir şansı olarak değerlendirmek lazım.
Bence tarihî bir adım bu. Böyle bir kanun teklifinde imzası bulunan arkadaşlara ben de teşekkür ediyorum, tebrik ediyorum.
Tabii, kanun teklifi sonrasında etki analizi geldi, güzel bir çalışma olmuş çünkü bu konular her gün çalıştığımız konular değil. Burada gördüğümüz kadarıyla bir düzenleme, kontrol ve finansal istikrara yönelik bir çalışma var, bu varlıklara yatırım yapanların korunmasıyla ilgili genel bir değerlendirme var. Başlarken de ifade ettiğimiz gibi, Türkiye'yi ilgilendiren gri listeden bahsedildi, kara para ve terörizmin finansmanı konusunda bu kanunun kontrol edici bazı hükümleri var; bu, tabii, çok kıymetli. Birçok arkadaşımız ifade etti, ben de ifade edeceğim: Bu, tabii, birincil bir düzenleme yani ikincil düzenlemeler gelecek. Yine, MiCA'dan bahsedildi. Yani burada, mesela, bu kanun içerisinde biz kripto varlıkların nasıl kategorize edileceğine dair bir şeyi göremiyoruz, muhtemelen bunlar sonraki aşamada gelecek.
Ben şimdi şunu dikkatinize sunmak isterim: Bu etki analizinde platform isimleri verilmiş. 10 platform var ve burada 3 platform, 3 tane firma 7 milyar dolar işlem hacmi olan bu kripto varlık sisteminin neredeyse yüzde 98'ini kontrol ediyor yani burada çok ciddi bir oligopol piyasa var.
Şimdi, ilk sorum şu olsun: Türkiye'deki yerleşik kişiler yurt dışındaki platformlardan varlık alıp satabilecekler anladığım kadarıyla. Salı günü de bunu sormuştum, iki farklı cevap geldiği için uzatmadım ama bunu biraz netleştirmemiz gerekiyor. Mesela, şu 10 firma içerisinde yabancı firmalar var mı, platformlar var mı? Neden bunu soruyorum? Şimdi, Türkiye normalde vergilendirme yapmayacak. Eğer kriptoda vergilendirme yapmayan bir ülkeysek Türkiye'nin sermaye çekişi için bu varlıklara, dışarıdan girişi bizim biraz daha kolaylaştırmamız gerekiyor, motive etmemiz gerekiyor. Onun için, burada, bu, aynı zamanda oligopol piyasanın dağıtılması anlamında da fayda getirecek bir şeydir ve ben yurt dışı platformların... Bakın, bugün, Türkiye'de yani fiilen mal ve hizmetlerde çocuklarımız bile Avrupa'dan, dünyanın farklı ülkelerinden internet üzerinden sipariş veriyorlar, mal geliyor. Ya şimdi, Türkiye'deki yatırımcıya "Sen gidip yurt dışında yatırım yapabilirsin." dediğimiz bir ortamda dışarıdaki yatırımcının Türkiye'deki bu varlıklara yatırım yapmasıyla ilgili olarak ben burada herhangi bir şey görmüyorum. Dolayısıyla bizim, aslında bu tarafı destekleyecek birtakım adımlar atmamız gerekiyor çünkü Türkiye, vergilendirme olmadığı için kripto varlıklarda bir cennete dönüşebilir; bu önemli bir şey. Yani burada farklı bir düzenleme içerisine girilebilir.
Tabii, düzenleme denetleme yetkisi SPK'ye veriliyor. Burada, bence şu soruyu sormamız lazım, belki Genel Kurulda daha detaylı konuşuruz. Bunun madenciliğinden tutun blok zinciri teknolojisine, aslında bize beşerî sermaye kaynağı gerekiyor. Önce bu çocukların, bu gençlerin tabii, bu ülkede yetişip bu ülkede kapasitelerini artırmaları ve bu ülkeye hizmet etmeleri gerekiyor çünkü bu çok büyük bir ekosistem. Böyle baktığımız zaman kamunun özellikle bu konuda, insan kaynağı noktasında hazır olup olmadığı konusunda bir bilgim yok. Yani bu konu çünkü çok yeni bir konu, çok uzmanlık gerektiren bir konu.
Sayın Başkan, bu denetim konusunda mesela SPK'de bir birimimiz var mı, bununla ilgili ayrı bir çalışma yapıldı mı? Neden bunu soruyorum? Çünkü bağımsız denetimle ilgili olarak da aynı zamanda SPK bir çalışma yapacak. Bağımsız denetim firmalarının yerli, yabancı oluşu ve paranın başkalarına gidişi belki çok fazla platform olmadığı için veya işte saklayıcı kurumlar -hizmet sağlayıcı diyelim hepsine- olmadığı için çok önemli değil ama burada en azından ikincil düzenlemelerde bu bağımsız denetimi yapacak yapılarda bu konuda uzman kişilerin bulunması çok önemli bir şey. Yani bu aynı zamanda yeni bir istihdam alanı çünkü finansal okuryazarlık dedik ama bence teknolojik okuryazarlıkta da burada en az onun kadar önem kazanmış oldu. Yani hülasa, kamunun buna hazır olup olmadığı konusunda endişe demeyeyim ama bu birincil düzenlemelerden sonra insan kaynağının geliştirilmesi hususu bence ayrı bir mesele olmak zorunda. Üniversitelerin de bu konuda ayrı bir çalışma yapması lazım yani bu konuda özel birtakım yapılar bu işi yapıyorlar, inşallah kamuda bu işin içine girer.
Şimdi, bu kripto varlık hizmet sağlayıcıları, siber saldırılar dâhil işte tüm bilişim suçlarından sorumlu olacaklar. Biz tabii, teklifi okuduğumuzda yani hem etki analizine ve teklife bakınca bunların yetkilendirilme meselesi var. Bu firmalar eğer bu sorumluluğu alacaklarsa -zaten çok fazla bir firma yok hani 20 diyoruz, belki 40'tır, burada 20 diye bahsedilmiş, 10 platform ismi yazılmıştır- şunu yapmak daha doğru bir yöntem olmaz mı: Biz önce, bu firmalara yetki belgesi vermeden, bunların teknolojik altyapılarının, bu bahsettiğimiz siber suçlar dâhil, bunu karşılayıp karşılamadığını kontrol edip o kontrole eğer devlet onay verirse... Çünkü bakın, siber suçlarla ilgili olarak da bütün sorumluluk yönetim kuruluna ve oradaki çalışanlara yükleniyor. Eğer yetki belgesini kamu verecekse kriterlerini belirler, o kriterleri geçemeyenlere zaten yetki belgesi verilmez, kamu ile özel bu sorumluluğu paylaşmış olur. Burada sanki bu sorumluluk tamamıyla bu yapıların üzerine atılıyor -bu sektörün gelişmesi lazım- bunun çok doğru bir yaklaşım olduğunu düşünmüyorum doğrusu.
Tabii, burada platformlar yüzde 1, yüzde 1 konuşuldu. Ben Ümit Hocama katılıyorum yani burada bir zarar olduğu zaman ne olacak? Yani bunların kârları üzerinden olması elbette daha doğru olur ama bir de saklama hizmeti meselemiz var. Bu saklama hizmetinde devlet bir katkı, bir şey alacak mı? Bunu tabii, teklifte göremiyoruz. Hani, dersiniz ki vergiyi zaten o kurumlar ödeyecek, biz bankaları belirleyeceğiz ama bu ayrı bir alan, bu çok ayrı bir şey. Eğer orada yüzde 1, yüzde 1 alıyorsanız -ben yine TÜBİTAK lehine bir şey söyleyeyim- yani bu saklamayla ilgili bence ayrı bir şey çıkartın diye düşünüyorum.
Şimdi, bu başvuru süresiyle ilgili olarak sanıyorum 17'nci maddede bir aylık bir süre var. Ya, bunu bir netleştirmemiz lazım Sayın Vekilim. Şimdi bu bir aylık sürede firmalar ne yapacak? Gelecek, belgeler isteyecek SPK, bu belgeleri verecek ve bu belgeleri veremeyen firmalar zaten tasfiye oluyor yani kanuna göre böyle bir değerlendirme var. Şimdi, altı ay sonra ikincil düzenlemeler gelecek, altı ay sonra bu ikincil düzenlemeler geldiğinde burada bir süre verileceğinden bahsediliyor. Mesela o süre... Şunu söylemeye çalışıyorum: Bu konuda ilk düzenleme olduğu için aslında biraz yol üzerinde bazı şeyleri test edeceğiz ve göreceğiz anlayışı var, o sürenin ne olduğu tabii bilinmiyor. Burada bu sürenin nasıl bir süre olacağı meselesi önemli ama tekrar bu yurt dışıyla ilgili olarak yani "Acaba onları farklı bir şekilde bu sistemin içinde tutabilir miyiz?" meselesi önemli.
Şimdi, bu kripto sigorta, özellikle kriptonun sigortalanmasıyla ilgili küçük yatırımcıların korunması elbette çok önemli. Burada şu anda dünyada, bilmiyorum, yüzde 4, yüzde 5 civarında mıdır? Yani bazı belgelerde bunu gördük ama Türkiye'de şu anda, başta Türkiye Sigorta olmak üzere sigorta şirketleriyle bu konuda... Çünkü işin sigorta tarafı ayrı bir alan, çok riskli bir alan.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Temurci, iki dakika ek süre veriyorum.
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Dolayısıyla, bu konuda da bence SPK'nin yani sigorta tarafında da ikincil ya da üçüncül düzenlemelerde -çünkü çok farklı bir alan olacak- burada da başka bir çalışma...
Vergilendirme konusunda -Sayın Aksu da ifade etti- vergi meselesinde "Gelir Vergisi Kanunu'nun bazı maddelerine hani kriptoyla ilgili ayrı bir vergilendirme hükmü eklenebilir." diyenler de var ama benim kişisel önerim, kriptonun, kripto varlıkların vergilendirilmesiyle ilgili çok ayrı bir mevzuata ihtiyaç var. Yani Gelir Vergisi Kanunu içinde değil, ayrı bir vergilendirme, genelde bu şekilde olursa kontrolü daha doğru olur. Bu Türkiye Sermaye Piyasaları Birliğine bütün finansal kuruluşların ortak edilmiş olması, üye olması yani bu, kendi içinde belki bir öz denetimi, eğitimi ve birçok şeyi beraberinde getirecek. Yani mesela şöyle bir soruyla bitireyim: Bu kurumlar sadece platformlar değil, bu işi saklama işi yapanlar da dâhil hepsi buraya üye olacak, bankalar da buraya üye; mesela bu platformların ciroları, varlıkları bu bankalar kadar değil. Mesela merak ediyorum, buraya üyelik için nasıl bir para ödeniyor? Bunu belirlediniz mi mesela?
Ben tekraren kanun teklifinin ülke ve millet için hayırlı olmasını diliyorum, sizleri de ayrıca tebrik ediyorum.