KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET MUSTAFA GÜRBAN (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, değerli hazırun; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yapılan konuşmalarda gördüğüm kadarıyla birçoğumuzun kripto paralarla ilgili detaylı bir bilgisi yok. 2019 yılında kripto paraların geleceğin sektörü olacağını düşündüğüm için kendi kripto paramı çıkardım. Daha sonra bu kripto parayı nerede yayınlayacağımı, listeleyeceğimi bulamadığım için kendi kripto borsamı kurdum. Ancak kanunu incelediğimde, o dönemde yaşadığım hemen hemen bütün sorunlar buradaki taslağın içerisinde var. Maalesef, o dönem borsanın bizi dolandırması nedeniyle yatırımcılardan aldığımız parayı kendi uhdemize alıp projemizi gerçekleştiremedik yani o dönemki borsa paramızı çarptı gitti. Daha sonra savcılığa gittik, savcılık bununla ilgili bir kanun olmadığı için bunu sürekli nitelikli dolandırıcılığa sokmaya çalıştı ama beş altı yıldır da dava devam ediyor, oradan da bir şey çıkacağını zannetmiyorum, olan bizim paraya oldu. Biz de döndük, bize güvenerek yatırım yapmış insanların parasını kendimiz ödedik ki bu bir güven ve hak meselesi ama kendimiz mağdur olduk.

Şimdi, burada görüyorum ki hem borsalara hem kripto parayı çıkaranlara çeşitli maddeler konulmuş. Bu maddeler elbette yeterli değil çünkü ben sektörün içinde olan bir kişiyim ama en azından bir yasanın varlığı şart, olması gerekiyor. En azından borsalara yatırılan paraların güvenliği sağlanırsa yatırımcılar biraz daha güvenerek bu işe devam edecek. Bu sektörün büyümesi çok önemli. Yapılan değerlendirmelerde daha çok burayı kolay para kazanma olarak tanımlıyorsunuz ancak bu çok yanlış. Kripto paralar "blockchain" teknolojisinin bir yan ürünü yani aslında bu bir teknoloji. Türkiye'nin savunma sanayisinde kullanılabileceği, uluslararası siyasette doların rezerv para olmasını engelleyebilecek tek siyasi güç. Zaten Amerika'nın ve Çin'in kripto paralara karşı çıkmasının bir nedeni de doların rezerv para olmasının önüne geçebilecek bir güç olması. Şöyle düşünün: Geçmiş dönemlerde İran'a uygulanan ambargo zamanında eğer Türkiye'nin, İran'ın Çin'in, Rusya'nın, bölge ülkelerinin dâhil olduğu ortak bir kripto para sistemi olsaydı Amerika "Doları kullandınız." diye Türkiye'ye bir yaptırım uygulayamazdı çünkü bizim bugün yaşadığımız sorunların çoğu doları kullandığımız için yapılan yargılamalar, davalar; Halkbank davaları, bunların hepsi doları kullandığımız için. Eğer bir kripto paramız olsaydı yani Türkiye'nin kendi kripto parası olsaydı bütün ambargoları bu kripto para yöntemiyle aşabilirdik. Bu hâlâ yapılabilir bir şey, çok da geç kaldığımız bir durum yok, yasayı çıkarmaya başladık.

Yasa genel olarak işte, dediğim gibi, olmayan bir yasaydı, çıkması gerekiyordu ancak eksik ama gerekli benim görüşüm çünkü kripto para sektörü çok büyük ve biraz da takip edilemeyen bir sistem. Ben bu yasanın da yeterli geleceğini zannetmiyorum ama gerekli görüyorum. En azından yapılan dolandırıcılıkların cezalandırılması ve gri listeden çıkmak için hemen hızlıca hazırlanmış diye düşünüyorum. Burada -ismini unuttum ama İsmail Bey'di herhâlde- özellikle "Türkiye'den para çıkışı olacak." diye düşündüğünü söyledi. Bu, bence yanlış bir düşünce. Bugün, Malta kripto paralar konusunda en büyük yatırım toplayan ülke yani Türkiye'nin bir kripto para cenneti olabilmesi lazım ki Türkiye'ye çok yoğun yabancı yatırımcı akışları gerçekleşsin. Bunun için de SPK'nin ya da MASAK'ın birlikte bir çalışma yapıp lisanslama yapması gerekiyor. Malta'da SPK benzeri bir kurum var; bu, kripto paraları lisanslıyor. Bu lisanslama belgesiyle beraber artık o kripto paranın dünyada bir geçerliliği oluyor yani bin dolar verip kendi kripto paranızı çıkarabilirsiniz ama bunun bir geçerliliği yok, dünyada tanınmışlığı olmayabilir, bu sizin çabanıza bağlı ama SPK lisanslı bir kripto para olduğu zaman, bunun her yerde geçerliliği olur. Bu anlamda, Türkiye'nin lisanslamaya ve madenciliğe önem vermesi lazım. Mesela, benim ethereum üretim tesisim var ama ne elektrikle baş edebiliyoruz ne işte bu yasal mı değil mi; böyle bir çizgide, ince bir çizgide. Bu da mesela teşvik edilebilir, bu da çok büyük sermayeler bağlamadan ülkemize çok büyük dolarlar getirir. Üretim tesisleri ve madencilik, buna özellikle eğilinmesi lazım yani hayvancılığa verilen krediler gibi sübvansiyonlu krediler verilerek üretim tesisleri kurdurulabilir; bu da düşünülebilir, bunu da görmedim yasa teklifinde. Ayrıca, dediğim gibi, kısa yoldan zenginleşme değildir.

Biraz önce, 8-10 milyon civarında yatırımcının kripto paralara kaydığı söylendi. Bence bunun sebebini de yatırım yapmayı bilmeyen ve sadece faizle yatırımlarını değerlendiren yatırımcıların, düşük faiz verilen yerli yatırımcının kendilerine başka bir kazanç alanı araması olarak değerlendiriyorum. Yani eğer siz yatırım yapmayı bilmeyen insanlara doğru faiz oranlarını verirseniz o insanlar ne araba alıp satmakla uğraşır ne ev alıp satmakla uğraşır ne de bilmediği bir sektöre yatırım yapmakla uğraşır çünkü Türkiye'nin en büyük sermayesi birikmiş yerli sermayedir, bu birikmiş yerli sermayenin erimesi ülkenin en büyük problemi olacaktır. Dolayısıyla bu sermayenin illa bilmediği bir alana gidecekse teşkilatlanmış borsalara yönlendirilmesi lazım; kripto paralara değil, borsalara yönlendirilmesi lazım. Bununla da ilgili gelmeden önce sosyal medyada bir soru sordum "Sayın SPK Başkanımız gelecek, ona sormak istediğiniz, söylemek istediğiniz bir şey var mı?" diye yazdım. Gelen mesajları okuduğumda, altında, SPK Başkanımızı eleştiren ya da yolsuzluk yaptığına dair bir söylem görmedim. İşte, hep sizin dediğiniz gibi "Muhalefet her şeyi eleştiriyor." değil aslında durum. Böyle liyakatli ve işini hakkaniyetle yapan insanları görev başına getirdiğinizde halk da muhalefet de bu kişileri takdir ve tebrik ediyor. Ben de buradan çalışmaları nedeniyle SPK Başkanımızı tebrik ediyorum.

Dediğim gibi, bu yasa teklifini yeterli görmüyorum ama olması gereken bir yasa teklifiydi. Bunda daha çok "Kervan yolda düzülür." şeklinde, yaşayarak, görerek, eksikliklerini tartarak ilerleyeceğiz.

Bir de, örneğin "monero" isimli bir kripto para var. Şimdi, siz daha çok duyduğunuz için bitcoinden, ethereumdan bahsettiniz; monero için çıkarabildiğiniz bütün yasaları çıkarın takip edemezsiniz çünkü o kripto paranın kendi özelliği, hiçbir şekilde takibi yok. Yani siz ne yasa çıkarırsanız çıkarın kripto sektöründe yapmak isteyen yapmak istediğini yapar. Bu anlamda, en azından bu yasa teklifinin gri listeden çıkmamıza yardımcı olacağını düşünüyorum.

Bir de Sayın SPK Başkanımıza ben başka bir konudan da bahsetmek istiyorum. Yaklaşık 8-8,5 milyon borsa yatırımcısı var. Buradaki konuşmaların sadece kripto varlıkları kapsaması bence bir eksiklik çünkü biliyorsunuz, Twitter'da, Telegram'da ve sosyal medyada birçok yatırımcı danışma ihtiyacı hissediyor yani yaptığı yatırımlarla ilgili konuşmak, birlerine fikir danışmak, soru sormak istiyor ve onların yönlendirmeleriyle belki hareket etmek istiyor. Bununla ilgili bireysel yatırım danışmanlığının bir an önce harekete geçirilmesi lazım. Aralık 2022'de sanırım bir açıklamanız vardı "Bireysel yatırım danışmanlığıyla ilişkili çalışmalara başladık." diye. Bu süreç ne durumda? Çünkü geçmişte, daha önce sosyal medyada da birçok konuda öneriler vermiştim size ve bunun birini yapmaya başladınız. Artık SPK'nin, yatırımcıları eğitmeye başladığını, yeni bir internet sitesi kurduğunu geçen hafta duyduk. Bunun için de size teşekkür ediyorum, tebrik ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Toparlayın lütfen.

Buyurun.

MEHMET MUSTAFA GÜRBAN (Gaziantep) - Böyle önerilere açık olmanız, piyasanın eksiklerini gören kişilerin yaptığı önerilere açık olmanız da ayrıca iyi ve güzel bir şey.

Bir de 104 sayılı Piyasa Bozucu Eylemler Tebliği'nde bence bir eksiklik var, bunu da tekrar gözden geçirmenizi rica ediyorum. Orada diyor ki: "Piyasayı önemli ve nitelikli derecede etkileyecek işlemler..." Şimdi, önemli ve nitelikli derecede etkileyecek işlemlerin orada maddi bir karşılığı yok yani günlük gerçekleşen işlem adedinin yüzde kaçı? Mesela yüzde 10'u mu, yüzde 50'si mi? Kimine göre yüzde 10'u önemli ve etkili bir işlemken kimine göre yüzde 50'si önemli ve etkili bir işlem olabilir. Yani oraya bir günlük işlem hacminin yüzde 10'u, yüzde 20'si gibi veya orayı netleştirecek bir rakam yazılması bence doğru olandır.

Teşekkür ediyorum, herkesi selamlıyorum.