| Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman'ın, Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya'nın (2/2175) esas numaralı Kanun Teklifi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 04 .06.2024 |
SUNA KEPOLU ATAMAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Başkanım. Bütün vekil arkadaşlarımı saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, aslında biraz söz hakkı almak istedim. Ben Diyarbakır Vekili olarak 52 yaşındayım, belki 52 yaşımı da hep Diyarbakır'da yaşayan bir insanım. Dolayısıyla bizim bölgenin yapılarını da bilirsiniz. Kendi ailemin başını ve kendi ailemin liderliğini yapan bir insanım; sizin deyiminizle, anlamanız için, ben bir hanımağayım, aşiret reisiyim. Açıklık getireyim ki belki anlamayabilirsiniz, bölgeyi bilmeyen insan bölgede biraz şey kalabiliyor. Onun için anlatmak istediğim husus bu. Ben bu yaşıma kadar bir sürü kan davasının, kız kaçırmaların, kavganın gürültünün barışını sağlayan bir insanım. Hatta şu anda da çok önemli bir dava beni bekliyor, biraz önce arkadaşımla da bir açılışta onu konuştum; acaba ne zaman Meclis tatile girer çünkü kritiktir, müdahale etmemiz gerekiyor diye. Bu da bizim bölgenin bir yapısıdır.
Şimdi, benim burada söylemek istediğim husus budur Kıymetli Başkanım, biz hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız. Şunu da anlatmak isterim ki Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Abhaz vesaire konuşulmasını ben çok doğru bulmayan bir insanım çünkü sonuçta hepimiz insanız. İnsan gözüyle birbirimize baksak ve birbirimizi anlasak daha doğru olacağına inanıyorum.
Ben teşkilattan gelen bir insanım, sahadan gelen bir insanım, benim köylü bir yapım var, ben bir çiftçiyim, sahada çalışıyorum, bir sürü insanın muhatabıyım; çok şey bende birikimlidir ama şunu anlatmak isterim ki, ben özellikle hemşehrim olan ve Diyarbakır Vekili olan Adalet Hanım'a söylemek isterim ki, emin ol ki hepimiz kayyumdan rahatsızız. Bizim kayyumu desteklediğimizden değil ama seçimden önce de sürekli bizim söylediğimiz, halk olarak da söylediğimiz bir şey var: Yani bu işe uygun, geçmişte davası olmayan, ceza yemeyen hiç kimse Kürtlerde yok mu ki aday gösterilsin.? "Neden?" diyeceksiniz. Çünkü bugün bir dava yürütülüyor, bugün bir dava vardır ve burası da -bildiğiniz gibi dünyanın her yerinde eksikler vardır, belki bizim ülkede de bazı eksiklikler olabilir ama- sonuçta bu ülke hukuk ülkesidir, bir hukuk devletidir. Dolayısıyla hemen bu yürürlüğe giriyor. Keşke -ben samimi söylüyorum size, asla siyaset yapmıyorum burada, herkesin de bunu bilmesini istiyorum, ben içimden geldiği gibi konuşan bir insanım- aday belirlerken DEM PARTİ olarak, sizler olarak bu halkın iradesini düşünerek şahısları aday gösterseydiniz; samimi söylüyorum, bir Suna olarak ben çok mutlu olurdum. Neden? Çünkü Başkanım, ciddi söylüyorum, biz hani "Kayyumlar atansın, işte devlet yönetsin, şu bu." asla... Bak, ben dediğim gibi, dört beş yıldır sahadayım, beş yıldır, dört yıldır siyaseti içinde, AK PARTİ teşkilatında yer aldım İl Başkan Yardımcılığı yaptım; biz kayyumlar... Yani şey olarak değil ama burada da parti yani DEM PARTİ'si bunu seçerken bunu yapmamaları lazım. "Acaba -özür dileyerek söylüyorum, bunu yanlış anlamayın kimseyi töhmet altında bırakmak istemiyorum- bu bilinçli mi yapılıyor?" diye ben de sorma ihtiyacını duyuyorum şu anda.