MERVAN GÜL (Siirt) - Dünya Çevre Günü'müz de hayırlı olsun.

Tabii ki bizim buradaki ana amacımız insandır. Keşke orada o insanlarımız vefat etmeseydi, hâlen toprağın altında kalmasaydı. Ve bu bir gerçek ki insanın olduğu yerde illaki kazalar olur, bu kaçınılmaz ve nitekim Zonguldak'ta olan kaza gibi. Bu olur ama bizim âcizane sizden böyle samimi bir şekilde istediğimiz şey bu. Hani, bizim burada derdimiz sizi böyle yargılamak, sorgulamak değil, bizim buradaki ana amacımız bundan sonra insan kaynaklı kazaların olmaması, bu tedbirlerin alınması; bizim ana hedefimiz budur. Onun için, hani Allah için bize samimi cevap verin; hani olay nedir, nerede sıkıntı yaşanmış, ne olmuş; bunlara cevap verin çünkü bakın biz burada 2 tane jeoloji mühendisi kardeşiniz varız ve inanın ki böyle konuştuğunuz zaman içimizde bazen böyle... Yani sıkılıyoruz ya. Mesela orada diyorsunuz ki: "Çimento basacağız." Ya, azizim, orada zaten yapay bir heyelan oluşturuluyor ve oraya sen çimento bastığın zaman bunu çözemiyorsun. Bunun tek çözümü, bakın, tek çözümü, bir, orada suyu kesmendir, silüsyonu kesmendir, suyu bertaraf etmendir yani ancak bununla çözersin veya set yaparsın bunu önlersin. Yoksa haydi ben oraya çimento basayım, şey basayım; yok.

Bir de bizim özellikle hem sizden önce, bir de kamu kurumlarından aldığımız bilgilere göre projeye uyulmamış, bakın yığın liç şeyinde projeye uyulmamış. Zaten sen projeye uymadığın zaman al sana ikinci sıkıntı, al sana sıkıntı. Ve tabii, sizce de bu projeye uyulmuş mudur, uyulmamış mıdır? Biz buna samimi bir şekilde sizden cevap istiyoruz.

Bir de burada daha evvel bir akma olmuş. Sizin jeoradarlarınız, oradaki teknik heyetiniz bu akmayı gördü mü, görmedi mi, önceden sezdi mi, sezmedi mi? Bunları sizden istiyoruz.

Bir de saat sekizde çatlakları görüyorsunuz, zaten çatlak diyor ki: "Ben geliyorum." açık bir şekilde size ifade ediyor bunu. Yani sen bunu gördüğün zaman bir kere acil bir planının olması lazım. Tamam, Allah sizden razı olsun, o 50 kişiyi sahadan o gün göndermişsiniz, güzel ama aşağıda bulunan insanlar niye duruyor? Yani öyle bir plan da olması lazım. Öyle bir olayda ben sahayı nasıl boşaltacağım? Elbette gene teknik heyet gidip inceler nasıl bir önlem alacağız, ne yapacağız diye. Oradaki en önemli etkenlerden bir tanesi, bakın, başta söylediğim gibi, o liç sahasını sıvılaştırmak yani o sahayı bir an evvel bertaraf etmek. Tabii, burada ben bunu düşünüyorum, kendi düşüncemi söylüyorum ve nitekim gelip sahada da gördüğümüz zaman o daha evvelki akmadan dolayı böyle bir şeyiniz olmamış. Yani böyle bir akmanın olacağını oradaki teknik heyet tahmin edememiş, ben böyle düşünüyorum. Bazen de bu soru aklıma geliyor yani cesaret edip diğer şarteli indirmemiş.

Mesela, bizim elektrik şeyinde bizim acil butonumuz var, herhangi bir tehlikede acil butona dokunmak lazım. O acil butonunun özelliği nedir? Direkt sistemi kapatmaktır. Nitekim böyle bir durumda da yani ciddi bazı uyarıların yapılması gerekiyordu. Bakın, burada da tehlike var, her an için her şey olabilir; onun için hem sahayı terk edin hem gerekli olan tedbirleri alalım. Mesela, burada biz bunu görmedik, göremiyoruz ve nitekim sahada yapmış olduğumuz incelemelerde biz bunu görmedik. Nitekim orada toprak altında kalanlardan bazılarının aileleriyle yapmış olduğumuz görüşmelerde biri şunu söyledi: "Telefon görüşmesinde ben özellikle kocama sahayı terk etmelerini söylediğimde 'Ya, bize daha bilgi gelmedi, yani bize sahayı terk edin diye herhangi bir şey gelmedi.' dedi." Yani onun için, bizim ısrarla sizden istediğimiz, orada bir kusur varsa samimi bir şekilde söyleyelim çünkü bizim ana hedefimiz bundan sonra bu tür kazaların yaşanmamasıdır.

Bir de olası bir afette yani oradaki elemanların nasıl hareket edeceği veya eğitim veriliyor mu, verilmiyor mu, bilmiyorum yani... Ben diyorum ki böyle bir sahada bunların da eğitilmesi gerekiyordu yani böyle bir eğitim verilmesi gerekiyordu. Sonuç olarak, oradaki eksikleri bize böyle samimi bir şekilde söyleyin, ben bunu söylüyorum.

Afet esnasında gerek valilik olsun gerek diğer kamu kuruluşları olsun gerçekten onlara da teşekkür ediyorum. Krizi iyi yönetmişler, bakın, orada krizi iyi yönetmişler çünkü öyle bir afette mesela 9 canımız toprak altında kalmış yani Allah korusun, daha değişik şeyler de olabilirdi. Bir tarafta mesela siyanür var, diğer tarafta canlar toprağın altında yani infial de olabilirdi; gerçekten krizi iyi yönetmişler. Bir de hele o setlerin yapılması, DSİ'nin o setlerinin yapılması; ben onları çok güzel gördüm. Onlar olası bir yağıştan dolayı da o akan madenin, akan suyun Fırat'a akmaması için gerekli önlemleri, gerekli tedbirleri almışlardı. Bu gerçekten çok güzeldi. Gene, huzurunuzda oradaki teknik heyete de teşekkür ediyorum özellikle kriz esnasındaki çalışmalarından dolayı, çabalarından dolayı.

ANAGOLD MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET AŞ HUKUK DİREKTÖRÜ CEM AKTOLGALI - Biz de teşekkür ederiz efendim buradan.

MERVAN GÜL (Siirt) - Teşekkür ediyoruz.

Allahuteala bir daha bu tür vakaları bize yaşatmasın.