| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/529) ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/297) a) Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı b) Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu c) Kültür ve Turizm Bakanlığı ç) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü d) Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü e) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 16 .02.2016 |
LALE KARABIYIK (Bursa) - Sayın Bakan, sayın Komisyon üyeleri ve milletvekilleri, değerli bürokratlar ve basın emekçileri; şimdi, Türkiye'nin bir cari açık problemi var, ben önce oradan konuya girmek istiyorum ve ödemeler bilançosunu biliyoruz. Bir tarafta mal ticareti var, bir tarafta da hizmet ve ikisinin toplamından artı ve eksi...
İsterseniz şu dağıtımı bitirdikten sonra ben devam edeyim.
BAŞKAN - Hakikaten, öyle yapalım, sizi yeniden başlatalım.
Sayın Bakana da teşekkür ediyoruz bu Maraş dondurmaları için.
LALE KARABIYIK (Bursa) - Öyle yapalım, evet.
BAŞKAN - Evet, Sayın Karabıyık, zannediyorum ortam oluştu. Buyurunuz lütfen.
LALE KARABIYIK (Bursa) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Evet, az önce ödemeler bilançosunu hatırlatarak başlamak istemiştim. Biliyorsunuz bir tarafta cari hesap var, bir tarafta sermaye hesabı. Cari hesapta da mal ticareti ve hizmet ticareti. Bizde mal ticareti tarafında sürekli negatiflik var yani bir dış ticaret açığına sahibiz. İthalat konusunda zaten sürekli negatifteyiz. İthal ikamesi yapamıyoruz ve ithal enerji bağımlılığımız var. Yaptığımız üretimde, ihraç ettiğimiz ürünlerde ithalat oranının yüksek olduğunu biliyoruz. Yerli katkı oranının az olduğunu biliyoruz. Şimdi, tabii ki çok kısa bir sürede de katma değeri yüksek ürünlere ve nitelikli üretime de geçemiyoruz. Bizi kurtaran tek bir şey var. Yani aslında bizim cari açığımız daha büyük olabilir çünkü dış ticaret açığımız büyük oluyor ama turizm gelirleri yani hizmet tarafındaki turizm gelirleri bizim cari açığımızı küçültüyor. O dış ticaret açığının daha az bir miktara inmesine sebebiyet veriyor ve cari açığımızı biraz daha ılımlı hâle getiriyor.
Ben bu sunuma turizmin önemine işaret etmekle başladım çünkü turizm bizim aslında kurtarıcı gelirlerimizi oluşturuyor. Çünkü net olarak gelir sağladığımız net alıcı olduğumuz bir zemin, bir sektör burası. Turizme bu gözle bakmak zorundayız. Önemli bir sektör olarak algılamak zorundayız her şeyden önce ve turizm gelirlerinde meydana gelebilecek her bir azalış, her bir olumsuzluk bizim cari açığımızın yükselmesi konusunda bir tehdittir. Zaten küresel ortama baktığımızda küresel sermayede de bir azalma var. Risk primimizde bir artış var. Zaten yabancı sermaye az geliyor. Bu da cari açığın finansmanının da zorlaştığını ifade ediyor tabii ki ve şu süreç içerisinde, bu zaman zarfında da biz turizm gelirlerinde de bir olumsuzluk yaşarsak gerçekten daha riskli bir konuma düşeriz. Önce bunun altını çizmekte fayda var.
Şimdi, son dönemde Rusya Türkiye'ye en çok turist gönderen ikinci ülkelerden bir tanesiydi ama burada bir problem yaşandı. Şimdi, biz Avrupa, Orta Doğu ve Amerika'dan da çok ciddi turist alan bir ülkeyiz. Rusya tabii, ikinci sırada ama Rusya'nın Türkiye'ye gelen genel ziyaretçiler içerisindeki payı yüzde 12. Avrupa ülkeleri de yüzde 45 ile en önemli turizm pazarını oluşturuyor bu arada. Şimdi yükselen bir pazar var, Çin ve Hindistan ve önemli bir potansiyel olarak görünüyor. İlk on ayda yüzde 67 artması umut verici bir durum diye bu arada düşünüyorum.
Şimdi, turizm gelirlerinde 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8,3 veya 2,8 milyar dolarlık bir azalış söz konusu oldu. Yani aslında en sert düşüş, Rusya ile uçak krizinin yaşandığı son çeyrekte meydana geldi ve sadece bu son çeyreğin düşüşü yüzde 14,3 olarak gerçekleşti üç ay bazında baktığınızda. Şimdi, turist başına ortalama harcama da düştü. 2014 yılında 828 dolardan 756 dolara geriledi turist başına harcama rakamı.
Bu arada, tabii, turizm sektörünün Rusya'nın uyguladığı yaptırımlardan etkilenmemesi için birtakım uygulamalara geçildi, işte birtakım destekler verildi. 100 kişi ve üzeri yolcu taşıyan uçaklara verilen 6 bin dolarlık yakıt desteği gibi, Batı ve Kuzey Avrupa ülkelerini de içine alacak şeklide kapsamın genişletilmesi gibi. Sanırım bu yanlış bilmiyorsam 13 ülke içinde geçerli oldu, böyle bir destek sağlandı.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Tüm ülkeler için geçerli.
LALE KARABIYIK (Bursa) - 13 ülkeyle başladı, değil mi...
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Şimdi, bütün dünyaya geçerli.
LALE KARABIYIK (Bursa) - Bütün dünyaya geçerli. 2015 uygulaması 13 ülkeydi ama 2016'da arttı.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - 13 ülkeye, doğru, doğru.
LALE KARABIYIK (Bursa) - Evet, aynen o şekilde.
Yine, yanlış bilmiyorsam ya da değişmediyse bu arada başka destekler de sağlanma yoluna gidildi. Mesela bu da herhâlde 100 milyon lira tavanlı olan iki yıl geri ödemesiz bir kredi desteği 400 binin üzerinde ziyaretçi getiren...
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Kredi Garanti Fonu kapsamına aldık onu.
LALE KARABIYIK (Bursa) - Evet, bu sene oraya aldınız, 2016'da.
Bununla ilgili, zannedersem, 4 acente var bu kapsama girebilen, yani bu ebatta.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Evet, evet.
LALE KARABIYIK (Bursa) - Diğerlerine herhâlde bu uygulama bir iki numara büyük geliyor.
Evet, şimdi, tabii, 2015'te yapılan bu uygulamalar Rusya'yla başlayan bu krizi olumsuz etkilerden arındırmak için yapılmıştı. Ama mesela ben şunu merak ediyorum Sayın Bakan: Bu konuda bir etkinlik analiziniz var mı? Yani 2015'te bu uygulama yapıldı, ne kadar bütçenize yük getirdi? Buna karşılık ne kadar artış sağladı? Buna göre mi 2016'da kapsam genişletildi? Şimdi ne kadar yük getirmesi ama buna karşılık ne kadar artış getirmesi bekleniyor? Mesela bu, benim merak ettiğim noktalardan bir tanesi.
Tabii, kabul edelim ki güvenlik, dış politikadaki sorunlar turizm üzerinde son derece etkili. Dış politika ve özellikle de terör büyük bir risk. Şimdi Ankara ve Suruç patlamaları burada yine kötü bir etki gösterdi. Ardından İstanbul'da yaşanan olaylar, 15 Ocakta Sultanahmet'teki patlama üstüne de tuz biber ekti. Mesela Türkiye tatillerinin satın alınmasında Rusya'dan sonra İngiltere'den de şimdi bir olumsuz hareket görüyoruz. Şimdi, yabancı şirketler demeçlerinde diyorlar ki: Yani talep olmadıktan sonra böyle bir destek olsa da biz nasıl sefer düzenleyelim gibi yorumlar yapmaya başladılar. İngiliz pazarında aslında yüzde 45 düşüş bekleniyormuş benim okuduğum verilere göre. Yine turist getiren kruvazör gemilerde yüzde 95 civarında Türkiye programlarında iptallerin olduğu söyleniyor. Bu rakamlar ne kadar doğru, onu sizden almak belki daha doğru olacak. Çünkü açıklama olarak da tehlikeli görüyorlar yani Türkiye'deki tatili tehlikeli gördüklerini açıklıyorlar. Oysa 2015 turizm sezonuna baktığımızda Almanya'dan 5 milyon 580 bin, Rusya'dan 3 milyon 649 bin. İngiltere'den ise 2 milyon 512 bin turist gelmişti ki 2015'ten bile memnun değildi sektör. Buna rağmen şu anda beklenti daha azaldı.
Şimdi, uluslararası turizm kongresinde 2015 nasıl geçti ve 2016 nasıl olacak sorularına cevap arayan anket yapılmış. Bu anketi ben birkaç kaynaktan inceledim, anket sorularına da baktım detaylı olarak. Şimdi, katılanların yüzde 60'ı yeni yılın 2015'ten daha kötü olacağını vurguluyor. Vasıflı eleman eksikliği ve yüksek vergiler diğer sorunlarının içerisinde en ağırlıklı olanlardan yer alıyor. Özellikle yüzde 29'la işten çıkarmaların büyük bir hız kazandığı kış istihdamında teşvikin gerekli olduğunu vurguluyorlar. Bu konuda daha sonra görüşlerinizi de almak isterim. Yine, Turizm Teşvik Kanunu'nun yeniden değerlendirilmesi de talepler arasında Sayın Bakan. "2015'e damgasını vuran olaylar nedir?" dendiğinde yatak kapasitesinin artmasını olumlu olarak vurguluyorlar ama Suriye krizi ve terör konuların tabii, olumsuz faktör olarak ifade ediyorlar. Şöyle de bir veri var ki üzücü: Turizmcilerin yüzde 22'si, 2015'te zarar etmiş ve yüzde 51'i çalışan sayısını azaltmak zorunda kalmış ki bunun de istihdama olumsuz bir etkisi var Sayın Bakan.
Şimdi, bir başka nokta sağlık turizmi. Ben sağlık turizmini son derece önemsiyorum. Şimdi, Türkiye bazı ülkelere göre sağlık turizminde daha az fiyat alan, daha az ücretlendiren bir ülke olarak belirleniyor. Mesela en fazla baypas ameliyatlarında yüzde 60'a varan daha ucuzluk söz konusuymuş. Mesela Türkiye'de 8 binle 20 bin dolar arasında bu ameliyatlar yapılabilirken başka ülkelerde 40 bin dolara ulaşıyormuş, onun için tercih edilen ortamdaymış. Sağlık turizmi için yılda yaklaşık 350 bin kişi geliyor, 3 milyar dolar da gelir var geçen yıl itibarıyla.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
(Oturum Başkanlığına Başkan Vekili İbrahim Mustafa Turhan geçti)
BAŞKAN - Sayın Karabıyık, sözlerinizi tamamlamanız için ilave süre veriyorum.
Buyurun lütfen.
LALE KARABIYIK (Bursa) - Teşekkür ederim.
Aslında mevcut potansiyele göre bu rakam daha altında ama ben sağlık turizminde bir şeyi daha merak ediyorum: Burada gerekli denetim aynı zamanda yapılabiliyor mu? Çünkü bazen duyarız ya, "İşte, organ nakli, şu, bu.", hani böyle şeyler de duyarız. Bu da onun içerisinde çok iyi kontrol ediliyor mu, bunu da her zaman merak etmişimdir Sayın Bakan.
Şimdi, yurt dışından iadesi sağlanan kültür varlıkları konusunda da mesela geçen yıl Amerika'dan 27, İsviçre'den 10, Avusturya ve Almanya'dan -doğru ise rakamlarım- 1'er olmak üzere toplam 39 eser getirilmiş. Aslında bu konuda bir zafiyet mi vardı geçmişte, onu bilemiyorum ama 4.268 adet kültür varlığı 2000'li yıllardan bu yana getirilmiş. Tabii, bu, çok ilginç bir durum, bu konuda biraz açıklama da isteriz tabii ki.
Yine, önemli bir konu, Türkiye'de turizmin hukuksal sorunları var ve bu konuda yapılan çalıştaydan önemli vurgular ortaya çıkıyor. 80 sayfalık 7 başlıklı turizmin hukuksal sorunlarını acentelerden tutun, turistin sorunlarına kadar içeren 7 başlıklı... Şimdi, bunlara çok eğilinmesinin gerektiğini düşünüyorum, sağlıklı bir zeminde turizmin gitmesi lazım çünkü Türkiye için cari açığın küçülmesi için son derece önemli. Ha, sadece bu mu? Şöyle geçmişe baktığımızda çok sağlıklı ya da sürdürülebilir ya da sürekli takip edilen bir turizm stratejisi göremiyoruz. Yani Türkiye'nin cari açığının küçülmesinde bu kadar önem ifade eden turizm için daha ciddi bir stratejisinin olması gerektiğini düşünüyorum.
Bitiriyorum az sonra.
Bir başka nokta, şimdi, Türkiye'de tabii, turizm alanlarında yabancı yatırımcı çok fazla, hatta bazen üzülüyorum, güneye gittiğinizde öyle alanlar var ki Türkler giremiyor. Yani orayı tamamıyla almışlar, otel de öyle, işte, kaç yıllık işletiyorlarsa mekânı, "Türkler giremez." diye ifadeler gördüm bazı tatil köylerinde ben, üzüldüm Sayın Bakan. Bir de şu sıkıntı var: Turizm bir gelir getirecek ama yöreye de çevreye de oradaki köylüye de esnafa da gelir getirmesi lazım ama tabii, şu sıkıntı hep göz önünde bulundurulması gereken bir nokta diye düşünüyorum: Hani, 5 yıldızlı otellerin, her şey dâhil sistemlerin biliyorsunuz ki çevreye, esnafa çok fazla katkısı olmuyor, bunu da her zaman düşünmüşümdür. Bu etkinlik analizlerini -tekrar söylüyorum- önemsiyorum.
Ben bir Bursa Vekiliyim, bundan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Bursa'nın kış turizmi var, sağlık turizmi var, termal turizmi çok önemlidir, kültür turizmi var, İznik'ten başlayarak size sayabilirim, gençlik turizmi, kongre turizmi, hepsi var ve ben bu çalıştaylara hep katılıyor, turizm firmalarının bütün sorunlarını da dile getirmeye çalışırım. Teşvikler konusunda her sektörde birtakım sıkıntılar olduğu ortada ki Bursa bir marka şehirdir, turizmiyle de ön plandadır ama daha da ön plana geçebilir, aynı zamanda millî gelirin oluşumunda motor illerimizden bir tanesidir ama bu, sadece Bursa'nın sorunu değil. Mesela kaplıcalarda bile teknolojik eğitimler verildiğinde veya doğru denetim yapıldığında daha verimli olarak bir termal çalıştırılabileceğini de biliyorum, bunu da uygulamacılardan duymuştum. Bu konuda da birtakım şeylerin yapılması gerekiyor, su kullanımı teknolojisi üzerine özellikle.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Karabıyık, lütfen sözlerinizi bağlayın.
LALE KARABIYIK (Bursa) - Son olarak şunu söylemek istiyorum: Terörün turizm üzerine yaptığı şu anda olumsuz etki var ve bu konuda mutlaka bir şeylerin yapılması lazım. Turizm gelirlerinden biz vazgeçemeyiz, böyle bir lüksümüz yok.
Teşekkürler efendim.