Komisyon Adı | : | (10/983,984,985,986,987,988) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz'un, sağlığa etkisi ve çevre sağlığı etkisi boyutuyla madenlerin oluşturabileceği riskler, ağır metaller ve bunların sağlığa etkisi, çıkarılacak dersler, bilirkişi bulguları ve öneriler hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 05 .06.2024 |
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Değerli Hocam, kıymetli sunumunuz için çok teşekkür ederim.
Diğer hocalarımızın sunumunun başında buradaydım ancak sonra Genel Kuruldaki bir vazife itibarıyla oraya gitmem gerekti. Belki tekrar olacak, belki de gelinen aşamada ben çok geriden takip ediyor olacağım ama söz almışken ben de bugünün önemine binaen bir iki cümleyle başlayıp sonra endişelerimi de içeren soruları sormak isterim.
Tabii, eşsiz güzellikte tabiat ve yaşadığımız çevrenin sahibi değil koruyucusu ve emanetçisiyiz. Her birimiz bunu unutmadan gelecek nesillere yaşanılabilir bir çevre bırakmak adına üzerimize düşen sorumluluğu yapmakla mükellefiz. Bu anlamda, bir farkındalık oluşturulmasını ümit ederek 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü ben de kutluyorum.
Türkiye için önemli bir başarı ve model bir hususu da ifade etmek isterim. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayelerinde başlatılan küresel "Sıfır Atık Projesi" hayata geçirildiği 2017 yılından bu yana da önemli başarılara imza atmış ve iklim değişikliğiyle mücadelede birçok ülkeye de model olmuştur.
Burada, tabii, birçok konuda maden işletmenin ve gerçekleşen, araştırma komisyonuna konu olan kazanın üzerinden tespitler yaparak hem kazanın meydana gelmesine etki eden hususları ortaya koymaya çalışıyor hem de Türkiye'de sürdürülebilir bir madencilik nasıl olabilir, çevreyi ve insanı önceleyen bir madencilik nasıl olabilir, insanımızla birlikte kalkınmayı da önceleyen bir madencilik nasıl olabilir; buna da bir cevap arıyoruz. Bunu bulduğumuzda belki bu kazaları çok daha aza indirgeyeceğiz ve bunun ekosisteme bir zararı varsa bunu çok daha minimuma indireceğiz.
Ben biraz endişelendim sizin sunumunuzdan. Ben yanlış anlamış olabilirim. Sunumdan "Madencilik bir şekilde doğaya zarar veriyor, bunun önüne hiçbir şekilde geçemeyeceğiz." gibi algıladım. Bu anlamda, benim endişemi gidermenizi çok ümit ederim.
Tabii, biz burada Anayasa'nın 138'inci maddesi gereğince bir yargı organı olmadığımızdan bizimkisi sadece bilimsel tespitlerin ortaya konmasından ibaret. Bir suçlu aramıyoruz, bir kusur varsa bunun önüne nasıl geçebiliriz; biraz da biz bunun araştırılması, aydınlığa kavuşturulması için uğraşıyoruz.
Ölüme sebebiyet vermesi konusu... Sayın Vekilimiz de sordu, bizim Erzincan'da dinlediğimiz siyanürün bir ölüme sebebiyet vermeyecek oranda ya da yöntemle uygulandığıydı. Bu anlamda, oradaki sağlıkçılar çevreye de bir zararın olmadığını söylemişti. Burada "ölüme sebebiyet verme" kavramı dozajı ve yöntemiyle ilgili genel ama oradaki işlemin ve sürecin ölümcül olmasını ya da insan sağlığına, oradaki çalışanlara ve orada yaşayanlara zararını biraz daha İliç özelinde açıkçası duymak isterim. Çünkü onun önüne nasıl geçebiliriz ve bundan sonra nasıl olabilir? Genel anlamda istatistikler de Erzincan'da kanser vakalarının çok az olduğunu söylemişti, çok uzun zamandır orada bu işlem ve süreç devam ediyor aslında, yeni bir şey değil.
Numunelerin ve diğer metallerin sisteme ve ekosisteme verdiği zarara ilişkin ölçümlerden birçok katılımcı bahsetti; bunların hepsinin alındığını, birçoğu da sıkıntı olmadığını söyledi ama numuneler ne kadar sürede alınmaya devam etmeli, hangi periyotta alınmalı? O yüzden, o istatistikler bir anlam ifade ediyor mu gerçekten? Çünkü kanser vakalarının Erzincan özelinde çok az olduğunu söylemişlerdi.
Bir de madenciliğin sadece burası için değil, genel anlamda, yapıldığı yerlerde ekosisteme verilen tahribatın telafi edilebilmesi mümkün mü, oradaki o üretim bittikten sonra geri dönüşümü mümkün mü? Çünkü bizim ziyaret ettiğimiz alanda, işlem yapılmayan yerde yeşillikler, bitkilenme de aynı esnada gördük. Yani olumsuz etkisini geri döndürebilir miyiz?
Çok teşekkür ederim.