KOMİSYON KONUŞMASI

EROL KELEŞ (Elâzığ) - Sayın Başkanlar, teşekkür ediyorum öncelikle.

Tabii, aslında birçok şey konuşuldu, çok uzatmak da istemiyorum, tekrara da girmek istemiyorum. Bir akademisyen olarak, ben kulak burun boğaz hekimiyim, akademisyenim ama son üç yılımı da şehir hastanesinde başhekimlik yaparak görevlendirmeyle geçirdiğim için, özellikle kıyaslama açısından da gerçekten bir fırsatım oldu.

Şimdi, burada üç konu üzerinde aslında fikrimi beyan etmek istiyorum. Bunlardan birincisi, özellikle TUS'ta asistan kontenjanıyla ilgili ve bu kontenjanların özellikle üniversitedeki kısmında Sağlık Bakanlığının kadrosuyla verilmesi ama aynı klinik içerisinde hem YÖK'ün kadrosunda olan hem de Sağlık Bakanlığının kadrosunda olan asistanlar var. Bunların özlük hakları açısından gerçekten ciddi anlamda sıkıntılar var, bu özlük hakları arasındaki eşitsizliğin mutlaka giderilmesi gerekiyor; aksi takdirde, çok ciddi anlamda iç huzursuzluk orada yaşanıyor. Buna dikkat çekmek istiyorum.

İkincisi, özellikle vakıf üniversitelerinde, eğitim konusunda -siz de biraz önce bahsettiniz Hocam- özellikle, evet, seçilmiş, biraz daha yüksek puan alan öğrencilerimiz tercih ediyor ancak burada eğitimde ciddi sıkıntılar olduğunu ben düşünüyorum çünkü özellikle 4'üncü, 5'inci ve 6'ncı sınıftaki öğrenciler, buraya gelen hasta profili özel olduğu için hasta bir kere kendisini ellettirmiyor. "Ben buraya özel geldim. Eğer beni muayene edecekse öğretim üyesi muayene edecek." diyor. Bu durumu aynı şekilde asistan eğitiminde de görüyoruz yani asistan orada ameliyata giremiyor, ameliyata girdiği zaman bir hoca ona bir ameliyatı verip de başında durup onu kontrol edemiyor. Siz yıllık olarak denetlendiğini söylediniz ancak bu denetlemenin sonucunda ne olabilir, ne yapılabilir? Ama burada gerçekten eğitim açısından sıkıntılar olduğunu ifade etmek istiyorum.

Üçüncü olarak, son olarak da özellikle birçok ilde yaşadığımız bu devlet hizmet yükümlüsü kuralarında üniversitelere de kadro verilmesi konusu. Şu anda ben kendi ilimde de şunu görüyorum: Mesela acilde çalışan ve acili tercih eden asistan olmuyor. Niye tercih etmiyor? Çünkü bir asistan TUS'ta tercih yapacağı zaman her yeri araştırıyor, bakıyor, orada kaç tane asistan var, kaç nöbet tutuluyor, oradaki eğitim nasıl; birçok faktör bunun içerisinde. Bakıyor, orada gerçekten asistan yok, olmayınca da orası tercih edilmiyor ve böyle bir çıkmaza doğru gittik. Evet, bence de gerçekten, devlet hizmet yükümlüleri üniversitelere de verilmeli ancak üniversitelerin kadroları var ise buraya verilmeli yani üniversiteye bu konuda kadro verilmesi lazım. Aksi takdirde, Bakanlıktaki bir kadroyu oraya verdiğiniz zaman bu defa oradan giden hekim arkadaş ile orada çalışan doktor öğretim üyesi arasında özlük farklı olacak; bu da gerçekten çok ciddi sıkıntıya neden olacak.

Böyle bir toplantı olduğu için gerçekten ben de çok mutlu oldum. Özellikle Başkanımıza, Hocamız size teşekkür ederim.