Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
Konu | : | Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un, hapis cezasının infazının hastalık nedeniyle ertelenmesi taleplerine ilişkin konu hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 12 .06.2024 |
MEHMET SAİT YAZ (Diyarbakır) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli Bakanım, muhterem heyeti, Değerli Komisyon Başkanım, saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım ve muhterem hazırun, basın mensupları; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.
Ben kayıtlara geçsin diye bir şey söylüyorum; ne tenkittir ne de farklı bir şey ifade etmektir; hepimizin -"hepimizin" de derken yani inananların tümünün- üzerinde ittifak ettiği, ilahî kelamdan, adalet ve insan hakları noktasında ölçü olabilecek Nisa suresi 135'inci ayetin dosyasında olması gerektiğine inanıyorum ve onun mealini, Türkçesini söylüyorum: "Siz, ey iman edenler! Kendinizin, ebeveyninizin ve akrabanızın aleyhine de olsa Allah için hakka şahitlik yaparak daima adaleti tesis etmeye çalışın. O kimse zengin olsun fakir olsun, Allah'ın hakkı onların her birinin önüne geçer. O hâlde, kendi arzularınıza uymayın ki adaletten uzaklaşmayasınız. Ama eğer hakikati çarpıtırsanız veya şahitlikten kaçınırsanız bilin ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır."
Değerli kardeşlerim, şunu ifade etmek istiyorum: Biz, İnsan Hakları Komisyonu üyesiyiz, insan hakkını savunduğumuz zaman -bir kere daha burada ifade etmiştim- bütün insanların haklarını savunalım; sadece bir ideolojiye mensup, bir partiye mensup, bir gruba mensup, dini olsun veya olmasın, bir örgüte mensup olan insanların haklarını savunursak biz insan haklarına hakaret etmiş oluyoruz. Mesela, DEM PARTİ'li kardeşlerimin şurada fotoğraflarını bastıkları ve kendilerinden bahsettikleri insanların çoğunun ben PKK mensubu olduklarına inanıyorum ve bakıyorum. Mesela, bunun içerisinde hakkını savunduğunuz bir El Kaideli olsun, bir IŞİD'li olsun, hiç beğenmiyorum yani bunların tamamını telin ediyorum, bir Selefi de olsun. Mademki tutsaktır, cezaevindedir ve mağdurdur, hepinizin hakkını savunmak bana da düşüyor, size de düşüyor.
Değerli Bakanım, şunu ifade edeyim: 3 semavi kitaba göre ve gelen bütün peygamberlere göre katilin yaşama hakkı yoktur. Katil, Allah'ın kitaplarına göre de peygamberlerine göre yaşamamalıdır, yaşatılmamalıdır çünkü birini öldürmüş, birinin hayatına mal olmuş. Eğer biz katili öldüremiyorsak -ki bugünkü yasalarımız öyle- cezaevine atıyorsak, o zaman -ister beğenelim ister beğenmeyelim- insani haklarını da teslim etmemiz lazım. Bu vesileyle, bunu ifade etmiş oldum.
Hepinizi saygıyla selamlıyor, teşekkür ediyorum.