KOMİSYON KONUŞMASI

RESUL KURT (Adıyaman) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Tabii, özellikle, hepimizi son derece üzen, ülkemiz ve ekonomimiz için de son derece önemli olan bir konuda yüce Meclisimizde; Gazi Meclisimizde bir komisyon kuruldu ve biz iktidar, muhalefet milletvekilleri olarak Komisyonda 11'inci toplantımızı yapıyoruz. Birçok kişiyi dinledik, kurumları dinledik, kamu kurumlarını, bu konuda uzman kurumları dinledik, şimdi bugün de konfederasyonlarımızı dinliyoruz. Tabii, sahada da bulunduk, hep beraber sahaya gittik. Sahada da hem vefat eden işçi kardeşlerimizin aileleri ve yakınlarıyla görüştük hem orada çalışan işçi kardeşlerimizle görüştük dolayısıyla da bu çerçevede bize o bölgede benzer ifadeler verildi. Yani, Sayın Başkan da sayın uzman arkadaşımız da Genel Sekreter Yardımcısı da söyledi. Sahada tespit edilmesi gereken en önemli konu bir imalat hatası mı var? Yani yığın liç sahaları kurulurken yer seçiminde mi bir hata var veya standartlara uygun olmayan bir yöntemle mi yapıldı veyahut da kullanılan boru veya çimento veya kimyasal maddelerde bir uygunsuzluk mu var veya çok fazla kat mı çıkıldı? Orada gördük, hepimiz gözlerimizle sahada gördük ve gerçekten çok yüksek inşa edildiğini, çok eğimli alanda olduğunu ben şahsen gözlemledim, diğer Komisyon üyesi arkadaşlarımız da aynı gözlemleri yaptı. Şimdi, dediniz ki: "Çimento eksik konuluyor." Evet, bize de bu yönde bir vatandaşımız orada, sahada bilfiil -hatta Başkanımla beraber gitmiştik- bilgi notu da takdim etti, bu bilgi notu Komisyon üyelerimizde de var. Burada çimento neden önemlidir veya çimentonun içeriği de kilogramı da üretimi etkiliyor mu? Yani oradaki yığın liçinin sağlamlığını düşürüp üretimi mi artırmak amaçlanıyor? Yoksa o kadar büyük bir tesis kuran, bu kadar yatırım yapan bir işletmenin yani birkaç kilogram daha eksik çimento koyup böyle bir riski alacağını düşünmek istemiyorum ve böyle olmadığına inanıyorum ama günün sonunda sahada bilfiil çalışanlar tarafından böyle iddialar var. Hem üretim noktasında bir baskı olduğu... Ben, buraya gelen firmaya da aynı soruları sordum, diğer sendikaya da aynı soruları sordum. Burada bir üretim baskısı var mı? Yani siz de biraz önce dediniz ki: "Üç yılda yapılacak üretim on ayda yapılmış." Yani üç yıllık bir üretimi on ayda yapabilmek için nasıl bir yöntem uygulanıyor? Çimentosunu mu eksik koyuyor veya bir malzemesini mi eksik kullanıyor veyahut da çok fazla miktarda solüsyon mu kullanılıyor? Yani bunun yöntemi nedir?

Bir diğeri, burada Anagold firmasında toplu iş sözleşmesi, bir TİS var ama alt işveren şirketlerde sendikal örgütlenme daha az ve bir toplu iş sözleşmesi yok. Şüphesiz sizin kendi üyeleriniz var, kendi üyelerinizin içerisinde dayanışma aidatı ödeyerek de oradaki mevcut ana şirketten diğer sendikaya üye olmak bir sorun teşkil etmez yani illa toplu iş sözleşmesi tarafı olan sendika üyesi işçilerin faydalanması diye bir kural yok, dayanışma aidatı ödeyen diğer işçiler de bundan faydalanabilir. Bu anlamda, bir rekabet mi var o bölgede? Taşeron ve Anagold firması çalışanlarının farklı sendikalara üye olma veya üye olmamaları noktasında Anagold firmasının veya yüklenici firmaların, alt işveren firmaların herhangi bir baskısı var mı? Üye olma veya olmamanın bir baskı gördüğünü mü ifade etmek istiyorsunuz?

Bir diğeri, sendikanıza üye olan işçilerin bu noktada sizlere ulaştırdığı bilgiler, belgeler nedir? Bu bilgi ve belgelerde ne kadarlık bir süreden beri bu sorunun devam etmekte olduğunu düşünüyorsunuz? Sahayı gezdiniz mi? 3 ve 4 no.lu yığın liç sahasıyla 1 ve 2 no.lu yığın liç sahalarını kıyasladınız mı? Bizim orada edindiğimiz bilgilere göre, 1 ve 2 no.lu yığın liç sahalarının daha uzman ekipler tarafından yöntemlerle projelendirilip yapıldığı. Bu noktada, size herhangi bir bilgi ulaştı mı, böyle bir tespitiniz var mı?

Yine, sizin sahada sendikanızın üyesi olan veya en azından sendikanızın üyesi olmasa bile irtibat ettiğiniz çalışanlar jeoradarlarla ilgili, çatlaklarla ilgili size herhangi bir bilgi ulaştırdı mı? Bu anlamda, size bir bilgi ulaştıysa sizin sahadaki, bölgedeki sendika temsilciniz işveren temsilcileriyle bir görüşme olanağı buldu mu? Bu anlamda ne eksikliğimiz var? Yani gerek mevzuatta, gerek uygulamada, pratikte "Şu olsaydı böyle bir kaza olmazdı." diyebileceğimiz bir tespitiniz, görüşünüz var mıdır? Veyahut da iş sağlığı ve güvenliği noktasında alınması gereken önlemlerle ilgili herhangi bir eksiklik tespitiniz oldu mu? Gerek mevzuatta gerekse iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili işveren tarafından alınmış önlemleri incelerken böyle bir eksiklik tespit edebildiniz mi? Ne olsaydı da bu kaza olmazdı? Şüphesiz, bu Komisyonun en büyük amaçlarından, görevlerinden bir tanesi de hem çevreye saygılı, doğaya saygılı, insana saygılı ve her şeyden önemlisi, ülkemizin ekonomik çıkarlarını da dikkate almak suretiyle güvenli ve sürdürülebilir bir madenciliğin devam ettirilmesidir. Bu noktada sizin görüş ve önerilerinizi merak ediyoruz.

Teşekkür ediyorum.