KOMİSYON KONUŞMASI

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Son paragrafı biraz merak ettim ben.

Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri; öncelikle hoş geldiniz.

Bir sürü negatiflerden sonra diyorsunuz ki: "Bu sistemle altın madenciliği yapmamamız gerekir." Gerçekten altın madenciliği mi, bütün madenler mi, altın madenine özel bir durum mu ya da yapmak için ne yapmak gerekir? Sadece orayı merak ettim.

Teşekkür ederim.

DİSK GENEL SEKRETERİ TAYFUN GÖRGÜN - Efendim, belki biraz dağınık oldu ama anlatmaya çalıştık; altın madenciliği dâhil bütün madencilikler Türkiye'de yapılır ama bazı yerler vardır ki yapılması şu andaki teknolojide yararlı görülmeyebilir. Bunu zaten söyleyecek olan şey en başta ÇED raporu oluyor. Şirket, firma nasıl bir altın madenciliği yapacağına ilişkin bir şey çıkarıyor izin almak için. ÇED raporu inceleniyor ve örneğin ÇED'de diyor ki: "Buranın altından fay hattı geçiyor, burada altın madenciliği olmaz." veya "Senin bu atıkları depolayacağın alanda şöyle bir jeolojik arazi özelliği var, olmaz." diye söylüyor ÇED raporu burada. Tabii, burada, Türkiye'de son yıllarda ÇED raporu hazırlanırken ona çevre konusuna duyarlı dışarıdan yurttaşlarımız ve yöredeki insanlar da -oranın köylüsü, muhtarı- onlar da katılıyorlar ve o katılımın da önünü açmak gerekiyor. Birincisi, sağlıklı bir ÇED raporunun çıkması gerekiyor.

İkincisi de işletme sürecinde denetimlerden bahsettik burada. Bu denetimi şirketin kendi kendine yapmayacağını söyledik, özel sektöre aktarılmış denetimlerin de layıkıyla yapılmayacağından bahsetmeye çalıştık burada yani kamunun burada devreye girmesi lazım. Devletin her yerde bu denetimi yapması belki mümkün değil ama burada ortaya çıkan gerek ÇED süreçlerinin gerek diğer denetim süreçlerinin bağımsız şirkete veya başka bir siyasal ya da başka bir niyetle yönlendirilmeyecek olan birtakım kurumlara verilmesi lazım. Bu ne? Üniversiteler olabilir bu, bilim yuvasıdır. İkincisi, ilgili odalardır bu. Mesela, Türkiye'de bu konuda yeterli iki tane odamız var bizim. Maden Mühendisleri Odamız Türkiye'deki madencilik birikimine büyük ölçüde sahip bir kuruluştur ve Jeoloji Mühendisleri Odamız arkasından gelir, diğer birkaç odamızı daha sayabiliriz burada. Bunların da buraya, bu denetimlere katılması gereken bir süreç olduğunu söyledik.

Sayın Komisyona yönelik, kıymetli milletvekillerimiz, Değerli Başkanımız; bu süreçte bir şirket daha başta çok mükemmel bir tesis yapmış olsa bile sonraki yıldaki denetiminin çok sağlıklı olması gerekiyor ki ortaya yeni çıkan aksamaların, eskimelerin payı da anlaşılsın ve varsa bir risk, gelişiyorsa bir risk anlaşılsın ve ortadan kaldırılsın. Bunu şuna benzetebiliriz: Sıfır bir araba alıyorsunuz, her şeyi dört dörtlük, freninden yol tutuşuna kadar neyse bir arabada olması gereken özelliklerin hepsi mükemmel. Şimdi, diyorsunuz ki: "Ben bu arabayı aldım, çok güzeldi bu araba." On sene sonra aynı şeyi söyleyebilir misiniz? Söyleyemezsiniz. On yılda bu aracın lastikleri eskimiştir, frenine bilmem ne olmuştur yani bir denetimden geçmesi lazım. Onun için mesela TÜVTÜRK'te şu anda şey yapılıyor, birtakım denetim mekanizmaları var. Eğer TÜVTÜRK ya da denetim mekanizmaları bunu eksik yapıyorsa eğer o araç kaza yapmaya yatkındır. Denetimden kastımız yani işletme sürecindeki denetimlerden kastımız budur ama hem daha başta ÇED raporundan da başlayarak hem de ortalarına ve sonlarına doğru bir şekilde bir denetim daha lazım. Bahsetmeye çalıştığım, Türkiye'de henüz bununla karşılaşmadık biz. Muhtemelen on beş, yirmi yıl sonra karşılaşacağız ve çok ciddi sorunlarla karşılaşacak Türkiye.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - O tamam da şöyle yani ben şu son cümle var ya orayı anlamak istiyorum. Şöyle yazsak bunu: "Kamusal yararı toplum refahını gözeten, çalışan, çevre insan faktörlerini önemseyen altın madenciliği yapmalıyız."

DİSK GENEL SEKRETERİ TAYFUN GÖRGÜN - Gayet tabii, o anlatılıyor zaten.

DİSK İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ DAİRESİ MÜDÜRÜ TEVFİK GÜNEŞ - Biz de onu söylüyoruz zaten.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Onu söylemiyorsunuz.

DİSK GENEL SEKRETERİ TAYFUN GÖRGÜN - Hayır, bakın efendim, "Bu şekilde..." diyor; hangi şekilde olduğunu aktarmaya çalışıyoruz.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Anlamadım. Yani altın madenciliği bütün bu raporun sonucunda yapılmalıdır ama bizim de çok üzerinde durduğumuz önce insan, önce çevre, sonra madencilik şeklinde yani hem insanı, toplumu önceleyen hem kamusal yararı önceleyen şekilde yapılmalıdır. Bütün tedbirler alınsın ve yapılsın mı?

DİSK GENEL SEKRETERİ TAYFUN GÖRGÜN - Bütün tedbirler alınsın, yapılsın ama fütursuz her yerde yapılamaz. Neden yapılamaz? Bazı yöre...

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Ama altının yerini biz seçemeyiz ki, neredeyse yani...

DİSK GENEL SEKRETERİ TAYFUN GÖRGÜN - Şunu anlatmak istiyorum Sayın Vekilim...

ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Bingöl) - Ama "Altında fay hattı varsa yapılamaz." diyor.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Anladım, o da tedbir yani bütün tedbirler alınarak.

DİSK GENEL SEKRETERİ TAYFUN GÖRGÜN - Yani baştan böyle konuştuğumuz, sizin de çok iyi bildiğiniz, artık hâkim olduğunuz bütün bu süreçler layıkıyla yerine getirilirse zaten nerede yapabilirsin altın madenciliğini, nerede yapamazsın... Mesela İliç'in neresine kurman lazım şeyi; o tepeye, dik yamaca o derece değil de bu atıkları nerede saklayacaksın? Yetmiş seksen yıl dayanacak bir şey var mı? Mesela, altından fay hattının da geçtiğini öğrendik orada, demek ki asla ve asla o yığınlar orada saklanamazmış. Yani orada bugün bir şey olmasaymış yarın bir deprem olduğunda 5-6'lık...

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Yok, ben sizin ana fikrinizi tam öğrenmek istiyorum. Yani "Altın madenleri işletilebilir ama önce insan, önce çevre, önce doğayı koruyarak, tedbirleri alarak." bu cümle bu değil mi?

DİSK GENEL SEKRETERİ TAYFUN GÖRGÜN - Aynen, son cümlemi ben öyle bağlamak istiyorum Sayın Vekilim. Affedersiniz, biraz şey yaptım yani kayıtlara geçeceği için yanlış da anlaşılmayayım kaygısıyla bunu söyledim. Bütün önlemler yerine getirildiğinde, her yerde biz bütün madenciliği yapabiliriz. Zaten bu önlemler alındığında nerede ne madencilik yapılmayacak ise o ortaya çıkacaktır ve orada denilecektir ki: "Burada bu teknolojiyle bunu yapamazsın kardeşim." Orada altın bekleyecektir, orada yapmayacaksındır ama 20 yerde buna başvurursun, 18 yerde yaparsın, 2 yerde yapmazsın. On sene sonra teknoloji iyiyse orada da yaparsın yani sonuçta binlerce yıldan beri altın orada duruyor, o cevher orada duruyor zaten, onu söylüyorum.

Tabii, değinmediğimiz başka konular var, değinilmiştir diye; ben söz almışken söyleyeyim, arkadaşım da vurgu yaptı. Türkiye'de altın madenciliğinde kamu yararı konusunda son derece başarısız bir süreç yaşanıyor son yıllarda. Altın bilindiği gibi çok kıymetli bir maden ve büyük gelirler elde ediliyor burada. Bunun devlet payının da ne kadar olduğunu arkadaşım söyledi. O kadar tonda sadece -kilogram olarak- "95 kilogram" dedin değil mi? Devlete alınan pay bu yani 100 kilo bile değil. Dolayısıyla bu da dâhil olmak üzere kamu yararına bakarken bir de buradan bakmamız lazım ama tam aksine, vergi indirimleri, vergi kolaylıkları gibi çok gerekmeyen teşviklerin de büyük ölçüde yabancı ortaklığı olan bu şirketlere de yapılmış olduğunu biliyoruz, zaten kayıtlarımızda da var.