KOMİSYON KONUŞMASI

MERVAN GÜL (Siirt) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Arkadaşların sunumlarından dolayı da teşekkür ediyorum ancak benim arkadaşlara sorularımdan bir tanesi de buydu: Erzincan maden faciasını kendileri bire bir inceledi mi? Daha evvel orada bir çalışmaları var mıydı? Veya orada bire bir DİSK'e üye olan işçiler var mıydı? Hatta bu olay olmadan önce kendilerine herhangi bir haber geldi mi, geldiyse ne gibi tedbirler aldı?

Tabii, bu Komisyonun ana hedefi bundan sonra bu tür olayların olmaması, hani bu demek değil ki biz madenlerimizi işletmeyeceğiz, işleteceğiz. Mesela, ben Siirt Milletvekiliyim Siirt Şirvan Madenköy'deki o faciayı bire bir yaşayanlardan biriyim ve orada 16 kardeşimiz şehit oldu, şehit olanlardan biri de benim akrabamdı. İlk günden son güne kadar -hatta en son çıkan da benim akrabamdı- oradaydım ve bire bir de takip ettik ancak Şirvan Madenköy'deki bakır işletmesi şu anda da devam ediyor. Takriben altı ay önce bu sefer galeri sistemiyle çalışmaya başladılar, o galeri sisteminde saat üç gibi beni aradılar, dediler ki: "Şirvan Madenköy'deki madende göçük olmuş, orada insanlarımız gene göçüğün altında kalmış." Takip ettik, ilgili müdürle görüştüm, bana dedi ki: "Sayın Milletvekilim tahkimattan 1 metre sonra akma olmuş, o 1 metre akmada 3 kardeşimiz toprağın altında kalmış."

Sabaha kadar çıkardık -çıkarınca da- tabii vefat etmişlerdi ama hâlen de şu anda çalışma devam ediyor yani bu demek değil ki bir yerde, bir madende, mesela herhangi bir işletmede kaza olunca veya bir kardeşimiz vefat edince biz bunu işletmeyeceğiz, elbette ki işleteceğiz ama ondan hem ders alacağız hem ondan sonra yani bu olayların yaşanmaması için ne yapmamız gerekir ona bakacağız.

Özellikle DİSK'in sunumundan ben altını çizerek ve benimseyerek de şey yapıyorum. Zamanla değişiyor, teknoloji değişiyor. Mesela, geçmişte bu binalarda beton döküldüğü zaman tamamıyla cebare sistemiyle dökülüyordu, bugün beton santralleri var ve C35 beton dökülüyordu, icabında C45 beton dökülüyor, hâlbuki o zaman tamamıyla cebareydi ve elle, el gücüyle... Mesela, bir miksere 2 teneke, 1 teneke fazla su kattığın zaman C35'ten C25'e kadar düşerdi ve mukavemet otomatikman düşüyor ama bugün biraz daha farklı. Ha, elbette ki madenlerimizde de zamanla bunu güncellemek lazım. Ne yaptık, nerede bir eksiklik var veya nasıl bir tedbir daha almamız lazım; hani bunu yapmamız lazım. Hatta bir örnek daha vereyim: MTA su sondajı, jeotermal sondajları yaparken benim de aynen bir akrabam kuledeydi ve artezyen yapıyor, artezyen yapınca... Hâlbuki orada sadece bir halat olsa, emniyet halatı olsa -kendini atsa- bitiyor. Aşağıya inene kadar yandı, aşağıya inene kadar yanıyor. Ama bugün biraz daha şey yapıyor. O gün öyleydi, bugün farklıdır. 3 bine kadar hatta 4 bine kadar biz inebiliyoruz, sondajlarla inebiliyoruz ve şu anda petrol akıyor. Bak, Eruh gibi bir yerde şu anda, elhamdülillah, petrol akıyor. Bak, Kör Kandil'de ben öyle umut ediyorum ki ciddi anlamda bir petrol çıkaracağız. Zamanla biz bunları... Şey artıyor yani mesela, teknolojik bilgilerimiz artıyor, yapabiliriz, madenlerde de biz bunu yapmamız lazım; buna katılıyorum ama eğer ki bir madende bir insan ölüyorsa... Yani keşke olmasa, keşke olmasa ama biz ona da "cinayet" diyemeyiz, cinayet olayı farklı bir şeydir. Ha, İsrail'in Gazze'de yaptığı cinayettir ama mesela, bir madende bir kardeşimiz kaza yapıyorsa veya bir otobanda kaza yapıyorsa biz buna "cinayet" diyemeyiz. Bu tatilde bir sürü kardeşimiz kazalarda şehit oldu, vefat etti, hani keşke olmasaydı, keşke biraz daha dikkatli olsaydı ama oldu. Ha onun için biz buna da dikkatli olmamız lazım.

Özellikle sunumlarından dolayı da teşekkür ediyorum.