HÜSMEN KIRKPINAR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli hazırun, 15'inci madde sözleşmeli öğretmenlerle ilgili bir madde. Eğitime emek veren tüm emekçilere yeni sorumluluk ve sorunlar getiren değil, çözümler üreten bir düzenleme yapmak zorundayız. Öğretmenlerin aile bütünlüğünün sağlanması için üç yıl sözleşmeli çalışma şartının kaldırılması şarttır. Kadroya geçenler kadrolularla aynı haklara sahip olamadı; kadro verildi, kadronun hakkı verilmiyor, aile birliği kadrolu gibi verilmedi. Sözleşmeli personel üç yıl eşinden, çocuğundan uzakta yaşamak zorunda kalıyor; üstüne bir de 2 kira, 2 fatura, 2 sofra. Eşlerin öğretmene uyması isteniyor ama her meslek ya da her iş sahasında tayin için uygun değil. Her yerde aileden bahsediliyor fakat aile bütünlüğü yok. Eğitimcisinin huzurlu olmadığı, güvende hissetmediği, devletine inanmadığı ve itibar görmediği bir ülkenin eğitim sisteminin iyi olma ihtimali, eğitim sistemi iyi olmayan bir ülkenin de diğer ülkeler yanında itibar görmesi mümkün değil. Zor koşullarda görev yapacak olanlar yaptıkları fedakârlığın karşılığını aldıklarında motive olacaklardır. Kalkınmada öncelikli yörelerde ve afet yaşanan bölgelerde öğretmen istikrarını sağlamanın yolu öğretmenleri sözleşmeli çalıştırarak esir etmek değil, ilave ödeme ve haklarla o bölgelerde çalışmaya teşvik etmektir. Süresiz, şartsız eş durumu tayini verilmeli.

Anayasa'nın 41'inci maddesi aile birliğini sağlama yükümlülüğünü kamu idaresine yüklüyor. Anayasa'nın koruması altında olan aile bütünlüğünün sağlanması açısından toplumun temel direği olan ailenin bir arada tutulmasını zamana ve şarta bağlamayın. Bu noktada, başta sözleşmeden kadroya geçen öğretmenlerimiz olmak üzere tüm kamu çalışanlarının eş durumu, mazeret tayinleri karşılanmalıdır. Öğretmenlerimizin bu talebi keyfiyet olarak anlaşılmasın, ortada bir mağduriyet var, haklı olarak bu mağduriyetlerinin giderilmesini bekliyorlar diyor; saygıyla selamlıyorum.