Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar ve Sakarya Milletvekili Ertuğrul Kocacık ile 132 Milletvekilinin Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2266) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 10 .07.2024 |
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyeleri, değerli bürokratlar; ben de hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, bu kanun teklifini getiren Yaşar Kırkpınar ve Ertuğrul Kocacık milletvekillerimize de teşekkür ediyoruz.
Tabii, tasarruf üzerine birçok konuşmalar oldu, tasarruf neden gerekli gibi muhalefet de eleştirilerini yaptılar. Tabii ki bu tasarruf paketi ilk tasarruf paketi değil, son da olmayacak, bundan sonra da olması lazım. Zaten kalkınmayı düşünüyorsak... Kİ zaten iyi kalkınmış ülkelere şöyle baktığımızda en iyi tasarruf yapan ülkelerin iyi kalkındıklarını dünyada da görebiliyoruz, dolayısıyla bunun bir devamı olacak.
Tabii, şimdi, bugün sabah 10.00'dan beri "Bu bir tasarruf paketi değil, sadece 5-6 maddesi..." gibi birçok eleştirileri dinledik hem paketin geneline.... Ama biz biliyorsunuz, bundan yaklaşık iki ay önce bir tasarruf genelgesi yayınladık. O tasarruf genelgesinin sonucunda onların içinden bazı kanuni düzenleme gerektiren maddeleri buraya getirdik yani tüm tasarruf paketini buraya getirmedik. Dolayısıyla, oradaki tüm paketin buraya gelmemesinin bu anlamda da doğal olduğunu düşünüyorum. Oradaki bir yanlış anlaşılmayı gidermek istedim.
Şimdi, şöyle baktığımızda dediler ki: "Yirmi iki yıllık süreçte hiçbir şey yapmadınız." Ben şöyle bir bakmak istiyorum, şimdi, AK PARTİ iktidara geldiği 2001 yılında, ekonomik büyüklük olarak, dünyada 23'üncü sıradaki ekonomik büyüklüğe sahip olan bir ülkeden bugün 19'uncu büyüklüğe...
ERHAN USTA (Samsun) - 2002'de 19.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - 2001'i aldım, 23; 2024'te 19.
Satın alma gücü paritesine göre yine 2001'de 17'nci iken bugün 11'inci ülke konumuna gelmişiz. Millî gelirimiz 238 milyar dolarmış, bugün, işte, 1 trilyon 118 milyar dolarlık bir millî gelire... Buna baktınız da 4,7 kat millî gelirimizi artırmışız. Sayın Usta söyledi, vergilerle ilgili... Ben de farklı bir rakam söyleyeceğim. Vergi gelirlerinin yüzde 85'i faize giderken bugün bu oran yüzde 17'ler noktasında, yüzde 17'lere gelmiş; bunun da önemli olduğunu düşünüyorum. İşte, diyoruz ki ihracatta üretimde 36 milyar dolardan 256 milyar dolara gelmişiz, bu yıl için 265 milyar dolarlık bir hedefimiz var. Yine, 2002'de yüzde 11,5 olan merkezî bütçe açığımız var -2002'de böyleymiş, yüzde 11,5- bugün geldiğimiz noktada 2023 yılında yüzde 5,2; biz aslında yüzde 6,4 öngörmüştük, depremle birlikte, depremi çıkardığımızda bütçe açığı yüzde 1,6'ya tekabül ediyor; aslında bu da çok da iyi bir performans. 2024 yılında biz orta vadeli planda da söylediğimiz gibi yüzde 6,4'lük bir açık düşünüyoruz ama depremi çıkardığımızda aslında yüzde 3,5'lik gibi bir bütçe açığı; ben de bunun performans olarak iyi olduğunu düşünüyorum.
Evet, aslında bu tasarruf paketi, işte, orta vadeli planda da belirttiğimiz gibi, On İkinci Kalkınma Planı'nda da belirttiğimiz gibi, dezenflasyon yani enflasyonla mücadele için yaptığımız bir paket. Tabii, tasarruf sadece kamuda değil, kamuda başlayıp her alana, toplumun her birimine sirayet etmesi gereken bir olgu ve bu sadece bir başlangıç değil, devamı da gelecektir. Yine, baktığımızda rakamlara, CDS'te 700 puanlardaydık mesela, 200-250 puanlar civarındayız.
Şimdi, bu kanun teklifinde birkaç böyle düzenlemeye baktığımızda, araçlar dedik, araçlarla ilgili burada söylemler oldu, işte "Özelleştirme İdaresine vereceksiniz, araçların satışını peşkeş çekeceksiniz." gibi söylemler var. Hayır, tam tersine, bu araçların satılmasına, Özelleştirme İdaresindeki satışlarına, Allah aşkına, yani bilmiyorum da bir bakın, o kadar şeffaf ki, o kadar herkese duyurulabiliyor ki. Yani orada baktığınızda işte ekstra rakamlar vesaireler ya da el altından verme gibi bir şeyi... Kamuyu yanlış bilgilendirmeye gerek yok. Bu araçların bence bu kadar satışlar konusunda da tecrübeli bir kurum tarafından -bu işi de iyi yapıyorlar- onlar tarafından yapılmasını olumlu buluyoruz, şimdi on-line da olmaya başladı, onu da çok pozitif buluyoruz.
Gelelim maaş, kamuda çalışanlara, burada, kamuda çalışanların ekstra ikinci bir maaş, yönetim kurulu üyeliklerinden aldığı maaşlara. Zaten bu, kanunda 1'di, bugüne kadar da 1'di, ama hep bir algıyla 3 yerden, 5 yerden diye hani ortaya birisi bir şey atıyor, o insanın aklında kalıyor; bu, 1 yerdendi. Ha, biz burada ne yapıyoruz? Diyoruz ki: Maksimum 98 bin lira alsın. E, diyelim ki bir kurumda 98 bin değil de 200 bin lira gibi huzur hakkı var, gerisi ne olacak? Bu da şöyle düzenleniyor anladığım kadarıyla: Bu, Hazine ve Maliye Bakanlığına geliyor, orada tek bir yerden, Hazine ve Maliye Bakanlığı oradan kalanı kendisine gelir irat kaydetmek suretiyle, 98 bin lirayı işte oranın üyesi olan kamu personeline veriyor; bence bu anlamda da aslında, sınır getirmesi anlamında da önemli. Ayrıca, anladığım kadarıyla meclis üyesi, belediye başkanları da dâhil edilmiş, önceden kanunda bununla ilgili bir düzenleme yoktu.
Gelelim şimdi aydınlatmaya, aydınlatma konusu çok gündeme geldi. Şimdi, baktığımızda bu zaten Cumhurbaşkanının yetkisinde yani biz bunu zaten ilk defa 2015 yılında getirmişiz, daha önceden böyle bir şey yokmuş. Şimdi, geldiğimiz noktada tasarruf da diyoruz. Ben, inanın, şehrimde görüyorum, gördüğümde de uyarıyorum, arıyorum; öyle bir hassasiyet oluyor ki gündüz yanan gece lambaları ya da gereksiz yerde 3 tane, 4 tane... Böyle bir şeye baktığınızda aydınlatmanın da aslında cari açığımız için, biliyorsunuz, enerji önemli bir gider olduğu için, önemli olduğunu düşünüyorum. Şimdi, biz bunu getirmesek zaten 2025 yılında süresi doluyor yani Cumhurbaşkanının bunun süresi dolunca tekrar işte buraya getirmeme gibi bir söz... Geçici bir madde zaten bu. Burada getirdiğimiz düzenlemenin yeni etki analizinin de revize hâli bir şekilde elimize ulaştı, hepimizin de eline geçti, orada rakamlar da var, dolayısıyla bu maddeyi olumlu bulduğumu söylüyorum ama burada öyle bir şey algılanıyor ki sanki işte burada AK PARTİ yerel yönetimleri kaybetti de CHP kazandı da ona istinaden... Böyle değil; hep böyle oluyor.
Şimdi, Sayın Aşkın Bey çok güzel bir şey söyledi, "22/b" dedi, değil mi?
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - 21/b.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - 21/b.
Yani evet, Kamu İhale Kanunu, belediyelerde o sınırsız, evet, sınırsız, işte, sanatsal, bilmem ne, vesaire faaliyetler diye bir tanımlaması var onun; sınırsız işler yapıyor. Biz var ya bakın, onu biz getirsek siz yine dersiniz ki -ben adım gibi eminim- "Ay, işte AK PARTİ yerel yönetimlerde 2'nci parti durumuna düştüğünden kaynaklanıyor." diye ama çok haklı, ben kendisine katılıyorum, evet, Kamu İhale Kanunuyla ilgili -Mustafa Bey de söyledi bununla ilgili- düzenleme yapılması gerektiğini kesinlikle düşünüyorum çünkü burada da bir tasarrufa gidiyor, sınırsız bir bütçeyle tasarruf.
Yine, burada çok önemli gördüğüm -konuşmacılardan da değinenler oldu- özellikle deprem bölgelerindeki illerdeki o nüfus oranının düşmesiyle birlikte merkezî bütçeden almış olduğu gelirlerindeki düşüşlerini artırmaya yönelik -oradaki nüfusun sabit kalması- bunu çok olumlu ve müspet buluyorum.
Şöyle, bakıyorum notlarıma, şunu söylemek istiyorum: Genel olarak KÖİ... Şimdi "vergi adaleti" "vergi adaletiyle ilgili" dendi, "dolaylı vergiler" vesaire. Şimdi, AK PARTİ iktidara geldiği dönemde dolaylı vergilerde 5 puanlık bir düşüş var. Aynı zamanda, yine, Sayın Erhan Usta bunu da söylemişti, -bizim İsmail Güneş- onu da ben düzeltmiş olayım. Özellikle asgari ücretteki vergiyi kaldırmamız... İsmail Bey söyledi, diyorsunuz ya işte "2 trilyonluk vergiyi toplayamamışsınız." Zaten bunun 677 milyarı asgari ücretteki vergilerden kaynaklanıyor. Şimdi, OECD ortalamasına baktığınızda Türkiye yüzde 20,8'lik bir vergi ortalamasıyla OECD ülkeleri arasında 3'üncü sırada. Baktığımızda tabii ki vergi almalıyız, tamam, belki vergiyi toplamada yani yüzdesel olarak çok başarılı değiliz ama ona yönelik aslında yeni düzenlemeleri de hayata geçireceğiz. Kamuoyunda öyle bir şey oldu ki öyle bir sızdırıldı ki vergi düzenlemesiyle ilgili... Ya, şunu da söylemek istiyorum: Öyle bir algı yapıldı ki -yani nasıl yapılıyor, ben onu biliyorum, muhalefetin yani kimin yaptığını da biliyoruz, bazı siteler var- sanki her gün yeni vergi geliyor, vergi geliyor, vergi geliyor. Vergiyi, biliyorsunuz, burası yapıyor, daha henüz konuşmadık yani bir taslak ya da bir hazırlıkla, böyle bir, ortada böyle saçma sapan boyutlara giden bir şey var. Aylardır tabii ki buna çalışıyoruz, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi; yine, bunu biz yaptık. İşte, asgari ücreti ve asgari ücret tutarındaki ücreti vergiden muaf etmek... Küçük esnafın, yaklaşık 850 bin esnafımızın, biliyorsunuz, vergi muafiyetini yine biz düzenledik; dolayısıyla hiçbir şey yapmamışız anlamına gelmez.
Yine, kamu-özel iş birliğiyle ilgili yani ben şehir hastaneleriyle ilgili şunu söylemek istiyorum. 2018 yılında burada, Sağlık Bakanı geldiğinde demiş ki: "Bizim 100 bin yatağa ihtiyacımız var." Bizim o 100 bin yatağı yapabilmemiz demek tüm bütçemizi, her şeyimizi yatırsak 100 bin kapasiteli yatağı yapamazdık ama burada kamu-özel iş birliğini, bir finansman modeli olarak biz bunu kullandık. O an, o süreç içerisinde bizim için önemli olan yatak; hastanelerin durumlarını geliştirmek için, iyileştirmek için...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Memnun musunuz?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Evet, memnunuz. Pandemide gördük ya, pandemide gördük.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Kara delik, kara delik.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bakın, pandemide yoğun bakımlarda o özendiğiniz Avrupa var ya, hani siz diyorsunuz ya, "Avrupa" diyorsunuz ya...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Malatya) - Milleti sömürüyorsunuz, kanını emiyorsunuz kanını.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba... Sayın Ağbaba...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Kanını emiyorsunuz ya.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ök, süreniz bitti.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Tamam, son sözlerimi söylüyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Hâlâ savunuyorsunuz ya, eski Sağlık Bakanı bile savunmuyor.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Eskisiyle yenisiyle tüm Bakanlar bizim.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ök...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Savunmuyor, savunmuyor, senin kadar savunmuyor.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya, ama diyor ki: "Asgari ücretliye şunu yaptık." Emekliye ne yaptı? Hastaneler hâlâ kara delik, kara delik ya.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Onu birazdan teklif sahiplerine soracağız. Şimdi, Hükûmet çalışıyor o konuda.
Sayın Ök, toparlayın lütfen.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Evet, Başkanım, dolayısıyla...
Neyse insicamımı da -sağ olsun- Veli Ağbaba bozmuş oldu. Ben dolayısıyla bu kanunun hayırlı uğurlu olmasını diliyorum, getiren arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Tabii ki bu tasarruf, bu ilk olmayacak, devamı da gelecektir, bunun yayılarak devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle yeşil dönüşüm ve dijitalleşme noktasında da bizim bu tasarrufları aynı orta vadeli planda olduğu gibi yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca, şunu da unutmayalım: Bu ülke çok büyük bir deprem yaşadı, yaptığımız olağanüstü büyük, ciddi yatırımlar var; onun üstüne EYT'yi çıkardık hep beraber arkadaşlar; dolayısıyla bunların da ciddi bir şekilde bütçemizde yükü var diyorum.
Teşekkür ediyorum.