SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Komisyon Başkanım, şahsınızda Komisyon üyemiz milletvekillerini, Komisyon üyesi olmayan milletvekillerimizi, özellikle de Sayın İçişleri Bakanımızı ve bürokratlarını sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Aslında Millî Eğitimle çok önemli bir meslek yasası görüşmeleri yapıyoruz. Gerek Komisyonda gerekse Mecliste Millî Eğitim Bakanını görmezken bugün sizin bizimle burada olmanız gerçekten umut vadedici bir durum. Bu hassasiyetiniz nedeniyle çok teşekkür ediyorum ama bilin ki Sayın Başkanım, bu toplantı yeterli olmadı bize, Sayın İçişleri Bakanımızla daha sık bir araya gelme talebimiz var.

Sayın Bakanım, süre az olduğu için ben de kısaca söyleyeceğim ama biz diyoruz ki: Kadın cinayetleri politiktir. Bunu söylerken de kastettiğimiz şu: Elbette iktidarların takındığı tutum ama ondan önce kullanılan her kelime, dil ya da ortaya konulan bu tür yazılı evraklarda da bunu görmemiz mümkün oluyor. O yüzden biz karşı karşıya değiliz yani hepimizin hedefi, kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin önlenmesi, ortadan kaldırılması. Dolayısıyla belki karşılıklı bu toplantıların birlikte düzenlenmesiyle birbirimizden öğrenmemiz gereken çok şeyi de birbirimize öğreteceğiz. yani "hanımefendi" demek yerine "kadın" demeyi "hayatını kaybedenler" demek yerine "kadın cinayeti" demeyi, ki mesela burada bunun düzeltilmesi gerekiyor.

Onun dışında bir konu da mesela "38 kadına elektronik kelepçe uygulaması" büyük harflerle yazılmışken bir erkek vurgusu o sayfa içerisinde yok yani cinsiyetçi bakış açısının bir parça buraya yansımasını buradan görüyoruz.

Dolayısıyla hani "Nereden bunu çıkardınız?" dediniz; sizin daha önce Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu 1'inci Toplantısı'ndaki beyanlarınızla bugün işte "aile, millet, devlet" diyerek oradan kadını tanımlamanız bize o hissi geçiriyor. Dolayısıyla hiçbirimiz aile kavramına, millet kavramına, devlet kavramına falan düşman müşman değiliz ama biz diyoruz ki: Kadın tek başına özgür, bağımsız bir bireydir. İlkin tanımlama bunun üzerinde; siz şimdi konuşmaya başlarken "Annedir." dediğiniz anda işin o sihirli yanı bozuluyor. Bunlara dikkat edersek ileride daha güzel noktalara varacağız. Dolayısıyla aile, millet, devlet, değerlere saygı yerine aslında kadından başladığımız noktada problemi çözmüş olacağız.

Sayın Bakanım, ben GAMER'e gittim, gördüm, izledim, tesadüfen de tam bir olayın gerçekleşme şeyindeydim; sınırını aşmış "birinci halka" "ikinci halka" diyorsunuz. Oradaki arkadaşların nasıl dikkatle, telaşla hemen olaya müdahale ettiklerini, bizim bile kalp atışlarımız... "Aman, yaklaştı, yaklaştı, bir şey mi olacak." Çok güzeldi GAMER, gidersek tekrar hepimiz için çok faydalı olacağını düşünüyorum, güzel bir uygulama.

KADES uygulamasını tüm kadın örgütleri zaten destekliyor. Sayın Başkanım, belki Mecliste bir araya gelip hep birlikte uygulamaya yönelik tekrar bir tanıtım kampanyası yaparsanız seve seve buna katılırız ama mesela elektronik kelepçe sayısının 1.500'e çıkması önemli ama...

İÇİŞLERİ BAKANI ALİ YERLİKAYA - Kapasiteyi oraya çıkardık, an itibarıyla uygulama 689.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Kapasitenin oraya çıkması önemli ama ihbarlar ve tedbir kararlarına baktığımız zaman bunun yeterli olmadığı ortada. Bu konudaki talepleriniz, çalışmalarınız var mı, nedir, onu öğrenmek isteriz.

Ayrıca, elektronik kelepçe takılıp sonra yani aktif takibi bıraktıktan sonra aynı kişilerin suç işleme oranıyla ilgili bir çalışmanız oldu mu? Bu kişiler suç işliyorlar mı?

Şimdi, İçişleri, Adalet yani tüm sorumluluğu bu ülkede size yıkacak halimiz yok, sizin yapacağınız yasalarla belli bir şey. Dolayısıyla İçişleri, Adalet, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyla ilgili koordinasyonu nasıl sağlıyorsunuz? Yeterli iletişiminiz var mı?

Sayın Başkanım da buradayken söyleyeyim: Baroların özellikle adli yardım konusunda verdikleri hizmet bütçe yetersizliği nedeniyle artık tamamen kalkmış durumda. Dolayısıyla sizden de bu konuda destek bekliyoruz. Hazine Bakanımıza bu konuyu iletirseniz kadınların adalete erişimine çok büyük katkı sağlayacaksınız.

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Sibel Vekilim, toparlayabilirsek...

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Hemen, bir soruyla bitiriyorum.

Şimdi, İçişleri Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi projeleri var mı birlikte yürüttüğünüz? Çocuk bakım ve eğitim kreşleri bünyeniz içerisinde çok az, bunu artırmayı düşünüyor musunuz? Kimlik değiştirme, yüz değiştirme sayıları nedir; onunla ilgili bir veri var mı, belirtirseniz memnun olurum. İntihar sayısı, şüpheli ölüm sayısı çok önemli; bunların çok iyi irdelenmesi gerekiyor. Belediyelerdeki kadın bütçelemesini, bütçelemeyi takip ediyor musunuz? Bu konuda yaptırımlarınız var mı?

Destek verdiğiniz derneklerin adları... Birlikte çalıştığınız, iş birliği yaptığınız ve kurumlar arasında Diyanet İşleri Başkanlığı var. Diyanet İşleri Başkanlığının hak temelli bakış açısıyla yanaşıp yanaşmadığı konusunda herhangi bir denetleme durumunuz var mı?

Bitiriyorum Sayın Başkanım, biraz sonra bir sürü soru var ama inşallah bunları İçişleri Bakanlığına soru önergesi şeklinde değil de -onlara yeterli cevap alamıyoruz- KEFEK üzerinden iletelim.

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Tekrar buluşuruz Sayın Bakanımızla.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Çok memnun oluruz.

Şimdi, Sayın Başkanım, Anayasa Mahkemesi kadın soyadıyla ilgili maddeyi iptal etti. Hepimiz çok sevindik, dedik ki: "İçişleri Bakanlığı bir genelge çıkaracak, bu eziyetten de herkesi kurtaracak." Tam tersi oldu, dilekçelerle başvuran arkadaşlarımıza bu işlemin yapılmayacağını söylediler. Dolayısıyla, niye bir genelgeyle bu işi halletmediniz? Sizin bakış açınız bu konuda nedir?

Teşekkür ediyorum.