KOMİSYON KONUŞMASI

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, Sayın Başkanım; çok teşekkür ediyoruz böyle bir Komisyonda bizleri bilgilendirdiğiniz için.

Bakın, geçmişte bana Mecliste de yaptınız. Siz kadınlar kadınlara şiddet uyguluyorsunuz.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Doğru, az önce vekilimiz bıçakla böyle tabağa vuruyordu yani.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Bir kere, konuşma diliniz son derece kaba, inanılmaz derecede ofansif siyaset yapıyorsunuz. Biz hepimiz kadın değil miyiz şu anda burada? Hepimiz aynı konudan ızdırap, acı çekmiyor muyuz? Bunu bile politik zemine çekip Kürt-Türk konusuna döndürüyorsunuz.

Ben 1995'te geldim Diyarbakır'a, İzmir'den geldim; bir Kürt geliniyim, Mardin'in geliniyim, 2 çocuğum da Kürt benim, tamam mı? 1995'te geldiğimde, Diyarbakır'da bir Allah'ın kulu sokağa çıkamıyordu. Neden? PKK'nın laneti çökmüştü şehrin üstüne; ne bir gelişme ne bir sanayine ne bir fabrika.

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Şimdi buraya müdahale yok mu?

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Buraya müdahale yok mu peki?

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Bir dakika, bir dakika... Ben anlatacağım.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Şimdi konumuzla bunun ne alakası var?

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Bekleyeceksin kardeşim, bekleyeceksin.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Bakın, dinlemiyorum ben sizi.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Ben sizi dinledim, dinledim, dinleyeceksiniz.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Düşünce özgürlüğü var. Bizim nerede ne konuşacağımıza siz karar veremezsiniz.

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Sayın Vekilim, müsaade edin. Lütfen, lütfen...

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Hayır, dinleyeceksiniz, dinleyeceksiniz.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Bizim nerede ne konuşacağımıza, hangi kelimeyi konuşacağımıza siz karar veremezsiniz.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Bir dakika arkadaşlar, lütfen...

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Devam edin Fatma Vekilim, siz devam edin.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - "Kürt illeri" de deriz, "kürdistan coğrafyası" da deriz, demeye de devam edeceğiz.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Bir dakika... Zorunuza gidiyor, zorunuza gidiyor tabii. Demeyeceksiniz.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Diyeceğiz, buna alışacaksınız.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - "Kürdistan cumhuriyeti" diye bir şey de yok, bölge de yok.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Sizin Cumhurbaşkanınız bunu söylüyordu.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Yok böyle bir bölge, böyle bir bölge yok, kusura bakmayacaksın.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Söyleseydiniz o zaman, o zaman Erdoğan'a söyleseydiniz, Cumhurbaşkanına söyleseydiniz.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Bir dakika, beni dinleyin.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Bunu Cumhurbaşkanı söylemedi mi?

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Müsaade eder misiniz?

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - "'Kürdistan' demeye de tahammül edeceksiniz?" demedi mi? Ne oldu, hangi konjonktürünüz değişti sizin ya?

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Müsaade eder misiniz? Arkadaşınız konuşuyor, müsaade eder misiniz lütfen.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Biraz tahammüllü olun ya! Bu kadar da değil ya!

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Siz tahammül edemiyorsunuz, siz.

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Müsaade eder misiniz? Komisyon üyesi arkadaşınız konuşuyor, müsaade eder misiniz?

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Bakın...

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Bakın, sayısal üstünlüğünüzle burada bizi böyle susturmanıza müsaade etmeyeceğiz.

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Komisyon üyesi arkadaşınız konuşuyor, müsaade etmek zorundasınız.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Hayır, bizim buradaki söylemiş olduğumuz kavrama söylerseniz müdahale ederiz, doğru değil ama.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Hanımefendi, bak, ben konuşma hakkımı kullanmak istiyorum.

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Fatma Hanım, devam edin.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Ben konuşma hakkımı kullanmak istiyorum.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Bakın ama siz öyle davranıyorsunuz. Ben anlamıyorum ya!

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Fatma Hanım, devam edin.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Sayısal üstünlüğünüz var diye...

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Benim hakkımı gasbetme, etme.

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Fatma Hanım, devam edin.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Sayın Başkanım, bir dakika, bir dakika...

Bekle, bekle.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Sayısal üstünlüğünüz olabilir ama hakkınız yok. Bu kadar bizi böyle dize getirmeye, mekânın sahibi gibi aramaya hakkınız yok sizin ya.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Biz Diyarbakır'da AK PARTİ Hükûmeti olarak hem kadın haklarında...

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Komisyon üyesi milletvekilimizi rahat bırakın, lütfen.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Sizin Cumhurbaşkanınız söylüyor bunu.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - ...hem eğitimde her şehrin gelişmesinde bir cennet yarattık; zorunuza gidiyor, gidecek, olsun. Kobani olaylarında da ben Diyarbakır'daydım. Sokakları birbirine kattınız; kadınların çoluklarını çocuklarını, hayatını yok ettiniz.

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Ya, lütfen... Böyle devam edecekse ek gündem açalım.

BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Bakın Sayın Başkan, itham ediyor.

SÜMEYYE BOZ ÇAKI (Muş) - İtham var ama siz bu ithamlara müdahale etmiyorsunuz Sayın Başkan.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - İtham ediyorum, ediyorum, ediyorum.

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Fatma Vekilim, teşekkür ediyoruz.

Seda Hanım, buyurun.

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Bir şey sorabilir miyim?

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Bir dakika arkadaşlar...

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Devam ediyor.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Gelelim bu bölücü ifadelere. Biz burada kadın hakları için oturmuşuz. Allah razı olsun Başkanımızdan, mütemadiyen çalışan bir Komisyon, her dönem de bir bakandan bilgi alıp, ortak fikirlerimizi bir araya getirip "Mevcut soruna nasıl çözüm üretebiliriz?"i konuşuyoruz.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Doğru.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - İçinizde bir tek Gamze Hanım öneriyle geldi, onun dışında hepiniz sürekli eleştiri, sürekli eleştiri.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Ne yapalım, övelim mi yani? Her gün bir kadın ölüyor, ne diyelim yani "Müthişsiniz." mi diyelim?

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Şimdi, bakın...

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Fatma Hanım, toparlayalım.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Kardeşim, müsaade eder misiniz, ben konuşuyorum ya. Allah Allah ya! Ben sizi dinledim mi? Dinledim, değil mi? Dinledim mi sizi ben? Haksızlık yaptım mı? Yapmadım.

SÜMEYYE BOZ ÇAKI (Muş) - Dinleyebildiniz mi müdahalelerden, dinleyebildiniz mi?

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Biz Bakan Bey'e ilettik, siz bize iletiyorsunuz, sorun orada.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Kardeşim, bakın, benim karşımdasınız diye sizi iletiyorum.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Ben kardeşiniz değilim sizin.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Sizi ben muhatap almıyorum, ben Bakan Bey'i muhatap alıyorum, Başkanı muhatap alıyorum.

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Kıymetli Vekilim, Sayın Bakanımızın da vakti az. Toplantının İkinci Oturumuna geçeceğiz, toparlarsanız çok memnun olurum.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Aynen, ben de toparlıyorum.

Şimdi, önemli olan şu: Biz kadınlar kadınlara şiddet uygulamamalıyız, tamam mı? Kendi aramızda bir konuşabilir olmalıyız. İkide bir bize "Kürt bölgesi" "Kürt illeri" diyorsunuz. Bizim böyle bir ayrıştırmamız yok.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Size demiyoruz, biz bunu her yerde söylüyoruz.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Demeyin ama işte.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Ama buna siz mi karar vereceksiniz?

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Biz de bunu Meclis çatısı altında mümkünse söylemenizi istemiyoruz.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Sayın Vekil, buna siz mi karar vereceksiniz? Bu bizim kişisel görüşümüz, düşüncemiz.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Neyse...

BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Fatma Vekilim, çok teşekkür ediyoruz, sağ olun.

FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Başkanım, teşekkür ediyorum, kolay gelsin.