KOMİSYON KONUŞMASI

YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, bürokrasinin değerli üyeleri, kurum başkanlarımız, değerli basın; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Ben, bildiğiniz konu ama Anayasa'nın 10'uncu maddesiyle başlamak istiyorum. Anayasa'nın 10'uncu maddesinde herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefesi, inancı, dini, dili, mezhep ve benzeri sebeplerden ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşittir. Tabii bu eşitliğin devamında da "Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Din ve ahlâk eğitim ve öğretimi Devletin gözetimi ve denetimi altında yapılır."

Türkiye'de şimdi nasıl oluyor? Ben Türkiye'yle ilgili, geleceğiyle ilgili ve Türkiye'deki yapılanmayla ilgili bu konuda fikrimi izah etmek istiyorum. Türkiye'de, tamam, Diyanet İşleri veya imam hatipler, ilahiyat fakülteleri kanalıyla dinimizi öğreniyoruz ama Caferiler nerede öğreniyorlar, ama Aleviler nerede öğreniyorlar, ama diğer inançlar nerede öğreniyorlar? Bununla ilgili Türkiye'de problem olduğunu görüyorum. Sebebi de Anayasa'da da bahsetmiş. Diyor ki...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ben özür dilerim. Sayın Hatip, Anayasa'nın bahsettiğiniz 10'uncu maddesinde öyle bir hüküm geçmiyor.

YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) - Bu 24'üncü madde. Oraya gelirseniz orada geçecek. 10'uncu maddenin başı, sonra 24'üncü madde. Oraya gelirseniz orada der ki: "Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır." Şimdi, burada devletin gözetimi ve denetimi altında yapılmayınca neler olduğunu paylaşmak istiyorum. Denetimi altında olmayınca 10 yaşındaki çocuğu götürüyorlar, yurt dışında eğitiyor, geldikten sonra o vatandaş artık o ülkenin kültürüyle, değerleriyle o ülkeye ait oluyor. Gelip buraya uyuncaya kadar kocaman zaman geçiyor. Buraya gelince toplum onu belli bir seviyeye getiriyor ama getirinceye kadar toplumsal çatışmalar oluyor. Hatta ve hatta geldiği, ibadetini veya oraya hocalık olarak geldiği yerlerde bile Türkiye'yle o ülkeler arasında çatışmalar yapıyor. Ben Diyanet İşleri Başkanlığının, kesinlikle diğer mezheplerle, inançlarla ilgili veya devletin, üniversitelerde bununla ilgili kürsüler kurması gerektiğine inanıyorum. Mutlaka bunu yapmalıdır. Bunu yapacak ki bizim insanlarımızı biz eğitelim. Zaten söylüyor: "Devletin gözetimi ve denetimi altında..." Siz devletin gözetimi ve... Ben herkes, bütün inançlar için söylüyorum, burada şunu, şunu, şunu ayırmıyorum, Hristiyan'ı da falanı da hepsi olmalıdır ama benim ülkemde olmalıdır, benim ülkemin değerleriyle olmalıdır, benim ülkemin gerçekleriyle beraber olmalıdır. Gidip de başkalarının taşeronu olarak benim ülkemde gelip hizmet etmemelidir. Bu benim kanaatimdir. Bu konuda fark etmez, isterse Sünni anlamda da olabilir, fark etmiyor. Ha, üniversite seviyesine gelir, falan seviyeye gelir, ondan sonra dışarıya gitsin, o alanda eğitim görsün, ona karşı değilim ama başlangıç eğitimi benim ülkemde olmalıdır, benim ülkemin değerleriyle beraber olmalıdır diyorum. Bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Önemsediğimi ifade etmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum. Söyleyeceğim bu kadardır.