Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
Konu | : | Denizli Milletvekili Cahit Özkan ve 133 Milletvekilinin, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2258) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 11 .07.2024 |
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Evet, teşekkürler Sayın Başkanım.
Şimdi, tabii, özellikle hakaret suçunun sosyal medya ve dijital mecralar üzerinden işlenmesi günümüzde çok ciddi anlamda yaygınlık kazandı ve bu anlamda "hukuk güvenliği" dediğimiz hadise, özellikle bu suçlar açısından da... Herhangi bir konuşmayla, herhangi bir sosyal medya paylaşımıyla ilgili, hani sekiz yıl, on yıl önce işlenmiş bir suçun ya da bir hakaretin uzun yıllar askıda tehdit gibi duruyor olması da vatandaşlar açısından çok ciddi bir hukuk güvenliği sorunu oluşturmaktadır. Özellikle sosyal medyadan işlenen bazı suçlarda bazen bir kişinin 15 bin, 20 bin civarında yıllık dosyasının olduğunu görüyoruz. Bu da özellikle hakkın kötüye kullanılması olarak da öne çıkabilmektedir. Tabii ki yargının iş yükü açısından da vatandaşlarımızın adalete erişimi açısından da farklı sıkıntıları söz konusu olacak. Yani sosyal medya ortamında işlenecek bir suçun ortaya çıkaracağı iş yükü, gerçekten manevi tazminata konu bir manevi zarar meydana getirmişse -bu zararın kişi üzerinde oluşturduğu etki mademki bir zarar meydana getirdi- bu durumda bunun iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde takibinin yapılabilmesi de makul olabilmektedir, makul olabilecektir. Yani gerçekten bir manevi zarar varsa bu zararı hisseden, yaşayan kişi de bu kadar süre içerisinde bunu görebilecektir. Çünkü Türkiye'de veya dünyanın herhangi bir yerinde işlenmiş bir eylem söz konusu olabilir. Özellikle dijital mecralarda, sosyal medya uygulamalarında, internet haberlerinin yorum kısımlarında yapılabilen bazı eylemlerden kaynaklı suçlar olduğundan bahisle iki yıllık hak düşürücü süreyi makul olarak görüyoruz.
CUMHUR UZUN (Muğla) - Hak arama özgürlüğünün sınırlandırılması anlamında bir anayasal sakınca yaratabilir. Makuldür ancak faili ve fiili öğrenmeden her ne olursa olsun iki yıllık sürenin geçiyor olması düzenlemenin hak arama özgürlüğünün sınırlandırılması anlamında bir anayasal sorun yaratabilir. Bir değerlendirmek...
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Şimdi, tabii, bir başvuru süresinin böyle iki yılla sınırlandırılması ilk akla Cumhur Bey'in söylediği bu konuyu getiriyor. Gerçekten hani klasik ihtilatlı bir suçun yüz yüze işlenen bir suçtan farkı dikkate alındığı zaman... Şu anda belki sizinle ilgili, hepimizle ilgili Türkiye'de yüzlerce internet haber sitesinde veya binlerce, milyonlarca paylaşım içerisinde yapılan yorumların altında bir hakaret suçu söz konusu olabilir. Yani şöyle bir projeksiyonla baktığımızda; bu yeni gelişen dijital mecralar, yapay zekâ, ne bileyim, modern teknolojiler yani bunu, günümüzün sosyoekonomisinde meydana gelen çok esaslı bir değişim ve dönüşümü dikkate alarak yapmak lazım. Ne bileyim, dijital para, bitcoin veya kripto teknolojiler aslında günümüzdeki çağın hızlılığıyla da ilgili bir durum. Yani bir yapay zekâyı, veriyi, verinin işlenmesini, verinin depolanmasını, transferini, e-ticareti veya uzaktan çalışma teknolojilerini bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, dünya klasik olarak bildiğimiz anlayışın ciddi şekilde dışına çıkmaktadır. Yani nedir o? "Zenginleşme yasağı" diyoruz ya tazminat hukukunda, gerçekten bir zarar varsa gerçekten kişinin manevi bütünlüğüne yönelik bir tehdit ve bir eylem varsa bu eylemin iki yıllık bir hak düşürücü süre içerisinde makul bir şekilde takibinin yapılıp yasal yollara müracaat edilebiliyor olmasını da hatırda tutmak lazım. Şimdi, bu "hak düşürücü süre" kavramı bu düzenlemeyi yaparken bizim de gündemimize geldi. Yani kardeşim, netice itibarıyla bir suç varsa hak arama özgürlüğü tarafından önem arz ettiği kadar bir vatandaşın hukuk güvenliği açısından da söz konusu. Yani şu anda hakaret suçlarıyla ilgili... Hepimiz de siyasetçiyiz, zaman zaman hepimizle ilgili de hakaretlerden dolayı ki şahsen benim de var, burada herkesin de olabilir, çok ciddi anlamda yoğun bir saldırıya muhatap olunabilir ancak bunların ortaya çıkardığı tablo... Mağdur açısından yargısal yollara müracaat etmek için iki yıllık sürenin elverişli ve makul bir süre olduğunu düşünüyoruz. Yani şu anda bir imkân olsa -sanki samanlıkta iğne arar gibi- Türkiye'deki bütün uygulamalarda, internet uygulamalarında, sosyal medya uygulamalarında -şu an itibarıyla- işlenmiş eylemlerin mağdurlarını failleriyle buluştursak Türkiye'deki mahkeme ve icra dairesi, ceza mahkemesi sayısını belki 10'la çarpmak gerekir.
CUMHUR UZUN (Muğla) - Tam da zaten sorun burada, fiili bilmiyorsunuz. Yüz yüze bir hakaret değil, fiili bilmiyorsunuz, sonradan öğreneceksiniz; faili öğrenmek fiili öğrendikten sonra biraz daha kolay olabilir. Bunlara sahip olmadan sürenin başlıyor ve bitiyor olması burada sıkıntının temeli. Belki şu anda sizin de benim de hakkım da vardır ama biz vukufiyet kesbetmemişizdir ve onun zaman aşımı işlemeye başladı; biz vukufiyet kesbettiğimizde de geçmiş olabilir, problem burada.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Cumhur Bey, şöyle bir örnek vereyim, ticaret hukukuyla ilgili bir örnek vereyim: Mesela, hatırlarsınız, bir dönem çekle ilgili ibraz süresi ve çekten şikâyet süresi ve çekin icra takibine konmasıyla ilgili Yargıtay altı aylık bir süre öngörmüştü ya... Oysaki, sıradan, herhangi bir kambiyo taahhüdü olmayan bir alacakta bile çok daha uzun bir başvuru süresi varken burada altı ay öngördü. Niye? Yargıtay: "Yahu, mademki ticaret hukukuna göre bir kambiyo taahhüdü var, ticarette hızlılık esastır. Böyle bir konuda çok uzun bir başvuru süresi olmaz." diye bir ifade kullanmıştı. Şimdi, burada da sosyal medya üzerinden işlenen bir suçun, bir eylemin...
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Kanunda var, Yargıtay kararı değii.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Hayır, Yargıtay onu hak düşürücü süre olarak uyguladı.
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Hak düşürücü süre şunu söylüyor: Yasal süre içerisinde bankaya ibraz edeceksin, o zaman o kambiyo olur.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Hayır, Yargıtay, altı aylık...
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Yasal süre içerisinde bankaya ibraz edip arkasına aldığınız zaman bir belge niteliğindedir. Onu da ilamsız takip yaparız.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Sayın Tanal altı aylık süreyi... "Normalde kambiyo taahhüdünü yitirip ilamsız takip olarak başvurabilirsin." dedi; yorumla, kıyasen.
Sayın Başkanım, şimdi, burada aslında bu düzenlemeyi yaparken şöyle de bir anlayışla yaptık: Diyelim ki bir kişi sosyal medya üzerinden yayın yapıyor, sosyal medya kullanıcısı ve -o âlemde varız, hepimiz varız- orada varlığımıza, aslında şahsımıza karşı böyle bir hakaret varsa bunu da iki yıllık sürede değil... Hatta bir yıllık süre içerisinde bile bulunabilecek bir ortam çünkü biz zaten oradayız. Olduğumuz, bulunduğumuz yerde, sürekli içerisinde...
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Ama Başkanım, "her ne suretle" diyor ya, öğrenmeme ihtimalini göz önünde bulunduruyor.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Zaten bakın, şu anda bu kanun maddesinin sevkini gerektiren tek konu...