KOMİSYON KONUŞMASI

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Şimdi, Anayasa'ya aykırılık konusunda sadece bu Komisyonda değil, son dönemde getirilen bütün kanun tekliflerinde uygulanan Anayasa'ya aykırılık burada da aynen devam etmiş durumda. Bu konuda, Anayasa'yı tanımama konusunda gerçekten bir çığır açtınız. Bu kanun teklifi için de aynı şey geçerli. Maddelerin ismi değişiyor ama Anayasa'ya aykırılık değişmiyor gerçekten bütün kanun tekliflerinde.

Şimdi, arkadaşlarımız saydılar; madde 45, madde 56, madde 63, bütün bunlara aykırılık bu kadar açık bir biçimde ortada ama Anayasa'ya aykırılık içeren başka bir konu daha var; o da bu yasanın yapılma biçimine, bugün, burada Komisyonun işletilme biçimine, bu Komisyon işletilirken dışarıda insanların darp edilmesine, gözaltına alınmasına yol açacak kadar açık bir Anayasa'ya aykırılık. Bu yasa tasarısının tamamı, esas olarak "Biz yirmi yıl önce bir yasa yaptık, asla ve kata uygulamadık. Bu yasayı, bunun sorumluluğunu üstümüze almamak için de hadi bakalım, yeni bir yasa yapalım." mantığından kaynaklanıyor ve bu kanun teklifi "Biz bir yasa yaptık, asla uygulamadık." diyenlerin de manipülasyonuyla karşımıza çıkarılmış durumda. İşte bir yanda AKP'li vekillerin önünde resimleri duran çocuklar; bir yanda, aslında diğer vekil arkadaşlarımızın önünde resimleri duran hayvanlar. "Kim bunların öldürülmelerine, kim bunları yaşamalarına neden oldu?" sorusuna açık bir cevap vermeye utananlar, karşımıza bugün bu yasayı çıkarmış durumdalar. Aslına bakarsanız, şimdi "Ortaya çıkarılan sonucun üstünü örteceğiz." diyorsunuz burada.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Bir dakika, bir dakika...Sayın Başkan...

SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Sayın Başkan, çözülmeyen sorun devam ediyor.

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Yani bakın, gerçekten de burada açık bir biçimde çözülmeyen bir sorun var.

SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Bir ara verelim; diğer STK'lerden 5 kişi var, buyur edelim, bitsin, devam edelim, yeter Başkanım.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Değerli arkadaşlar, söylediniz, söylediklerinizi çıkarttık. Şimdi diyorsunuz ki: "Tekrar geri alalım." Arkadaşlar...

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Veteriner Hekimler Derneği Başkanı -Hanımefendiyi şuraya sokamıyoruz. Burada, içeride olanlar kim?

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, kim içeride, onu söyleyin; kim içeride, bana onu söyleyin.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - "Kim içeride?" değil, Veteriner Hekimler Derneği Başkanı şuradan içeriye girecek, 1 kişi.

SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Güvenli Sokaklar Derneği Başkanı ve avukatı şurada, oturuyorlar.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Güvenli Sokaklar Derneği Başkanı burada mı?

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Burada, bak.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Lütfen dışarı çıkar mısınız.

SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Yanındaki de avukatı efendim.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Nerede? Kim avukatı?

SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Meltem Zorba.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Başkan, herkes kalsın.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Lütfen...

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Başkan...

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Buyurun.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Onlar da katılsın.

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Biz herkesin gelmesini istiyoruz.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Hayır, biz daha sonra çağıracağız arkadaşlar.

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Bakın, burada talep çok açık.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Ya, arkadaşlar, bakın, Türkiye'de...

MUHARREM VARLI (Adana) - Ya, ortamı germenin bir anlamı yok.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Müsaade ederseniz bir konuşayım.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Dışarıda 15 kişi var Başkanım.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Ya, 15 kişi değil ya.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Başkanım...

MUHARREM VARLI (Adana) - Sabırlı olun biraz, çağırılacak onlar.

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Gelsinler, hepsi gelsin içeriye.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Ya arkadaşlar, bizim derdimiz, onların, 15 kişinin varlığından, yokluğundan değil arkadaşlar; bir izdiham oluşuyor.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - İçeri gelsinler Başkanım, içeriye.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Ve bu izdihamı hep birlikte yaşadık. Buyursunlar, gelsinler.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Tamam işte.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Kapıya kadar, şuraya kadar...

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Sayın Başkan, izdihama neden...

SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Tamam, gelsinler.

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Gelsinler.

SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Kurul temsilcilerini alın.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Buyurun, oturun.

SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Tamam, sizin konuşmanıza gerek kalmadı, haydi!

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Siz de oturun.

Arkadaşlar, istirhamım; ya, şurada bir izdihama yol açmayalım, şu yasama faaliyetini en sağlıklı şekilde yürütelim.

Buyurun.

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Devam ediyorum.

Bakın, baştan itibaren şu Komisyonun işleyişine ilişkin yaptığımız önerileri dikkate alsaydınız eğer, baştan itibaren bu konuda uzmanların, sivil toplum örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin, baroların komisyonlarının temsilcilerinin burada olması gerektiğine ilişkin fikrimizi değerlendirmeye alsaydınız, ne bu kadar vakit kaybetmek zorunda kalacaktık ne insanlar koridorda güvenlik görevlilerinin darbına uğrayacaktı ne de aslında bu kadar sinir bozucu bir ortam oluşacaktı. Yani bu Komisyon, sizin yasa yapma biçiminizin tam bir özeti oldu gerçekten de

Şimdi, bakın, Anayasa'ya aykırılığın esasını oluşturan noktalardan bir tanesi de şu: Biz bu yasayla birlikte açık bir kutuplaştırma manipülasyonu görüyoruz. Dolayısıyla, bu kanun teklifi Anayasa'nın eşitlik ilkesine de aykırı. Elbette ki şurada resimlerini gördüğümüz çocukların, yurttaşlarımızın sokaklarda sizin yirmi yıldır uygulamadığınız yasa yüzünden canının yanmasını, canını kaybetmesini hiçbirimiz kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz de ama aynı zamanda bu yasanın gereklerini yerine getirmeyip yeni bir yasa uydurmanıza da izin vermeyeceğiz. Çünkü aynı fotoğrafları bu yasa teklifiyle birlikte yeniden önümüze koymak zorunda kalacağınız bir itlaf yasası, bir katliam yasası getiriyorsunuz.