KOMİSYON KONUŞMASI

ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Adana) - Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, tahmin ettiğiniz gibi kalkınma ajansı üzerine konuşacağım. Artık mutat oldu.

Şimdi, bu sunumuzda genel geçer şeyler var. Kalkınma ajanslarının performansına yönelik ciddi bir şey yok. Bunlar toparlanmış derlenmiş şeyler. Ama giriş cümlenizdeki "Kalkınma ajanslarımız bölgesel gelişmede yapısal dönüşümün temel unsurlarından biridir." cümlesi doğru bir cümle değil. Tövbeler olsun hiçbir bölgede yapısal dönüşümü sağlamamıştır, yapısal dönüşümün sağlanması gibi bir niyeti de yoktur. Kâğıt üzerinde vardır. Güzel laflar var ama yapısal dönüşümü sağlamak, bölgedeki üretimin yapısını değiştirmek, rekabetçi hâle getirmek gibi bir çalışması yok.

Şimdi, Türkiye'deki birçok kurumun geçmişte bir sürü yolsuzluğu var, bir sürü ihale yolsuzluğu var, var, var... Kalkınma ajanslarında böyle bir şey söylemeyeceğim. Elimde hiç böyle bilgi yok, belge yok, çok yakından izleyen birisiyim, ama şunu söyleyebilirim: Cumhuriyet tarihinde en büyük savurganlık ve kaynak israfı yapan kurumların şu anda başında geliyor. Yaklaşık olarak 2 milyar lira civarında bir para harcandı. Her zaman söylüyorum, performans değerlendirmesini doğru yapabilirseniz eğer, performans değerlendirmesinden bir şey çıkmaz.

Değerlendirme şöyle yapılıyor: İşte şu kadar istihdam sağlandı. O kadar istihdam sağlanması aslında kalkınma ajanslarına proje verenlerin orada öngördüğü rakamlar. Zaten destek alabilmek için de bunları göstermek zorundalar. Onlar da size "Efendim, bu kadar istihdam sağlandı." diye geliyor. Gerçekte yok. Çünkü yapılan iş zaten firmaların normalde, rutin olarak yapacağı ya da firmalarında eksik olan bir makine, bir depo varsa onların, kalkınma ajanslarının hibesiyle tamamlanmasından ibaret. Yani kalkınma ajansı diye bir yapı hiç olmasa bile onlar banka kredisiyle o tezgâhı, o soğuk hava deposunu, o yazılımı ya da -geçen bir konuşmamda söylemiştim- Mersin'de bir otelin perdesini alacaklar. Kalkınma ajansından hibe alıyorlar.

Orada başka şeyler de var. Mesela bir tanesi şu: Devlet İhale Yasası'nda ihaleyi yapan kurumun işte merci belediye başkanıysa İller Bankasıyla, ihaleyi yapan kişilerin birinci dereceden yakınları, sıhri akrabaları o ihaleye katılamazlar. Kalkınma ajanslarında bu sistem tam kendin pişir kendin ye. Çünkü kalkınma ajanslarında hibe verilen projelere baktığınız zaman epeyice sanayi odası, ticaret odası, borsalar, belediyeler çıkar. Yani hem kendileri karar verip hem kendi kurumlarına buradan hibeler alıyorlar. O hibe alan odaların bütçesine baktığınız zaman, yüzlerce milyon lira bütçesi olan, sağa sola para harcayan kurumlar da var.

Şimdi, siz de biliyorsunuz ki kalkınma ajansları konusunda nefes almadan bir iki saat konuşabilirim de beş dakika süre verdi Başkan. Onun için biraz daha özelde konulara gireyim.

Şimdi, yakından takip ettiğim için kalkınma ajansları... Niye yakından takip ettiğimi arkadaşlarım da bilsin. Kalkınma ajanslarının kuruluş aşamasında ben milletvekili değilken çalışmaların içerisinde bulunduğum için, çok önemsediğim de bir kurum olduğu için yakından takip ediyorum.

Şimdi, bazı suistimaller var. Bu suistimalleri ben milletvekili olarak denetim görevini yerine getirerek zaman zaman size soru önergesiyle, zaman zaman yazı yazarak dile getirmeye çalışıyorum. Ne yazık ki bürokratlarınızdan size sürekli yanlış bilgi geliyor. O yanlış bilgileri tekrar düzeltiyoruz ve bu yanlışlıkları önlemeye çalışıyoruz. Daha öncekini biliyorsunuz o eski genel sekreter meselesini.

Şimdi, ondan sonra, yine başka bir suistimal var; o da şu: Veysel Keser geri döndüğündeki o haksız kıdem tazminatını geri alacağınızı resmî yazıyla bildirmiştiniz. O diğer Turizm Bakanlığındaki arkadaştan muhtemelen alınmıştır onlar. Ama ondan sonra oraya atanan Zekeriya Şarbak'ın Genel Sekreter olarak atanması da usulsüz.

Şimdi, yazdık size, soru sorduk, dedik ki: "Zekeriya Şarbak'ın oraya girerken personel girişiyle ilgili yeterliliği var mı?" Sizin imzanızla "Evet, var." diye geldi. Ve Zekeriya Şarbak'ın 2007 yılında KPDS yeterliliğinin olduğu yazıyor.

Sayın Bakanım, diyor ki: "KPDS puanı 1997 yılına aittir." Biz dedik ki: "KPDS'nin süresi nedir?"

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Adana) - "Yönetmelik kapsamında KPDS puanının geçerlilik süresine ilişkin hüküm yer almamaktadır." Peki, döndük bu defa biz Çalışma Bakanlığına sorduk; dedik ki: "Devlette KPDS'nin geçerlilik süresi nedir?" "Dört ayrı durum söz konusudur." diyor. Bizi ilgilendiren yani bu dil tespit ödenekleri filan ayrı bir mesele.

"KPSS seçili işlemlerde Nitelik Kod Kılavuz'unda yabancı dile ilişkin nitelik son beş yıl içerisinde KPDS... seviyesinde İngilizce bilmek şeklinde düzenlenmiş olup seviyesi kurum tarafından belirlenmektedir. Söz konusu nitelikte yer alan beş yıl ifadesi ise yerleştirme işlemlerinin başladığı günden geriye dönük beş yıllık dilimi karşılar."

Çalışma Bakanlığı diyor ki: "KPDS'nin süresi beş yıl." O zaman 1997 yılında KPDS belgesi alan Kalkınma Ajansının Genel Sekreteri Zekeriya Şarbak'ın süresi de 2003 yılında biter. O zaman 2006 yılında işe girdiğine göre.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlar mısınız sözleriniz Sayın Özgümüş.

Ek süre vereceğim bir dakika daha.

Buyurun.

ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Adana) - O zaman işe girdiği zaman yeterliliği yok.

Şimdi, bu süre içerisinde projeye para verdi, imza attı, bunların hepsinin geçersiz olması gerekir, aldığı maaşın iadesi gerekir.

Aynı şekilde size bir yazı daha yazdım. Şu anda Genel Sekreter Vekilliği yapan Konuralp Sezgili işe girerken yanıltıcı belge vermiş. ÜDS belgesi vermiş.

Bir de, şimdi, tekrar hatırlatmak için soru önergesi verdim. Önceki bir ihbar yazısıydı. 2006 yılında işe girerken ÜDS belgesiyle giriyor ama Bakanlığın bize verdiği cevapta "denklik var" diyor.

Sayın Bakanım, Adana Valisinden gelen yazı. Diyor ki: "Değerlendirildiğinde sınav komisyonu tarafından kabul edilen ve YÖK tarafından denkliği bulunan." Valiyi de yanıltmışlar burada. Çünkü denklik 2013 yılında kabul ediliyor. Bu arkadaş 2006 yılında işe girdiğinde denklik yok. Yani ÜDS'nin KPDS'yle denkliği yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Özgümüş, sözlerinizi toparlayın lütfen.

ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Adana) - Arada geçen süre içerisinde bu arkadaş birçok kez vekillik yaptı ve imza attı, para verdi, personelle ilgili çalışmalar yaptı. Yasa karşısında bunların da geçerliliği yok. Bunların da dikkatle incelenmesi gerekir.

Bir nokta daha... Siz varken ben kürsüden söylemiştim. Çukurova Kalkınma Ajansı şu anda kendi başına bir her ay personele "performans değerlendirmesi" adı altında 250 ile 500 lira arasında belirli personele para ödeniyor. Lütfen bir inceleme elemanı gönderin. Ben bunu size yazıyla da bildirdim. Gerçekte orada hiçbir performans değerlendirmesi yok. Çok amiyane tabirle, Genel Sekreter Vekiline kim yakın ve kim yalakalık yapıyorsa o ay içerisinde onlara "performans" adı altında 250 ile 500 lira arasında artı para veriyorlar.

Bunlar ortaya çıkarsa kalkınma ajansları biraz daha doğru çalışır diye düşünüyor, teşekkür ediyorum.