Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 17 .07.2024 |
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri, Komisyonun değerli üyeleri, değerli basın mensupları, sivil toplum temsilcileri ve bu konun bütün tarafı olan değerli arkadaşlar; herkese iyi akşamlar diliyorum.
Saat on biri çeyrek geçiyor, 14.00'da başladığımız kanun teklifinin geneli üzerine görüşmelere devam ediyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplumun sorunlarını, ihtiyaçlarını görmek, tespit etmek ve onlara çözüm üretmek için yasama faaliyetlerini yapar. Zamanında yapılan yasama faaliyetleri, zaman zaman da ihtiyaçlara göre yeniden değerlendirilebilir. 2004 yılında 5199 sayılı Kanun'u AK PARTİ çıkarmıştır. Bu kanunu Türkiye'nin gündemine getiren ve o günden bugüne kadar uygulayan, 2021 yılındaki değişikliği de yapan yine AK PARTİ'dir. Bir kısım milletvekillerimize az önce arada söyledim, ben 2003 yılında AK PARTİ Çankaya İlçe Başkanı olmuştum. O zaman belediye seçimlerine az bir zaman vardı, yaklaşık 100 binin üzerinde form bastırdım, üniversite öğrencisi arkadaşlarla "Çankaya'nın size göre en önemli 3 sorunu nedir? Çözüm öneriniz nedir?" diye dağıttım, topladım ve toplayabildiğimiz 22 klasörden istatistik çıkardık. İlk 3 sorundan birisinin "başıboş köpekler sorunu" diye bir sorun olduğun gördüm. Kırk yıldır Çankaya'da oturuyorum. Şaşırdım ve böyle bir sorun olduğuna ilk defa o gün şahit oldum, hayretler içinde kalmıştım "Allah, Allah, bu nasıl bir sorundur." diye. O günden bugüne kadar bu sorun Türkiye'nin gündeminde artarak devam etti ve o günden bugüne geldik. Mevcut kanunumuzun 13'üncü maddesi açık, kanunun madde başlığını da hepimiz okuduğumuzda net bir şekilde görüyoruz. Arkadaşlarımızın bir kısmı "Efendim, mevcut kanun var, yeni bir kanun yapmaya gerek yok, barınağa gerek yok, barınakta bu sorun çözülmez; al, kısırlaştır, sokağa sal..." Yirmi yıllık uygulamamızda gördük ki evet, kısırlaştırmaların...
PERİHAN KOCA (Mersin) - Hiç uygulamadınız, hiç uygulamadınız.
RUKEN KİLERCİ (Ağrı) - Biz sizin sözünü kesmedik, dinleyin.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Hanımefendi, tam dokuz saattir konuşup dokuz saattir sataşıyorsunuz, sabırla ve susarak dinleyin.
PERİHAN KOCA (Mersin) - Soruyoruz, yirmi yıldır uygulamadığınız...
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Onun için, susarak dinleyin. Bu sebeple dokuz saattir sabırla...
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Değerli arkadaşlar, Hatibe müdahale etmeyelim.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Belediyeleriniz var, yirmi yılda çıkıp da bir tek "Bizim şu belediyemiz şöyle güzel bir uygulama yaptı, şu barınağı yaptı, şunu yaptı." diye tek bir örnek söylemeden...
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Yaptı, Van'da, Diyarbakır'da, Dersim'de yaptı; kayyım atamasaydınız görürdünüz.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Lütfen dinler misiniz.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - ...tek bir görüş getirmeden, tek bir farklılığı dile getirmeden sürekli saldıran, saldırgan bir tarzda sürekli sataşan, sürekli laf söyleyen bir davranışın...
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Kayyumunuzun çaldığı hırsızlıkları anlatın.
RUKEN KİLERCİ (Ağrı) - Dinleyeceksin!
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Dinliyoruz biz sizi.
RUKEN KİLERCİ (Ağrı) - Bir sus o zaman!
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Doğru konuş sen orada, ne demek "Bir sus!" Terbiyesizler!
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bakın, terbiyesizliğin ne kadar belli bir kişiye ait olduğunu görüyoruz.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Alıştırmışsınız milleti susturmaya, susmuyoruz!
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Hanımefendi...
Sayın Başkanım, Sayın Başkanım, bu video çekeni lütfen... Kendisini çekebilir.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Kapatır mısınız.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Beni videoya çekmek...
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Kapatır mısınız.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, o hanımefendinin beni çekmeye hakkı yok, kendinizi çekersiniz, böyle bir hakkınız yok, kimsenin böyle bir hakkı yok, benden izin alacaksınız. Hiç kimsenin şov yapması...
SELMAN ÖZBOYACI (Konya) - Burası şov yapılacak yer değil.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Senden âlâ şovmen mi var be!
PERİHAN KOCA (Mersin) - Sizden daha şovmeni mi var?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bu kanundan sonra, diğer kanunlar var, 5990 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda Ve Yem Kanunu. Kanun amacını açıp bakıp okuduğumuzda bu kanun yalnızca ve yalnızca gıdayı esas alan, gıda güvenliğini esas alan bir kanundur. Bu kanunun 9'uncu maddesiyle veterinerlere verilen yetki, ötanazi de gıdayla ilgilidir. Bu yıl şehrimizde, Afyonkarahisar Başmakçı ilçemizde kuş gribi oldu, yaklaşık 4 milyon tavuk itlaf edilmek zorunda kaldı çünkü çok büyük bir tehlikeyle karşı karşıyaydı, çok büyük bir kamu sağlığıyla, kamu düzeninin bozulmasıyla karşı kaşıya kalında ve bu hayvanlar bütün şehrin veterinerleri kontrolü altında itlaf edildi ve Sayın Cumhurbaşkanımız sahiplerine 320 milyon lira gibi çok büyük, devasa tazminatı devlet tarafından gönderdiler, yeniden bu sistemi kurduk. Sanki birileri hayvanları çok seviyor, "AK PARTİ hayvanlara karşı, hemen öldürelim." Asla. Bütün hukuk felsefesinin temelinde hak süjesinin öznesi insandır.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - İnsan ve hayvanlardır.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - İnsan yaşayacak ki... Kendisini hayvanla eşit görenlere bir itirazım yok, herkes kendisini nasıl görüyorsa öyle görebilir ama benim düşüncem, benim inancım önce insanın yaşamasıdır.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Bu insan merkezli bir düşünce, eski bir yaklaşım.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bu insanın yaşaması için devlet olarak, kamu düzenini kuran otorite olarak tedbiri almak ve buna yönelik düzenlemeleri yapmakla görevliyiz.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - O yüzden insanları dışarıda dövüyorsunuz, almıyorsunuz. İşçileri öldürüyorsunuz, çocukları öldürüyorsunuz...
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, siz konuşurken sizi dinlemelerini istiyorsanız konuşanları da dinlemeyi öğreneceğiz. Lütfen Hatibe sataşmayalım.
Buyurun.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bu ülkede, kuduz tehlikesi... 2 insan kuduz olmuş. Kuduz vakası ayrı, kuduz tehlikesi ayrı, karantina ayrı. Bugün itibarıyla ülkemizde -yanlış rakam söylemeyeyim ama- 141 köyümüzde karantina var Sayın Bakan. Mesele şu: Bakın, bizim ülkemizdeki sağlık sistemimizin ne kadar iyi, ne kadar güçlü olduğunun bir delili; kuduzla ilgili temas var, Sağlık Bakanlığımız çok ciddi tedbirler alıyor, kuduz olmuyor. O 2 kişi maalesef ve maatteessüf kudurarak ölen 2 insan. Devlet kuduz vakalarını hızlı bir şekilde tespit etmiş, onlara kuduz aşısı yapmış, kontrol etmiş ve onu önlemiş. Ama bu bizim ülkemizdeki son dönemde köpeklerin saldırısı nedeniyle ölen, yaralanan, büyük travmalar yaşayan vakaları ortadan kaldırmıyor. Ben ilk defa hayatımda gördüm az önceki beyefendinin, o babanın yaşadığı travmayı. O babanın, efendim, psikolojik tedaviye... Bu travmayı yaşamaktan daha büyük bir sıkıntı... Ne yapması gerekiyor, o babanın da burada köpek tarafından ısırılıp ölmesi gerekiyor.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Gerekli önlemleri yirmi senedir alsaydınız diyoruz yani.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Bizi de ısırdı köpekler, hiç öyle bir düşmanlık beslemedik o hayvanlara.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, bir dinleyelim.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Hanımefendi, sizin mesleğiniz sataşmak mıdır? Siz hiç susup da dinleyemez misiniz? Bir sorununuz mu var?
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Siz de dinlemiyorsunuz, dinleseydiniz bu yasayı geri çekerdiniz.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Ya, lütfen, bir sorununuz varsa gidin onu başka yerde...
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, Hatibe müdahale etmeyelim lütfen.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bir sorununuz varsa onu gidin başka yerde konuşun ama lütfen...
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Niye rahatsız oluyorsunuz ki konuşmamdan?
RUKEN KİLERCİ (Ağrı) - Ya, bir dinleyin!
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Sayın Özkaya, siz devam edin.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Belediyelere görev verildi. Ben kendi ilçemde bir barınak kurdurdum Sayın Başkanım. Tarım ve Orman Bakanlığından, Doğa ve Millî Parklardan geniş bir orman arazisi ayırttırdım, belediyeyle oraya çok güzel bir tesis yaptık; 8 tane veteriner hekim, birçok çalışanı görevlendirdik ama ne kadar gayret ederseniz edin bunu çözmek çok kolay bir şey değil. Getirdiğimiz kanun teklifinde "Efendim, hemen köpekleri alın, öldürün." Yok böyle bir şey. Bunu kim savunuyor, kim savunuyor?
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Siz.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Merak etmeyin, bu yasa çıksın, halk sokakta öldürecek!
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Kanunu önce düzgünce okuyacağız yani.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Biz de okuduk.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Efendim, okumak ayrı bir şey, anlamak ayrı bir şey.
5'inci maddeye hep beraberce bakalım. Şimdi, mevcut kanunumuz Sayın Başkanım, hayvanların kesimi -virgül- öldürülmesi ve yasaklar... Mevcut kanunda öldürülmesi var mı? Var. Ne zamandan beri var? Yirmi yıldır var. Yeni bir şey mi? Hayır. Yeni bir şey mi getiriyoruz? Hayır. (CHP ve DEM PARTİ sıralarından gürültüler)
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Niye getiriyorsunuz, amaç ne?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Allah, Allah. Şimdi ikinci kısım, dönüyoruz...
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, dinleyelim lütfen.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Hayvanların kesimi, ötanazisi ve yasaklar... Hayvanların ötanazisi, mevcutta ne? Hayvanların öldürülmesi. "Bakımevine alının hayvanlardan saldırgan olan -hani çok saldırgan olan var ya, sürekli saldıran- bulaşıcı veya tedavi edilemeyen, hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara yerel yönetimlerce ötanazi yapılır."
MÜHİP KANKO (Kocaeli) - Muğlak bir şey ama bu.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Söyleyin muğlak olmayanı. Şimdi, bir hayvanın saldırgan olduğuna kim karar verecek? Veteriner hekim. Dünyanın her yerinde bu işe karar verecek kişi kim? Veteriner hekim.
(Gürültüler)
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, dinler misiniz lütfen, lütfen dinleyelim.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bulaşıcılıkla ilgili karar verecek kim? Veteriner. Bugün Türkiye'de bir hayvan ısırığı olduğunda uygulama nasıl oluyor? Sayın Bakan Yardımcımıza, arkadaşlara sorduk; hemen hızlı bir şekilde o hayvandan bilgiler alınıyor, Etlik Araştırma Merkezine getiriliyor, en geç yarım saat içinde sonucu çıkıyor ve buna göre bir karar veriliyor. Karantina altına alan kim, Sağlık Bakanlığı mı? Yok, Tarım Bakanlığı öneriyor, bu sistem yürüyor. Getirilen sistem bu.
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Hayır, mevcut sistem bu Sayın Vekil, ikinci fıkrayı açıklayın lütfen.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - İkincisi, Veteriner Odası karar verir mi? Veteriner hekim karar verir, oda değil, odadaki görevli... "Sahipsiz hayvan popülasyonunun; kamu güvenliği bakımından tehlike oluşturmasına ve hayvandan hayvana ve hayvandan insana bulaşıcı hastalıkların görülmesine..."
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - "Ve" değil "veya" Sayın Vekilim orada, dikkatli okuyun lütfen.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Vay anasına ya, nasıl anladınız ki dikkatsiz okuduğumu?
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Çünkü "ve" diye okudunuz "veya" diye okumanız gerekiyordu. Ve olunca ikisi birlikteymiş gibi olur.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Can kulağıyla dinleniyorsunuz, güzel bir şey bu.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - "...hayvandan hayvana ya da hayvandan insana bulaşan hastalıkların görülmesine, su kaynaklarının, yaban hayatının ve biyolojik çeşitliliğin zarara uğramasına sebebiyet vermesi halinde ilgili yerel yönetim tarafından sahipsiz hayvanlara ötanazi yapılabilir." Buna kim karar verecek? Veteriner hekim karar verecek.
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Hayır, yerel yönetimler.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Yerel yönetim... Belediye başkanı kendisi mi karar verecek? Elbette ki oradaki veteriner hekim karar verecek. Efendim, bunu eksik görüyorsa arkadaşlarımız, Sayın Başkanım, ben Komisyon üyesi değilim, Komisyon üyesi arkadaşlarımız der ki "Buna veteriner hekimlerin görüşüyle karar verilir." Bunlar görüşülür, bu eksik...
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Komisyon üyelerimiz konuşmadığı için görüşlerine vakıf olamadık henüz.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Vallahi, öyle bir şey yazmıyor.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Meselemiz şu... Sizden sonra ben...
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, geneli üzerinde konuşuyoruz, maddelere geçildiğinde bunların hepsini tartışırız.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sabahtan beri laf atmanızdan bir imza sahibi olarak konuşamadık, dokuz saat sonra söz geldi, sözümüze sataşmaktan konuşturmuyorsunuz. Bırakın bir insanlar konuşsun. Siz biraz susun, biz de konuşalım, veteriner hekimler de konuşsun, dinleyelim.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Hangi veteriner hekimler? Kapının dışında bekleyenler mi?
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, dinler misiniz lütfen, rica ediyorum.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Eğer bu kanunun bir eksiği varsa arkadaşlar, uzmanlar önerilerini söylerler, bu da Komisyonun takdirinde. Ben Milletvekiliyim ama bu Komisyonun üyesi değilim. Dolayısıyla İç Tüzük kanun teklifinde değişiklik yapma yetkisini Komisyon üyelerine veriyor. Komisyon uygun görürse bu değişikliği yapar.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Sayın Özkaya, toparlayalım lütfen.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Tabii Başkanım.
Efendim, ötenazi var mı, yok mu? Az önce ev hayvanları alt sınır ücreti, ötenazi, 4 bin TL ücret koymuş Veteriner Odası. Demek ki böyle bir iş yapıyorlar ki ücret tarifesi yapmışlar, demek ki mevcut uygulamada var.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Gerçekten sizin anlamadığınız anlaşılıyor.
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Ya, işi bilen vekilleri bulun.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Şimdi, bu meselenin özü, insan her işin başı; doğayla beraber, ekosistemle beraber, çevreyle beraber yaşayacağız ama insanı, çocuğu, kadını sokağa çıkamaz, sokakta yaşayamaz hâle getiremeyiz. Dünyanın hiçbir ülkesinde bizdeki gibi sokakta başıboş köpek yok.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Başıboş diye bir şey yok!
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - "Başıboş" "başıboş" "sahipsiz"!
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Niye var?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Az önce bir vekilimiz söyledi: "Sahipsiz köpek yoktur!" Sokaktaki köpeklerin sahibi kim?
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Kamu.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Biziz biz!
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - O zaman git bak, o zaman git onlara bak!
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Senin yapmadığın görevi o yoksul insanlar yapıyor.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Ha, o zaman o insanların hepsinin sizin şahsınıza tazminat davası açmasının, başıboş köpeklere düzgünce bakmadığınız ve insanlara zarar verdiği için doğrudan tazminat davasının muhatabısınız! Siz o sahipsiz köpeklerin hepsinin verdiği zarardan şahsen sorumlu bir kişisiniz! Mademki o köpeğin sahibi sizsiniz, sahip olduğunuz hayvana düzgünce bakmayıp insanlara zarar verdiği için doğrudan kişisel kusuruyla sizsiniz o tazminatın sorumlusu!
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Bakıyoruz, bakıyoruz!
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Buradan herkesin size karşı dava açmasını salık veririm o sahipsiz köpeklerin verdiği zarardan dolayı.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Sayın Özkaya, toparlayalım lütfen.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Toparlayalım Sayın Başkanım.
Arkadaşlar, sayın milletvekilleri, muhalefetin sayın milletvekilleri; belediyelerin bir kısmı, önemli kısmı da sizde, büyükşehirlerin birçoğu sizde; imkânları ayırın, paraları orada burada çarçur etmek yerine bu hayvanlar için yerler yapın, imkânlar oluşturun ve bu hayvanları korumak için, kısırlaştırmak için gayret sarf edin.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Keşke bunu yirmi senedir kendi belediyelerinize söyleseydiniz.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Biz onu yapıyoruz. Ya, 2,5 milyon hayvanı kısırlaştırdık.
Sayın Başkanım, bizim Afyonkarahisar Sağlık Birimleri Üniversitemizin Rektörü ve biyomedikal mühendisliğindeki 2 hocamızın kıymetli bir çalışması olmuştu, bunu Sayın Bakanımıza da götürdük, kendilerine sunduk. İnşallah, ben inanıyorum ki bu kanun geçtikten sonra birçok şirketler, belediyeler, bu konuda çalışma yapacaktır. Hayvanlar için özel rahim içi spiral geliştirebileceğini ve bunun çok daha hızlı sonuçlar elde edilebileceğini, böyle imkânlar olacağını... Afyon biyomedikal mühendisliğindeki bir hocamızın böyle çok kıymetli bir patentli çalışması var. İnşallah bunlar hızlı bir şekilde sonuçlanır, bunlar ülkemize önemli katkılar sunar.
Biz bu kanunu çıkartacağız inşallah hep beraber ama ancak biz bu yıl bütçeyi zorunlu kılıyoruz ki hızlı bir şekilde çalışma başlasın, barınaklar için belediyelere süre verelim, onlar da bu sürede bütün hazırlıklarını yapsınlar, imkânlar oluştursunlar; insanlarımız, çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız sokaklara güvenli bir şekilde gitsinler, orada huzur içinde yaşasınlar, bu sokaktaki sıkıntı da kalksın. Eksiği varsa lütfen eksiğini önerin ama aksi davranışın ülkemize fayda getirmeyeceğini düşünüyorum.
Saygıyla selamlıyorum.