Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 17 .07.2024 |
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Başkanım, ben öncelikle milletvekili arkadaşlarımızdan biz kendilerini saygıyla dinledik, kendilerinin de bizleri saygıyla dinlemesini özellikle istirham ediyorum. Yani saat ikiden beri -yani şimdi saat 23.30 oldu- gerçekten iktidar partisi olarak bir Ali Bey konuştu, şu an ben konuşuyorum, bizi saygıyla dinlemelerini ben istirham ediyorum. Sataşma yapmayacağım ama yasayla ilgili genel görüşmeye dair düşüncelerimi ifade edeceğim. Tabii ki kıymetli milletvekillerimiz bizim görüşümüze katılmayabilir, bu çok doğal bir şey; biz de kendilerinin bazı görüşlerine katılmıyoruz, bu da doğal bir şey. Yani biz burada kimseyi zorlamıyoruz, yani buraya dışarıdan gelen sivil kardeşlerimizi, STK başkanlarımızı; onlar da bizim insanımız, biz onların da milletvekiliyiz, onlar adına da konuşuyoruz; bizim gibi düşünmeyen STK başkanları adına da onlar gibi düşünen milletvekili arkadaşlarımız konuşuyor. Dolayısıyla burada Millet Meclisinin bir çatısı altındayız; millet, milletvekillerine yasa yapma yetkisini vermiştir, biz yasa yapmaya çalışıyoruz, düşüncelerimizi burada tartışıyoruz.
Sekiz saati belki de geçti, arkadaşlarımızdan, özellikle muhalefet partisinden arkadaşlarımızdan genel itibarıyla şöyle bir yaklaşım oldu yani böyle bir yasa teklifini de yanlış bulabilirler, eksik bulabilirler ama "Ya, bu yasayı çekin!" demekten ziyade, her milletvekili arkadaşımız "Yasayı geri çekin!" demekten ziyade "Arkadaşlar, yasanın şu maddesi sakıncalı, şunu şöyle yaparsak hem toplum açısından hem hayvanlar açısından hem de sahipsiz hayvanlar açısından daha doğru bir sonuç olur." diye bir teklifle maalesef karşılaşmadık. O bakımdan, belki maddeler de gelebilir, bunları ayrıca tartışırız.
Ben şimdi kısaca şunu okumak istiyorum: "Nesli yok olma tehlikesi altında olan bir hayvanı öldüren kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası; bir hayvan neslini yok eden kişi beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
12 nci madde kapsamındaki hayvan kesimleri ile 13 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen hususlar dışında bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldüren kişi altı aydan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Hayvanlara cinsel saldırıda bulunan veya tecavüz eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
14 üncü maddenin birinci fıkrasının (m) bendinde düzenlenen yasağa aykırı davranmak suretiyle bir ev hayvanına veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişi altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
11 inci maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi saklı kalmak üzere, hayvanları dövüştüren kişi üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
Maddede düzenlenen suçların birden fazla olması hâlinde..." diye diğer teferruatlı, detaylı düzenlemeler var.
Kıymetli arkadaşlar, bu 5199 sayılı Yasa'yla bizim getirdiğimiz bir düzenlemedir. Hani hayvanlarla ilgili yani gerek bugün gerek başka zamanlarda söylediğiniz olay, yani biz yüz yıllık bir cumhuriyet olmamıza rağmen 2004 yılında böyle bir yasayı AK PARTİ Hükûmeti getirmiştir. Yani birbirimizi eleştirirken de haksızlık yapmayalım yani "Siz hayvanlarla ilgili şöyle yapıyorsunuz, böyle yapıyorsunuz..." Bu yasayı biz getirdik arkadaşlar.
Peki, sizin getirdiğiniz yasada ne yazıyordu? Bakın, mesela, eski Borçlar Kanunu. Bizim getirdiğimiz Borçlar Kanunu'ndan önceki Borçlar Kanunu'nun 57'nci maddesi, okuyorum: "Eğer hal ve maslahat icap ederse, taşınmaz sahibi o hayvanı öldürebilir." diyor. Yani orada hayvan sahibinin sorumluluğu üzerinden, Borçlar Kanunu'nun 57'nci maddesinde, bir hayvan bir başka insanın gayrimenkulünü veya ahırını veya evini veya taşınmazını işgal ettiği zaman, oraya girip zarar verdiği zaman, o taşınmaz sahibi kişi hayvanı alıkoyabilir, teminat olarak tutabilir, isterse öldürebilir. Nerede var bu? Borçlar Kanunu 57'nci maddede var. Şimdi, biz ne yapmışız bunu? Biz bunu yeni Borçlar Kanunu 68'e göre değiştirmişiz, bu ölüm olayını da ortadan kaldırmışız. Yani burada şunu söylemek istiyoruz: Arkadaşlar, bu hayvanlar üzerinden yok işte "katlediyorsunuz" yok şöyle yapıyorsunuz, böyle yapıyorsunuz değil; biz katledilen veya katille ilgili düzenlemeleri biz zaten ortadan kaldırmışız, yani bizim kaldırdığımız şeylerde bizi suçlamayı haksızlık olarak ben görüyorum. Bu anlamda da bir hukukçu olarak özellikle ta başından itibaren... Mesela, Anayasa'ya aykırılıkla ilgili birtakım milletvekili arkadaşlarımız burada çıktı, konuşmalar yaptı; Anayasa'nın 45'inci, 56'ıncı ve 63'üncü maddesi. Aslında zaman alır diye hepsini okumayacağım ama mesela 63'üncü maddesi. Arkadaşlar, yani bizim aklımızla dalga geçilmesin, lütfen yani. Ne yazıyor?
"XI. Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması
Madde 63 - Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.
Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir." diyor.
56'ncı madde sağlık ve çevreyle ilgili, 45'inci madde de tarım ve hayvancılıkla ilgili yani aslında sokak hayvanlarıyla ilgili orada bir düzenleme yok.
63'üncü maddeye geliyoruz, tabiat varlıklarına baktığımız zaman, tabiat varlığının da tanımı şudur: "Jeolojik devirlerde, tarih öncesi ve tarihî devirlere ait olup ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli yer üstünde ve yer altında veya su altında bulunan değerlerdir." diyor. Yani burada canlı bir şeyden zaten bahsedilmiyor. Tabiat varlıkları kurumları, kurulları da var, bu anlamda da baktığımız zaman yani bu maddeye böyle düzenlemenin aykırı olması...
Ya arkadaşlar, biz tabii kanunu yorumlayacağız, içimizde hukukçu arkadaşlarımız var, avukat olan var, hakimlikten gelen arkadaşlar var, görüş farklılığı muhakkak olabilir ama yani bu noktada da bir yerde buluşabilmemiz lazım diye ben düşünüyorum ve şu noktaya gelmek istiyorum.
PERİHAN KOCA (Mersin) - "Ötenazi" derken kastedilen nedir Sayın Vekil?
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Oraya geleceğim.
Biraz önce okuduğum 5199 sayılı Yasa'daki düzenlemelerdeki, getirdiğimiz düzenlemelerdeki yaptırımları hep beraber okuduk; hayvanlara işkenceden, öldürmeden, eziyet etmeden, zalimce davranıştan kaynaklı cezalar ortada; evet, bir yıldan dört yıla kadar, işte altı aydan üç yıla kadar cezalar var, fiilin şekline göre. Ama hayvanların da çocuklara, kadınlara, yetişkinlere, yaşlılara vermiş olduğu cezalar var saldırı sebebiyle. Ama bu hayvanlar ortalıkta sahipsiz hayvan olarak dolaştığı için, biz burada mesuliyeti nerede bulacağız? Yani herhangi bir vatandaşımızın bir ineği -biraz önce çok Kıymetli Milletvekilimiz, Bursa Milletvekilimiz ifade etti, çok da güzel söyledi Orhan Bey- yola çıksa, yolda herhangi bir araba o ineğe çarpmış olsa arabanın uğramış olduğu zararı, maddi zararı inek sahibinden araç sahibi alır ama köpeğin vermiş olduğu zararı ne maddi ne manevi ne de cezai zararı verebilecek bir kurum yok. Dolayısıyla her şeyden önce köpekleri sahiplendirmemiz gerekiyor. Nasıl sahiplendireceğiz? Önce gönüllü hayvansever insanlarımız gelecek, burayı sahiplenecek.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Nereyi? Nerede sahiplenecek?
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Köpekleri sahiplenen insanlarımızı kastediyorum, sahiplenecek. Diyelim ki sahiplenme olmadı, sahiplenme olmadığı zaman bunun bir sahibi olacak, kim olacak: Bunun sahibi...
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Sayın Vekilim, üretim ve ithalat devam edecek mi?
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - ...yerel yönetimlerde belediyeler olacak ve il özel idareleri üzerinden bir sahiplenme olacak.
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Hayvan ticareti devam edecek mi?
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Burada hayvanların vermiş olduğu zararlardan dolayı da hem cezai hem de maddi ve manevi zararlardan dolayı da bu kurumlarımız mesul olacak. Zaten hayvan sahibi olan insanın geçici bile olsa o kişinin o hayvana baktığı...
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Erkekler kadınları her gün katlediyor...
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - ...Borçlar Kanunu'nda zaten belirtilmiş. Bunlar zaten mesuldür.
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Nasıl bakacak Sayın Vekilim, nasıl bakacak? 322 tane bakımevi var sadece, 12 milyon metrekare alan gerekiyor.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - O bakımdan hem belediyelerin hem de il özel idarelerinin bu noktada burada hayvanların doğal sahibi olarak kabul edilmesi yasanın bir gereğidir ve bu aslında buradaki düzenlemeyi büyük ölçüde rahatlatacaktır. Hayvanları sadece öldürme üzerinden düşünmeyelim, böyle bir şey zaten yok burada yani...
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Var Vekilim.
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - 5'inci maddenin (e) fıkrasına bakar mısınız Vekilim.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Aslında burada hayvanları barınaklara almak, onları beslemek, onları sahiplendirmek ve onun haricindeki...
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - 5'inci maddenin (e) fıkrasına bakar mısınız.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - ...saldırı ve veteriner raporuyla birlikte ortaya çıkan hayvanlarla alakalı... (Gürültüler)
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, lütfen dinleyelim hatibi.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - ...bir rapor çıkarsa gerekli ötenazi dediğimiz uygulamanın yapılmasıdır. Dolayısıyla...
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - ...her yerde kursaydınız.
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Bu hayvanları sahiplendirirken üretimi ve ticareti durduracak mısınız?
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Dolayısıyla burada şunu yapmayalım... Başkanım, son olarak şunu ifade ediyorum yani... (Gürültüler)
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, bir dinleyelim.
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Vekilim, 12 milyon metrekareyi ne yapacağız?
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Arkadaşlar, son olarak şunu...
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Sayın Vekilim... Çok basit bir soru soruyorum: "Sahiplendireceğiz." diyorsunuz. Sahiplendirme yaparken üretimi, ithalatı ve kaçakçılığı neden durdurmaya dair bir madde...
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Son olarak şunu ifade ediyorum Başkanım...
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Sahiplendirme yaparken bunları hangi barınakta tutacaksınız? 322 tane barınağı... 12 milyon metrekare barınak lazım, nerede tutacaksınız?
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Adem Bey, buyurun.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Bizim sokakları, sokaklar köpekler özgürce dolaşsın diye...
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Buna bir cevabınız yok.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - ...çocuklarımız özgürce sokakta dolaşsın diye vardır.
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - 5'inci maddenin (e) fıkrasının açıklanmasını istiyorum.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Yani köpekleri özgürce sokağa salıp çocuklarımızı eve hapsetmeyi doğru bulmuyorum.
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Bir yandan üretmeye devam edeceksiniz, bir yandan öldürmeye devam edeceksiniz...
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Bu noktada da önce çocuklarımız, önce geleceğimiz, önce insan diyorum ve bunu da...
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Çocuk hakkıyla hayvan hakkını aynı yerde alamazsınız, ikisinin hakkı farklıdır. Eğer çocuklarımızı bu kadar düşünüyorsak... Tecavüze uğrayan çocuklara...
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Bunu da burada bir İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi olarak söylüyorum.
Çok kıymetli vekillerimizi, Başkanımızı ve siz kıymetli arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. Saygıyla dinlediğiniz için sizlere de teşekkür ediyorum, sağ olun.