| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 17 .07.2024 |
MURAT ÇAN (Samsun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Evet her şey sabahtan beri konuşuldu ancak sizden bir iyiye dönük işaret alamayışımızla benim konuşmamdan sonra da bir şeyin değişmeyeceğini tahmin ediyorum. Görüştüğümüz bu metin zamanlaması, içeriği, usulü, tekniği açısından neresinden bakarsak bakalım insani değildir, vicdani değildir, hukuki değildir. 2004 yılında 5199 sayılı Kanun çıkarılmış, yirmi yıldır gereği yapılmamış, gereğini yapmayanlar hakkında hiçbir işlem yapılmamış. Zamanlaması manidar çünkü 31 Mart yerel seçimlerinden sonra böyle bir metin karşımıza çıkarılmış. Ayrıca bu metin karşımıza çıkarılırken başka kanun metinlerinin görüşülmesi kesilmiş dolayısıyla sizin için bu kadar acil bir kanun metni.
Sabahın bu saatinden itibaren siz bu kanun metnini Komisyondan geçirmeye çalışıyorsunuz, bir şekilde de kanunlaştırılacağınız belli. Zamanlaması mânidar bu metnin çünkü emekçi, emekli ve üretici sizden başka kanun teklifleri bekliyor, siz toplumu bu metinle oyalamaya çalışıyorsunuz. Teklif tali komisyonların hiçbirine uğratılmadığı gibi, Sağlık Komisyonunun partimiz üyelerince verilen konuşalım önerisi de ucube bir yanıtla önemsenmemiştir. Dolayısıyla, tekniği ve Anayasa'ya aykırılığı sabahtan itibaren dile getirilen bu metinde kanun teklifiyle ilgili sorumluluk ve hassasiyet taşıyan hiçbir STK, oda ya da gönüllüler dinlenilmemiştir. Bu nedenle de insani de vicdani de değildir.
2004 yılında yürürlüğe giren kanun uygulanmadığı gibi, 2019 ve 2020'de çerçevesi çizilen araştırma komisyonu raporunda vücut bulan hiçbir madde bu teklifte maalesef yer almamıştır. Teklifin amacı sahipsiz hayvan popülasyonunun kontrol altına alınması ise popülasyonun en büyük kaynaklarından olan üretim, satış ve ithalat yasağına ait bir içerik neden taşımıyor ya da amaç sahiplenmeyi artırmak ise site yönetim planlarından bağımsız bölümlerde evcil hayvan beslenemeyeceği kısıtlamasına dönük hiçbir içerik bulunmuyor. Bu basit örneklerden de anlaşılacağı üzere, metin bir katliam metnidir.
Değerli arkadaşlar, yasalaştırmak istediğiniz bu metne maalesef, kanun teklifi diyemiyorum çünkü yaşamı savunan, yaşatmayı otuz bir yıldır görev olarak uygulayan bir mesleğin mensubu olarak her şeyden önce bir insan olarak yaşam hakkını yok etmeyi amaçlayan bu metne terminolojik itirazlarımı da vurgulamak istiyorum. İtlaf ile ötanazi arasındaki farkı bilmemeniz olanaksız, bilerek kasten itlaf ve yok etmeyi kullanmayarak "ötanazi" diyorsunuz. Aslında sokak hayvanlarını katledeceğiz gaddarlığını, acımasızlığını ötanazi ifadesiyle masumlaştırmaya çalışıyorsunuz.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ötanazi bir irade beyanıdır; düşünmeyi, akıl etmeyi, bilinçli olma zorunluluğunu gerektirir. Yapılan tam anlamıyla katliamdır. Yapılacak olan, teklif edilen, tam anlamıyla katliamdır, ötanazi değildir. Az önce ötanazinin tanımını değerli hukukçu milletvekili arkadaşımız sizlere yaptı. Branşım gereği ölmek için yalvaran yakaran, aklı, bilinci yerinde, iradesine sahip insanlar gördüm hayatım boyunca; kanunlarımız gereği bugüne kadar hiçbiri karşılanmadı. Bu metinle duyguları olan ama iradeleriyle bunu ifade edemeyen canlıları hiçbir evrensel kritere dayanmadan katledeceksiniz. Bir daha söylüyorum, katledeceksiniz. Seslerini size duyuramayan emeklileri, emekçileri, üreticiyi duymayıp hiçbir rahatsızlık hissetmeyen sizlerden, sesini duyuramayan masum canlıları katlederken vicdan azabı çekeceğinizi ummak bizim saflığımız olsun diyor, hepinize teşekkür ediyorum.