Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 17 .07.2024 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Söylendi, bir kez daha tekrar edeceğim: "Kanunun amacı; insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla" şeklinde izah ediliyor ancak bu kanun teklifinin kabul edilmesi durumunda hayvanları korumak ve hayvan refahından bahsetmek neredeyse imkânsız hâle gelecektir. Yirmi yıl önce çıkarılan 5199 sayılı Kanun'un uygulanmasında başarısız olunmuş, belirlenen kısıtlı mali kaynak kullanılmamış ve artan popülasyonun kontrol altına alınmasına yönelik dikkate değer bir çaba ortaya konulmamıştır. Ülkemizde bulunan toplam 1.003 il ve ilçe belediyesinden yaklaşık bir bölü 3'ünde hayvan bakımevi mevcut ve bunların çoğu kapasite, teknik altyapı, personel ve diğer imkânlar açısından asgari standartların çok altındadır. Sahipsiz hayvan sayısını yaklaşık olarak belirlemek için bile herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Konunun tek uzmanı olan veteriner hekim temsilcileri tarafından sunulan raporlar ve çözüm önerileri dikkate alınmadığı için popülasyonu artarak bugüne kadar gelinmiştir. Sahipli ev hayvanlarının kayıt işlemleri yarım kalmış, kısırlaştırılmaları, üretimi ve satışı denetim altına alınamamış, kaçak hayvan girişleri de engellenememiştir. Ev hayvanı sahiplenmeye kural konulmamış ve sokağa terkler için caydırıcı cezalar getirilmemiştir. Özellikle kırsal alanlarda kontrolsüz ve hızlı çoğalan sahipsiz hayvanların yerleşim merkezlerine geçişi artan şikâyetlerin kaynağını oluşturmaktadır. Ayrıca, kırsal bölge ve açık alanlar yabani hayatla temasın yoğun olduğu yerlerdir. Bütün dünyada yaban hayatında kuduzla mücadele havadan gıda içinde oral aşı atılmaz şeklinde yapılıyor çünkü benzer şekilde kuduz riskini ortadan kaldırmak için aşılamak yerine zehir atalım, öldürelim şeklinde bir yöntemin bilimde yeri yoktur. Yerel yönetimlere sorunun bilimsel yollarla çözümünde verilen yükümlülükler için değil de hayvanların itlafı tasarısı için ağırlaştırılan cezalarının getiriliyor olması kabul edilemez. Sürekli fikir değiştirilmesi ve sahipsiz hayvanların otuz gün bakımevinde tutulması uygulamasından bile vazgeçilmiş olması, saldırganlık ve hastalık gibi ucu açık gerekçeleri inandırıcılıktan yoksun bırakıyor. Belirsizlikler üzerine kurulu, kendi içinde büyük çelişkiler taşıyan, "hayvan sağlığı" ve "refahı" kelimelerinin yerini "ötanazi"nin aldığı bu yasa teklifi geri çekilmelidir. Sorunun tek bilimsel muhatabı meslek örgütleriyle, sivil toplum örgütleriyle birlikte yeni bir tasarı hazırlanmalıdır. Mevcut imkânların iyi kullanılmasıyla yıllık 1 milyon ilave merkezler ve yapılacak desteklerle kapasite artırımına gidilmesi sonucunda 2 milyon kısırlaştırma rakamına ulaşılabilir. Böylelikle popülasyon kontrolünde büyük bir adım atılarak sorunun doğal seyrinde yönetilmesine imkân sağlanmış olur. Bu koşullarda getirilmeye çalışılan teklifin yasalaşması büyük sorunlara neden olacaktır. Geleneksel sosyokültürel yapı, inanç değerleri ve toplu ihtilafın çoktan terk edildiği bir çağda yüz binlerce hayvanın öldürülmesinin yaratacağı toplumsal tepki karşısında hiçbir kişi veya kurumun durma şansı kalmayacaktır. Kutuplaşma artacak, toplumsal barış yara alacak ve kamu idaresine olan güven daha da zayıflayacaktır. Toplum vicdanında kanayan yaranın izleri on yıllarca silinemeyecek ve uluslararası camiada ülke imajımız büyük zarar görecektir. O yüzden hem bu maddeden hem bu kanun teklifinin tamamından vazgeçilmesi ve geri çekilmesi çağrısında bulunuyoruz.
Teşekkür ederim.