KOMİSYON KONUŞMASI

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Sayın Bakan Yardımcım, Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarımızın kıymetli bürokratları, sivil toplum kuruluşlarımızın değerli temsilcileri, saygıdeğer basın mensupları; ben de hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunduğumuz 53 maddeden oluşan bu kanun teklifini AK PARTİ Grubumuz, şahsım ve Samsun Milletvekilimiz Ersan Aksu'yla birlikte olmak üzere teklifte imzası bulunan 132 milletvekili arkadaşımızla birlikte hazırlamış bulunmaktayız. Teklifimizde vergi ve sosyal güvenlik mevzuatıyla ilgili 9 farklı kanununda düzenleme yapmaktayız.

Bugüne kadar ülkemizin gelişmesine, insanımızın refahına yönelik birçok önemli kanunları karara bağlayan Plan ve Bütçe Komisyonumuzun bu kanun teklifinde de vereceği desteğe inanıyoruz, sunacağınız katkılar için hepinize şimdiden -her ne kadar başta biraz kırılsam da- çok teşekkür ediyorum.

Bugüne kadar AK PARTİ olarak vergi adaletini güçlendirmek adına yirmi iki yıllık iktidarımız boyunca sayısız aslında düzenlemeyi de hayata geçirdik. Mesela, asgari ücreti vergi dışı bıraktık. Bundan sadece asgari ücret alanları değil, tüm çalışanların da yararlanmasını sağladık. Sadece asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından dolayı bütçeye bu yılki maliyeti 677 milyar lira.

Yine, gelir vergisi tarifemizi yeniden düzenledik. Gelir vergisi tarifemizin en alt dilimindeki vergi oranını yüzde 22'den yüzde 15'e indirdik, üst dilimi de yüzde 35'ten yüzde 40'a çıkardık. Tabii, öncesinde yüzde 45'ti ama tabii ki şöyle yirmi iki yıllık bir iktidar düşünün, o günün şartlarına göre bu oranların değişmesinin de çok normal olduğunu düşünüyorum. Mesela, en son biliyorsunuz, kurumlar vergisi 20'ydi, ilk yaptığımızda 33'tü, işte, depreme bağlı olarak bunu 5 puan daha artırdık.

Yine, tarifelerde ücretliler lehine değişiklikler yaparak vergi mevzuatı oranlarında daha yüksek matrahlara uygulanmasını sağladık. İşçilere verilen günlük yemek bedeli, günlük yol bedeli, istisna tutarlarını artırdık. Çalışan kadınlara verilen kreş yardımlarının vergiden istisna edilmesini sağladık. Bunun sonucunda da 2002 yılında yüzde 15,1 olan ortalama ücret üzerindeki gelir vergisi yükü yaklaşık 3 puan azalışla bugün yüzde 2023 yılında yüzde 12,6'ya gerilemiş durumda.

Tabii ki ayrıca kazançları basit usulde olan vergilendirilen 850 bin esnafımızı gelir vergisinden istisna kıldık. Basit usule tabi olmayan pazarcı esnafımızın da bundan yararlanmasına imkân sağladık. Esnaf muafiyetinin kapsamını genişlettik. Evlerde imal edilen ürünlerin internet üzerinden satışlarına vergi muafiyeti getirdik. Yine, vatandaşlarımızın alım güçlerini güçlendirmek ve gelir dağılımında adaleti iyileştirme adına gelir tarafında attığımız adımlar dışında harcama tarafında da vergi oranlarında indirimler yaptık. Bu kapsamda biliyorsunuz, gıda ürünlerinde KDV'yi yüzde 1'e indirdik. Eğitimde, sağlıkta, turizmde, yeme-içme hizmetlerinde, tekstilde indirimli vergi oranı uyguluyoruz; yüzde 8'di, en son yüzde 10'a çıkardık ama bunun öncesinde yüzde 18'di meskenlerde kullanılan elektrik ve KDV'de oranı indirdik. Sinema, konser girişlerindeki biletlerde KDV indirimleri var. Biliyorsunuz, biz birçok düzenleme var, son dönemde yüksek gelir grupları ve sermaye kesiminden daha çok vergi alınması yönünde pek çok düzenlemeyi de hayata geçirdik. 2023 yılı kurumlar vergisi oranını 5 puan artırdık; kurumlar vergisi -normal- yüzde 25, banka ve finans kurumları için bu oran yüzde 30 oldu. Deprem felaketinin etkilerini gidermek ve mali disipline katkı sağlamak amacıyla kurumlar vergisi mükelleflerinden ek vergi aldık. Kurumların yararlandığı taşınmaz satış kazancı istisnasını kaldırdık. Tabii, bu bahsettiklerim yapılanların sadece birkaçı. İşte, bugün görüşeceğimiz bu kanun da bunun devamı niteliğinde aslında.

Bizim On İkinci Kalkınma Planı'mız, bu Komisyonda görüştüğümüz orta vadeli planımız ve orta vadeli planımızda yer alan hedefler doğrultusunda aslında Hazine ve Maliye Bakanlığımızın üzerinde çalıştığı, bizim de milletvekilleri olarak beraber buna destek verdiğimiz bir kanun teklifini bugün buraya getirmiş bulunmaktayız. Son dönemlerde, maalesef, bilinçli bir şekilde ve ülkemizdeki vergi yükünün çok yüksek olduğu konusunda söylemlerde bulunuluyor. Biz bu söylemlerin başarılı bir şekilde yürüttüğümüz orta vadeli programı aslında baltalamak için yapıldığını açıkçası düşünüyoruz. Maalesef, vatandaşımız da "Her gün yeni vergiler geliyor." diyor, özellikle sosyal medya üzerinden öyle bir algı... Zannediyor ki vatandaşımız, bu Meclis yatıyor kalkıyor, her gün yeni vergi getiriyor; aslında öyle bir şey yok. Vergiler buradan, önce Komisyondan sonra da Meclisten geçiyor. Biraz sonra vergi düzenlemelerinden de bahsedeceğim. Bizim bu konuda dar gelirli vatandaşlarımıza, çalışanlarımıza, emeklilere bu kanun teklifinde getirdiğimiz hiçbir şekilde yeni bir vergi yükü yoktur. Burada amacımız, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması ve kayıt dışılıkla mücadele etmek, aynı zamanda vergi uyumunun sağlanması yönünde.

Bildiğiniz üzere, 2024-2026 dönemi Orta Vadeli Program'ımızda net bir şekilde yazdığımız bir metni burada dile getirmek istiyorum: "Vergi harcamalarının gözden geçirilerek etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimlerin kaldırılması; Gelir, Kurumlar, Katma Değer Vergisi Kanunları ile Vergi Usul Kanunu'nun vergilemede adalet, eşitlik, öngörülebilirlik ve şeffaflık ilkeleri temelinde vergi tabanının genişletilmesi ve gönüllü uyumunun artırılmasına destek veren sade ve kolay uygulanabilir bir yapı oluşturulmak amacıyla güncellenmesi yönünde düzenlemelerin hayata geçirilmesi ve orta vadede doğrudan vergilerin payının artırılması tedbirleri öncelikli reform alanlarına yönelik düzenlemeler yapılması arasında yer alıyor." deniyor bizim orta vadeli programımızda. İşte, bu kanun teklifimiz de bununla birlikte doğru orantılı olacak bir başlangıç. Biz bugün burada 53 maddelik bir düzenleme yaptık ama devamında bunlar orta vadeli programdaki hedeflerimizi yakalamak adına gelecektir.

Kanun teklifimizle amacımız, vergilemede güvenliğin sağlanması ve kayıt dışılıkla mücadele ve mücadelede gönüllü uyumunun artırılması, vergi adaletinin güçlendirilmesi, vergilendirmede basitlik ve vergiye uyumun artırılması, dolaysız vergilerin payının artırılması ve vergi tabanının genişletilmesi, vergi istisnalarının kaldırılması veya uygulanma şeklinin değiştirilmesi, cezaların ve tahsilat etkinliğinin artırılması, devreden KDV'nin azaltılması, ithalatın azaltılmasına katkı sağlanması amacıyla ithalatta ve yurt içinde vergilendirmenin uyumlaştırılmasıdır.

Teklifimizin önemli bir maddesi de yaşlılık, malullük, ölüm aylığı alan emeklilerimize ve hak sahiplerine ödenen 10 bin lira olan en düşük emekli aylığı tutarını 12.500 liraya yükseltiyoruz. Bildiğiniz üzere, 2024 yılı Temmuz ayı itibarıyla SSK, BAĞ-KUR emeklilerimize yüzde 24,73; Emekli Sandığı emeklilerimize yüzde 19,31 oranında zam yapıldı. Bunun sonucunda 1,1 milyon emeklimiz 10 bin lira sınırının, bandının altında kalmıştı. Biz bu getirmiş olduğumuz düzenlemeyle 3,7 milyon emeklimizin 12.500 lira en düşük emekli maaşını almasını sağlıyoruz. Bu durumun 2024 yılı bütçesine ilave maliyeti 33,2 milyar TL'dir.

Tabii, bildiğimiz gibi, alım gücü başta olmak üzere ekonomik dengeleri yeniden yerli yerine oturtmak için güçlü program uyguluyoruz; söylemiştim. Denge ve disiplin içinde ekonomimizi güçlü bir şekilde yükselttikçe, kalıcı refahı sağladıkça emeklilerimize, çalışanlarımıza daha fazla pay vermeye devam edeceğimizi ifade etmek istiyorum. Bu konuda tavrımız, günü kurtarmak yerine enflasyonu düşürerek kalıcı reel artışı, kalıcı refahı sağlamak yönündedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifimizle vergi güvenliğinin sağlanmasına hizmet eden düzenlemelerin başında, uluslararası model kurallarıyla uyumlu olarak çok uluslu şirketlerde küresel asgari kurumlar vergisi uygulaması ve yerel asgari kurumlar vergisi düzenlemeleri yer almakta. Teklifimizle yıllık konsolide hasılatı 750 milyonu geçen çok uluslu şirketlerin düşük vergileme yapılan ülkelerdeki şube, iştirak, iş yerlerinin asgari yüzde 15 kurumlar vergisine tabi tutulmasına yönelik bir tamamlayıcı vergi düzenlemesi sistemi getiriyoruz. Aslında bu, OECD'nin BEPS Projesi kapsamında hazırlanan bir model. Ülkemizin de içinde bulunduğu 140 ülke bu konuda mutabakat imzalamış durumda. Hatta hâlihazırda Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere 30'dan fazla ülke 2024 yılı kazançlarında uygulanmak üzere bu asgari kurumlar vergisini, küresel asgari kurumlar vergisini yasalaştırmış durumda. Pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de çok uluslu şirketler faaliyette bulunuyor. Türkiye'de faaliyette bulunan çok uluslu şirketlerden dolayısıyla asgari küresel kurumlar vergisi almamız da kaçınılmaz hâlde. Aksi hâlde, eğer, ülkemizin almadığı bu vergi başka bir ülke tarafından alınabilecek.

Ülkemizde faaliyet gösteren 1.024 yabancı gruba ait 2.134 şirket var ama aynı şekilde de ülkemizde yerli olup 157 tane yerli firmamız yurt dışında 848 adet şirkete sahip. Bu düzenlemeyle 47 milyar TL bütçelemeye gelir artı etkisi olacağını öngörmekteyiz.

Tabii, çok uluslu şirketlerde küresel asgari kurumlar vergisiyle birlikte ülkelerin bir güvenlik müessesesi olarak yerel asgari kurumlar vergisi düzenlemelerine de mevzuatlarında yer vermeye başladıklarını aslında gördük. Teklifimizle, AB ve OECD ülkelerinde olduğu gibi 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren uygulanmak üzere kazancının yüzde 10'u oranında

asgari kurumlar vergisi düzenliyoruz. Ülkemizde kurumlar vergisi oranı genel olarak yüzde 25. İşte, bankalarda yüzde 30, ihracatçılarda yüzde 24, imalatçılarda yüzde 23 gibi rakamlar var. Biz, mükelleflere tanınan indirim ve istisna uygulamaları nedeniyle hesaplanan ve ödenen kurumlar vergisini maalesef, bu oranın çok altında; bugün bizim tahsil ettiğimiz olanlar. Bu bağlamda beyan edilen kazanç ile matrah arasında bir bağ kurmak suretiyle mükelleflerin ödeyecekleri kurumlar vergisi, beyan ettikleri kazancın indirim ve istisna düşülmeden önceki tutarının yüzde 10'undan aşağı olmayacaktır. Uygulamada, bu uygulamayla yeni işe başlayanlar için üç yıl asgari kurumlar vergisi alınmayacak.

Yine, mevcut yatırım teşvikleri devam eden mükelleflerin hakları korunacak. Bundan sonra uygulama devreye girdikten sonraki yatırım teşvikleri de bu asgari kurumlar vergisi ödemek durumunda kalacak. Yaklaşık 62 bin kurumlar vergisi mükellefinin etkilenmesini ve 70 milyar TL gibi yıllık bir gelire artı gelir etkisi olacağını bu teklifle öngörmekteyiz.

Yine, vergide adalet ve etkinliği artırmak amacıyla, yap-işlet-devret modeli ve kamu-özel iş birliği projeleri kapsamında faaliyet gösteren kurumların hâlihazırda yüzde 25 olan kurumlar vergisi oranını yüzde 30'a çıkarıyoruz. Bu kapsamda ülkemizde 44 tane mükellef bulunmakta mevcut.

Yine, bir başka uygulamada da mevcut yatırım, fon ve ortaklıkların kazançlarının tamamı kurumlar vergisinden istisnaydı. Biz bu istisnayı bir şarta bağlıyoruz, yüzde 50 kâr dağıtım şartına bağlıyoruz.

Yine, başka bir düzenlemede serbest bölgelerde faaliyette bulunan işletmelere sağlanan kazanç istisnasının ihracat gelirleriyle olmasını sınırlandırıyoruz. Mevcut uygulamada serbest bölgelerdeki üretim faaliyetlerinde elde edilen kazançlar yurt içine satsalar da yurt dışına satsalar da kurumlar vergisinden muaftı. Bu durum, aynı zamanda yurt dışında aynı işi yapanlarla aslında haksız rekabeti de doğurmaktaydı. Biz, böylece, yurt içine yapılan satışlardan elde edilen kazançlara kurumlar vergisi gelmesini öneriyoruz.

Ülkemizde, biliyorsunuz, 19 adet serbest bölgemiz var. 2023 yılı itibarıyla da bu bölgelerde faaliyet gösteren 652 mükellefimiz var ve vergi istisnasından yararlanacak tutar da yaklaşık 42 milyar TL.

Teklifimizle yeni vergi güvenlik müesseseleri de getiriyoruz. Serbest meslek erbabı ve ticari kazanç yönünden gelir vergisi mükellefleri yılın belirli zamanlarında hasılatları tespit edilerek beyanları ile tespit edilen hasılalar arasında yüzde 20'yi aşan uyumsuzluk oranlarında izaha davet edilecek. Bunu maddenin detaylarında anlatırım ama zaten hâlihazırda günlük kontroller gidip yapılıyor ama şöyle bir şeyle karşı karşıya kalınıyor: "Üç yüz altmış beş günün ortalamasını veremezsiniz." deniyor. Biz bu getirdiğimiz kanunla bu ziyaretlerin minimum sayısını sınıra bağlamış oluyoruz, hasıla tespiti için belli olacak ziyaret sınırı. Hasıla tespiti için bir ayda en az 3 kez, yılın bütününde ise toplamda 12 defa dan az olmamak kaydıyla hasıla tespitinin yapılması şartını getiriyoruz.

Yine, vergi güvenliğini sağlamak, kayıt dışılıkla mücadele kapsamında bazı ödemelerin gelir ve kurumlar vergisi tevkifatı kapsamına yani ön vergilendirmeye alıyoruz. Zaten yapım işleri, iş gücü temin hizmetleri, danışmanlık, denetim hizmetleri, yemek servisi gibi hizmetlerde bu vardı ama şimdi, buna yine günümüzde yaygınlaşan e-ticaret platformları aracılığıyla gerçekleşen ödemelerin de tevkifata, ön vergilendirmeye tabi olmasını sağlıyoruz. Ayrıca, mevcut olan hem yapım işleri hem de e-ticaret platformlarına ayrıca yetki düzenlemesinde bir düzenleme getiriyoruz.

Teklifimizle kayıt dışılıkla mücadeleye katkı sağlamak amacıyla da birçok düzenleme yapılıyor. Bu kapsamda cezalarda etkinlik sağlanması için usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarını artırıyoruz. Mevcut durumda bu cezalar her yıl yeniden değerlendirme oranında artabiliyordu fakat geldiğimiz noktada bu cezaların yeteri kadar caydırıcılığının olmadığını gördük. Usulsüz ve kayıt dışı durumlarında kesilecek cezaların artırımlı şekilde uygulanmasıyla ilgili bir düzenlememiz var.

Yine, teklifimizle tamamen kayıt dışı faaliyette bulunan yani vergi dairesinin bilgisi olmadan faaliyette bulunan, iş yapanlara çalışanları kesilecek vergi zıyaı cezasının yüzde 50 oranında artırılmasını öngörüyoruz. Bu ceza normalde verginin 1 katı olaraktı, şimdi getirdiğimizde verginin 1,5 katı olacak. Sadece şu bilgiyi vermek istiyorum: 2023 yılında yapılan denetimlerde 30.378 kişinin mükellef olmadan çalıştığı tespit edilmiş durumda.

Yine, getirdiğimiz bir başka düzenleme, başkasına ait pos cihazı kullananlara, başkasının IBAN'ını kullananlara yani ödemeleri başkalarının hesabına yapılan havalelerle kabul edenlere ve hesaplarını başkalarına kullandıranlara kesilecek olan cezalarda ciddi anlamda artış sağlıyoruz.

Ayrıca, internet üzerinden satış ve kiralama ilanlarına yönelik istenilen bilgileri vermeyen platformlara yönelik de cezaları artırıyoruz.

Yine, fatura düzenlenmediğinin tespitinin bildirimine yönelik, Vergi Usul Kanunu kapsamında olmayan belgeleri, bilgi fişi gibi belgeleri verenlerin tespit edilmesindeki cezalar, ödemelerin banka ve finans kurumları kullanma zorunluluğuna uyulmadığının bildirilmesi ve bunların tespitindeki cezalara, kira ödemelerinin elden yapıldığının bildirilmesindeki cezalarda da artışlarla ve aynı zamanda bunları bildirmeyenler yani bu uygulamayanlara da ceza getirilmesiyle ilgili düzenleme yapıyoruz.

Sahte belge düzenlediği için mükellefiyeti kapatılanlardan istenilen teminat vermeyenlere 10 milyon TL'yi aşmayacak üzere özel usulsüzlük cezası kesilmesiyle de ilgili bir düzenleme getiriyoruz.

Yine, damga vergisi ödenmemiş kâğıtları işleme koyan noterlerden 14 TL olarak kesilen belge başına asgari usulsüzlük cezasını kâğıt başına 40 TL'ye çıkartıyoruz.

Yine, başka bir düzenleme de kamuda yapılan ödemelerde "Borcu yoktur." uygulamasının etkinliğinin artırılması amacıyla da mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerinde yapacakları ödemeler sırasında borcu yoktur belgesi arama zorunluluğunu açık bir şekilde kanuna yazıyoruz ki bunlar mahkemeye gittiğinde herhangi bir karışıklığa sebebiyet vermesin diye.

Teklifimizdeki diğer bir düzenleme ise vergi uzlaşmalarına yönelik. Vergi aslını uzlaşma kapsamı dışına çıkarıyoruz, bundan böyle sadece cezalar için uzlaşma başvurusu yapılabilecek. Aslında zaten vergi aslı uzlaşma kapsamında asla değildi, sadece cezalar yapılıyordu ama biz bunun bir kez daha kanunla altını çizmiş oluyoruz.

Teklifimizde bir başka maddeyle ticari olmayan...

ERHAN USTA (Samsun) - İkmalen tarh edilen vergi uzlaşma kapsamındaydı.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hayır, şöyle: Herhangi bir hata yapıldığında uzlaşma kapsamında ama verginin aslına yönelik değil. Eğer siz o vergiyi, o sizin ödemeniz gereken bir sorumluluksa yani doğruysa, yanlış, bir hata yapılmadıysa asla uzlaşma sebebi değil. Yani ben 10 lira vergi ödeyeceksem neyse o fakat ben yanlışlıkla vergi oranında yanlış yaptım, orada bir hata, maddi hatalar vesaire olmuş, o vergi affında değişiklik yapılabiliyordu bu kanunla. Şimdi getirdiğimizle, öyle hata tespit edilse bile diyoruz ki: "Bunu sen mahkeme yoluyla yap, biz orada aslında bir değişiklik yapamıyoruz." Maddelerde de yine tekrar konuşalım.

Yine, teklifimizde başka bir maddeyle, ticari olmayan, gezi, eğlence, spor gibi faaliyetlerde kullanılan deniz taşıma araçlarına yat limanlarına verilen kiralama, bakım gibi hizmetlerde KDV istisnası vardı, bu KDV istisnasını kaldırıyoruz. İstisnanın önerimize göre düzenlenmesi hâlinde 5,4 milyar TL bir gelir artırıcı etkisi var. Yine böyle o ticari taşıma gemilerine de kısmi bir istisna getiriyoruz, onun da maddelerde detayını veririm.

Teklifimizde bir diğer önemli konu da devreden KDV. Mükelleflerin KDV beyannamelerinde yer alan indirilecek KDV tutarının beş takvim yılı süresince indirim yoluyla getirilememesi hâlinde, bu süre sonunda kayıtlarından çıkarılacak, yapılacak vergi incelemesiyle gelir veya kurumlar vergisi tespitinde gider olarak dikkate alınmasına imkân sağlıyoruz. Ayrıca birleşme, devir ve bölünme işlemlerinde devreden KDV ve iade hakkının beş takvim yılı kriterine veya zaman aşımı kriterine bağlı olmaksızın özel inceleme, vergi inceleme yoluyla yeni şirkete devrinde izin veriyoruz

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen toparlayalım Nilgün Hanım.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - "Evet, tamam, devredelim ama biz beş yıllık zaman aşımına uymayalım biz seni gelelim inceleyeyim, ona göre bunu devredelim." diyoruz. Aslında bu son zamanlarda da KDV'den kaçmak için. devreden KDV'li şirket devralmaları da çok sıkça yapılmış durumda, bunun da bir nevi önüne geçmiş oluyoruz, bunla birlikte. "Tamam ama inceleyelim." Diyerek.

Yine, teklifimizin 18 ve 26'ncı maddelerinde Katma Değer Vergisi Kanunu'nda ulusal güvenlik kuruluşlarına, millî savunma ve iç güvenlik ihtiyaçları için üretilmiş her türlü araç, gereç ve özel bilgisayar gibi programların tesliminde KDV'den istisna. Gümrük Kanunu'ndaysa buna ilave olarak yurt dışından ithal edilen her türlü araç, gereç, akaryakıt ve diğer yağlar da KDV ve ÖTV'den istisna edilmiş durumda. Tabii ki hem Gümrük Kanunu'nda var hem şeyde, ortalıkta Gümrük Kanunu'nda da istisna olunca burada bir karışıklık var. Getirdiğimiz düzenlemeyle, mevcut durumun ithalatı teşvik edici etkisini ortadan kaldırmak adına KDV düzenlemesinin yurt içinde ve ithalatta uygulanmasını, eşitlenmesini sağlıyoruz.

Yine, yurt dışına çıkış harç pulunu 150 liradan 500 liraya çıkartıyoruz. Bundan böyle harç tutarı her yıl yeniden değerlendirme oranında artacak. Geçen sene yaklaşık 8 milyon 743 bin vatandaşımız yurt dışına çıkmış durumda. Yine, Gelir İdaresi Başkanlığımız taşra teşkilatları kadrolarında denetime çıkan yaklaşık 4 bin personeli var, onlara fazla mesai ücretinin getirilmesiyle ilgili bir düzenlememiz var. Bir kişi maksimum 7.262 TL gibi fazla çalışma ücreti alabilecek. Biliyorsunuz, bu serbest meslek erbaplarına denetimler vesaire yerinde tespitler de getiriyoruz. Oraya çıkan bu 4 bin denetim personelimize de fazla mesai vermiş olabileceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Tamamlayalım lütfen.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Evet, Sanayi Bakanlığınca tanımı yapılacak, AR-GE ve tasarım faaliyetinde buna "start-up" şirketleri var. Biliyorsunuz, bu "start-up" şirketlerinde, bunlar çok hızlı büyüdükleri için onlara yani onu kuranlara, hisseler de veriliyor çalışanlarına. Biz aslında bunun bir ücret karşılığı yani onu da ücret gibi oluyoruz fakat "start-up" şirketlerini teşvik etmek amacıyla biz diyoruz ki "start-up" şirketlerine ortak olan, orada çalışanların ortak olmalarındaki gelir vergisi gelir vergisinden diyoruz ki: "Bu hisseleri eğer on iki yıl elinde tutarsan gelir vergisinden muafiyet getiriyoruz ama sen bunu üç yılda satarsan normal kurallara bağlı tabisin." Bunun yanında "Üç ila altı yıl arasında yaparsan sana yüzde 25 indirim yapalım." diyoruz, "Vergi avantajı getirelim." diyoruz ya da altı ila on iki yıl arasında satarsan da yüzde 75 aralığında vergi avantajı getiriyoruz.

Yine, teklifimizde mevcut durumda yatırım amaçlı olarak altın, gümüş, platin ve paladyum gibi kıymetli madenleri satın alan ve aktiflerinde bulunduran şirketleri bu madenlere ilişkin değer artışları satış aşamasına kadar vergilendirilmiyordu. Bu getirdiğimiz düzenlemeyle, aynı dövizde olduğu gibi, işletmelerin aktifinde yer alan kıymetli madenleri -ki bunları 4 tane saydık ama bunların borsası olduğu için- kıymete dayalı mevduat hesaplarını borsa rayici değerlendirmesi ve bu değerlendirme sonucuna göre geçici vergi dâhil hesap dönemleri itibarıyla değerleme farklarının vergilendirilmesine dair düzenleme yapıyoruz.

Yine, yabancı devlet kurum ve kuruluşları tarafından deprem bölgesinde yapılacak olan konut, iş yeri, ibadethane ve benzeri gibi hibe ve yardımlarda da KDV istisnası getiriyoruz. Bunu KDV Kanunu'na geçici bir madde olarak koyuyoruz, 2025 yılının sonunda sona erecek bu maddenin süresi. Başka bir düzenlememiz ise mevcutta kısa vadeli...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bitiyor, 53 madde olunca.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Selamlayın lütfen.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Mevcutta kısa vadeli...

ERHAN USTA (Samsun) - Keşke biraz kısa hazırlasaydınız.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Değil mi? İşte, ancak oldu.

Mevcutta kısa vadeli sigorta kolları, prim oranı, sigortalıların prime esas kazancın yüzde 2'si olup bu primin tamamı işveren tarafından ödeniyor, bunu da yüzde 2,25'e çıkartıyoruz. Aslında, Cumhurbaşkanının bunu yüzde 1,5'a düşürme, yüzde 2,5'a çıkarma hakkı var ama orada kanunda net yazılmamış, yani yaparsa yüzde 2,5 yapacak. Yüzde 2,5 olmasının kanuna da "e kadar" ekleyerekten bunu yüzde 2,25 yapıyoruz.

Yine, EYT'liler kapsamında emekli olup aynı iş yerinde çalışmaya devam edenler için işverenlere sağladığımız 5 puanlık güvenlik destek primini kaldırıyoruz, bu zaten geçici bir maddeydi, EYT'yi çıkardık, amaç da aslında hasıl oldu diye düşünüyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vergi yükü tabii ki herkes tarafından adil bir şekilde paylaşılmak zorunda. Onun için, şu anda vergide adalet ve etkinliği sağlamaya yönelik çaba içerisindeyiz. Hazırlamış olduğumuz teklifle ilgili sizlere özet bilgiler verdim, maddeler üzerinde geçince tek tek gerekçe açıklamalarını detaylı olarak görüşeceğiz.

Ben bu kanun teklifinin hazırlanmasında emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Bu kanun teklifiyle "Aa, biz vergide hemen bununla adaleti sağlıyoruz." değil, bu bir başlangıç, bunun devamı gelecektir diyorum.

Teşekkür ediyorum.