KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Şimdi, geldiğimiz an, nokta itibarıyla -Sayın Başkan da açıkladı- burada sizleri dinlemeyi tercih ettik bu süreçte; özellikle ilk günkü görüşmelerde birçok arkadaşımızı -belki kamera kayıtları varsa- elimi çeneme koyup her konuşanı çok dikkatle dinlemeye kalktım; muhalefetteki bazı arkadaşlarımız -isimlerini vermem doğru değil- şu kapının önünde bana aynen bu dediğiniz kısmı söyledi, tam şu kapının önünde "Böyle geniş bir ifade olmaz." dedi, daha sonra başka bir parti grubundan bir arkadaşımızla, diğer bir ağabeyimizle -öyle söyleyeyim- konuları tartıştık. Grubumuzla konuyu konuştuk, buradaki geniş ifadenin... Çünkü ben ilk günkü konuşmaların tamamında sokak köpeklerinin -bak hayvanlardan da "köpekler" diye özelleştiriyorum, daha özele indiriyorum- buradaki çekincenin bu olduğunu... Daha sonra bize bir on binlerce mail geldi, on binlerce... Tabii, bunlar organizasyon olabilir, her türlü, tamamdır ama...

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Onu siz yapıyorsunuz ya!

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Ya, arkadaşlar, bir saniye, Allah'ınızı severseniz ya! Bakın, bunlar kolaydır; benim mailimi bulur, atar; bütün arkadaşlara... Diğer taraftan, kendi evladını, yavrusunu veya kendisi köpekler tarafından ısırılmış, parçalanmış insanlar da bize ulaştı. Yani böyle bir kutuplaşma var toplumda aslında. Biz "Buradaki olay ne? Çözelim." diye uğraştık ve böyle bir çözüm noktasına geldik.

Şimdi, artık buradan olay, yerel yönetimlerin bir görevden kaçma alanına girmeye başlarsa buna bizim ilk günkü, arkadaşların bütün...

AYHAN BARUT (Adana) - Yerel yönetimlerde tavrımız belli kardeş, belli tavrımız; biz uygulamayacağız onu!

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Ayhan'cığım, lütfen, bak, bir şey söylüyorum; bak, siyaset yapmıyorum, bir şey söylüyorum.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, hatibi dinleyelim.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Bakın, ilk gün burada "can dostlarımız" diye söylenen, sokak hayvanlarımızın, köpeklerimizin, kedilerimizin canlarını düşünen, onun için mücadele eden, buraya gelip her konuşmada tezahürat yapan -bugün oraya arkadaşlar alınmadı "Teknik bir arıza var." diye hatta ilk başta görüşmelere başladığımızda bir sıkıntı da oluştu belki ama onu da attık hemen sağduyuyla- bütün o insanların sadece düşüncesi şuydu: "Herkes görevini yapsın, bu hayvanlar yaşatılsın." Bunun önü açılmıştır şu saatten itibaren; daha da net açılmıştır.

Bakınız, biz hayvanların rehabilite edilmesini istiyoruz; "rehabilite edilmesi"yle neyi kastediyoruz? Bakın, biz diyoruz ki: "Bu hayvanları alınız, sokaklardaki hayvanlarımızı alınız, barınağa getiriniz; parazit, kısırlaştırma, dijital kayıt..." Yani kayıt altına alalım İşte rakamlarla alakalı, hiçbir bizim belediye başkanımız veyahut da yerel yöneticimiz kaç tane hayvanın olduğunu biliyor mu? Bilmiyor. "Kayıt altına al." diyoruz burada ve "Hastalıklarının tedavilerini yap." diyoruz. Bunun için de bakınız, bir yerel idaremiz -kim olursa olsun- bir barınak yaptığı zaman yüzde 40'a kadar buraya Bakanlığımız destek veriyor.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Biz mi anlamıyoruz, anlayamadık.

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Türkçe çeviri istiyorum.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, dinlersek sevinirim.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - 10 milyon lira harcayıp bir barınak mı yaptı bir arkadaşımız, 4 milyona kadar zaten oraya ekstra bir destek veriliyor. Eğer, şu sokak köpeğimizi aldınız, kısırlaştırma yaptınız değil mi, bunu belgelediniz, veterinerden bir hizmet aldınız veya kendi veterinerleriniz yaptı; 300 liraya kadar yine her hayvan başına burada destek veriliyor. Yine, aşıların tamamı, kuduz aşısı dâhil hepsi bedava, Bakanlık tarafından da karşılanıyor arkadaşlar. Şu anda bu desteklerin tamamı veriliyor. Burada biraz önce de konuştuğum arkadaşlarım hepsine de söyledim: Yeter ki bu işi bu işi çözme iradesinde olursak bu kanunun emredici şekliyle beraber bu problemi çözeriz arkadaşlar.

PERİHAN KOCA (Mersin) - Sokak kedilerini kısırlaştırmaya 4 bin liraya yapıyorlar.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Kaç para 1 kısırlaştırma Hasan, biliyor musun?

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Ali Bey...

Bakın, dediniz ki: "Tarihî bir iş yapılacak; şunu yapıyorsunuz, bunu yapıyorsunuz..." İşte fırsat geldi.

İnşallah, burada şu sorunu çözmek isteyen bir yerel idareci şu saatten sonra bu işi çözer diyor, saygılar sunuyorum.