| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/529) ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/297) ve Sayıştay tezkereleri a) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 27 .01.2016 |
TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım, süre için de dışarıdan katılıma gösterdiğiniz ilgi için de. Beş dakika da yeterlidir diye düşünüyorum. Ben muhalif değilim buna çünkü kısa sürede de birçok şeyi aktarmak mümkün olabilir.
Öncelikle, Bakanlığımızın bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum. Birkaç tespit yapmıştım, onlarla ilgili düşüncelerimi açıklamak isterim, o da şu: Mesela, en son bir iki kişi önceki çok değerli konuşmacımız engellilerle ilgili, yine kadın istihdamıyla ilgili birçok söylemde bulundu ama verilen rakamlar gerçeği yansıtmadığı için açıkçası ben çok hayretle sonuçları gözlemliyorum. Şöyle: Mesela, en son 2001 yılında 4.900 gibi çok küçük bir rakamda engelli istihdamı -memur anlamında- var iken, 2015'te bu sayının 40 bini aştığını... Hatta eskiden ÖMSS sınavı şimdi EMSS oldu, "özürlü" yerine "engelli" dedik. Ayrı ayrı her engel grubu sınava girerek bunu yapıyor, her birini alabiliyorsunuz. Devletteki istihdam oranı yüzde 5, özel sektörde yine bu rakamlar dikkatle izlendiği için bugün 40 binlerin üzerinde, hatta tabii bu oran da çok az.
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Rakamları inceledik, boş zamanı çalıyor. Yüzde 5 ne zaman çıktı?
KADİM DURMAZ (Tokat) - Boş olan, ihtiyaç olan Sayın Vekilim.
TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Bakın, şu, 2005 yılında çıkan kanun öncesi engellilerle ilgili hiçbir yasal düzenleme yoktu ve şu anda dünyada 4-5 tane, bir elin parmakları kadar az ülkede böyle bir yasaya... Peki, bu neyi sağlıyor? Aynı zamanda eğitimleri, 4 kat artış rakamları sağlanan, mevcut imkânlarla bunun vatandaşımıza sağlanan imkânları, istihdam oranları bugün beş altı yıl öncesine göre eğer 4-5 kat artış varsa -rakam itibarıyla da Sayın Bakanımız kitapçıkta çok güzel ifade etmiş- bu yine bu şekliyle devam ediyor.
Diğer başlıklara gelince, yine mesela bir isme takılındı. Yani, Aile Bakanlığı, Kadın Bakanlığı. Mesela, bir önce de icracı bakanlık değildi, oysa bugün Türkiye'de gerçekten şu anda ilk 5'e girecek bütçeye sahip bir bakanlık, icracı bakanlık. 5 tane genel müdürlük, 32 daire başkanlığının her biri doğumdan ölüme kadar insanın her birine dokunan, sosyal imkânlar sağlayan ve direkt bizi ilgilendiren başlıklar, insanı ilgilendiren, ona dokunan. Yani, bunun öneminin altını dikkatle çizerek söylemek istiyorum.
KADİM DURMAZ (Tokat) - O lütuf değil hanımefendi, devletin görevi o.
TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Bir başka başlık, yine, bu İstanbul Sözleşmesi'ne yönelik ifade edilenler, hem koruyucu hem önleyici tedbirleri içeren. Diğer devletler bunu tekrar çıkarmadı, kanununu geçiremedi ve biz o kanunu Meclisten geçirirken tüm siyasi partiler hep birlikte imza koyduk, öyle değil mi? Bu çok güzel bir şey çünkü o maddenin hazırlığında STK'ların da, tüm siyasi grupların da -bizim milletvekillerimizin hem 24'üncü Dönem, hazırlığı da 23'üncü Dönem- dolayısıyla bütün vekillerimizin burada emeği, gayreti, tüm Bakanlık personelinin emeği, gayreti var. Şimdi, bunu bir yadsıyıp, bunu yok farz edip... Bugün işte şiddet oranı şu noktada, kadınlar bu... Dünyada ve Avrupa'da her noktada bir gerçek, Türkiye'nin de bir gerçeği ne yazık ki ama bu iyi niyeti de çıkarılan yasal düzenlemelerdeki hedeflenen amacı da görmek ama bir taraftan da her şey kanunla olabilse keşke, her şey mevzuat düzenlemesiyle olabilse keşke, olmuyor, niye olmuyor? Çünkü, aynı zamanda toplumsal zihniyet dönüşümü gerekiyor. Toplumsal zihniyet dönüşümü için de eğitimden sağlığa, kadının bireysel anlamdaki gücüne, kuvvetine, hepsine ihtiyaç var. O yüzden, bunu fark etmek, önce bir hakkı teslim etmek, devamında da diğer cümlelerle elbette eleştiriler olacak.
Ben, Sayın Bakanımızın yeni dönemdeki iki başlığını... Birçoğunu çok değerli değerli buluyorum, önemsiyorum, yeni bir açılım katacak diye çok mutlu oluyorum ama iki başlığı da çok önemsiyorum. Bunlardan bir tanesi eğitim, diğeri istihdam başlığıyla alakalı. Mesela, OSB'lerde oluşturulacak kreşler kadın istihdamını artıracak çok önemli bir başlık değil midir? İki: Yine kadın eğitimini, kız çocuklarının eğitim oranını önemseyecek, Anadolu başta olmak üzere, güney ve doğu başta olmak üzere kreşe verilecek öncelikler çok önemli değil mi?
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - 4+4'te 400 bin çocuğu okuldan ayrıldı.
TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Ben sizi dinledim efendim, saygıyla dinledim, sözünüzü de kesmedim dikkat ederseniz.
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Ama çarpıtmayın rakamları.
TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Beş dakikam var, lütfen dakikalarımdan almayınız.
Şimdi, şunu çok özenle ifade ediyorum. Bakın, kadının eve...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen toparlayalım.
TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - İfadelerin her birinde sanki kadınımızı eve kapatacak, kadınlarla ilgili ikinci sınıf, hele bunu bir hanımefendinin ifade etmesi hiç hoş bir şey değil. Kadın niye ikinci sınıf? İkinci sınıf yapmak isteyen bir irade, böyle bakış açısı olan bir irade istihdamı yüzde 23'lerden yüzde 28'lere, kadınlarımızda iş gücüne katılımı yüzde 25'lerden yüzde 31,2'lere kadar yükseltecek imkânları sağlayacak olanakları sunar mı? Sunmaz. Bakın, tüm yasal düzenlemeler, hele daha bu hafta -geçen hafta onayladığımız- anne olan çalışan hanımefendilere, memurlara yönelik çıkardığımız kanunlar. Dolayısıyla, biraz daha gerçekçi olmak, biraz daha bu anlamda hakkı da teslim ederek yorumlarda bulunmak sanıyorum çok daha anlamlı olacaktır diye düşünüyorum.
Ben yeni dönemin hayırlı olmasını diliyorum. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum. Gerçekten, 5 genel müdürlük, 32 daire başkanlığı, hemen hemen aileden bütün insanımıza dokunan bir bakanlıkta böylesi duyarlı bir yapının varlığından da çok mutlu olduğumu ifade ediyor, başarılar diliyorum.
Teşekkür ederim.