| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 22 .07.2024 |
SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Evet, şimdi, bakın, bu Meclis çatısı altında adını koyduğunuz hiçbir yasayı adının gereğine uygun bir biçimde zaten tasarlamıyorsunuz, yapılan eleştirileri de kabul etmiyorsunuz. Şimdi, en çok tartışılan madde olan bu maddeyle ilgili değişiklik önergeniz de değişiklik filan yapmadığı gibi bir de üstelik yarattığı muğlaklıklarla çok daha beter bir tablonun oluşmasına sebep olacak. Şimdi, önce bu tasarıyı karşımıza çıkardığınızda "itlaf" dediniz, tepkiler büyüdü, kamuoyu tepkisi ortaya çıktı, halk buna tepki gösterdi, yumuşattınız, "ötenazi" dediniz. Bunun da ötenazi yumuşatmasının da aslının, gerçeklerin üstünü örtemediğini açık bir biçimde gördük, burada tartıştık, sokakta muhalefet ettik, mücadele verdik; şimdi de bir değişiklik önergesi çıkarmış durumdasınız karşımıza ve ötenazi lafından da kurtularak sanki yeni bir şey yapmış gibi davranıyorsunuz. Dışarıda bekleyen ve keşke bu salona alsaydık da dinleseydik, onların önerilerini görseydik dediğimiz hukukçularla, veteriner hekimlerle, emek meslek örgütleriyle, alanında uzman, hayvan hakları açısından bu konudaki mevzuatta uzman olan isimlerle hemen kısacık sürede "Bu önerge ne anlama gelecek bu ülke için, hayvanlar için, halk için?" diye kısacık bir görüşme yaptık; bakın neler anlattılar. Keşke buraya gelseler de bir kerede onlardan dinleseniz.
Şimdi, siz bu önergeyle 5996'ya referans veriyorsunuz, bir de 28 Ağustos 2003'te çıkarılan bizim 2004'te çıkararak ötesine geçtiğimiz yasadan bizi çok daha geriye götürecek olan bir sözleşmeye atıfta bulunuyorsunuz Avrupa Sözleşmesine ve 2024 yılında yapmak istediğiniz bu yasayla bize hem öncesinde yaptığımız yasadan hem de Avrupa Sözleşmesinden çok daha geriye götüren bir noktaya şu önergeyle imza atmış durumdasınız. Şimdi, bakın, 5199'la bu Meclis büyük bir mutabakatla kasten hayvan öldürmeyen üç dört ülkeden biri hâline getirmişti bu ülkeyi ve 5996 sayılı şu önergede atıfta bulunduğunuz yasa tam da bu nedenle aslına bakarsanız bu ülkedeki veterinerlerin, hayvan hakları alanında uzmanlaşmış hukukçuların, hayvanseverlerin eleştirdiği bir yasa ve siz şimdi bu yasayı Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki bir yasayı Anayasa hâline getiriyorsunuz, bu önergeye bir değişiklik yaptığınızda hayvanları öldürmeyeceğinize dair bizim bununla ikna olmamızı bekliyorsunuz.
Ne anlatıyor uzmanlar, söylüyorum birkaç maddede. Bakın, 5996 sayılı Kanun bu ülkede özellikle veterinerlerin, hayvan hakları savunucuların, uzmanlarının eleştirdiği yasalardan biri ve diyorlar ki: "Âdeta bir KHK gibi Tarım Bakanlığına öyle yetkiler veriyor ki neredeyse bir savcının yerine koyuyor bütün bu alanda çalışan insanları, kamu görevlilerini." diyor ve siz bu önergeyle öldürmekten, katletmekten vazgeçmiş gibi göz boyuyorsunuz. Bakın, şimdi bu yaptığınız önergeyle aslında öldürmekten de beter bir şeyi nasıl yapıyorsunuz, size anlatalım. Siz, Hayvanları Koruma Kanunu'nda 5996 sayılı Yasa'dan veteriner hekimlerden yetkiyi alarak bu yetkileri belediyeye muğlak bir biçimde vererek yine aslında hayvan katliamının önünü açıyorsunuz. 5199'a göre veteriner hekim bir inisiyatif sahibi. Örneğin toksoplazma bir köpeği veteriner hekim tedavi edebilir üstelik meslek etiği gereği, mesleğinin gereğince veteriner hekim olması dolayısıyla aynı zamanda onu tedavi etmek durumundadır da öldürmekten önce yapması gereken şey budur. Şimdi, siz bu ön önergeyi karşımıza çıkardınız, 5996'yı bu kanunun anayasası hâline getiriyorsunuz ve bu önergeyle güya yaptığınız düzeltmeyle hayvanların doğrudan öldürülmemesi yetkisini kanuna aykırı hâle getiriyorsunuz ve hekimlere diyorsunuz ki: Her ne olursa olsun sen etiğe, mesleğinin gereklerine hukuka uygun bir biçimde değil benim karar verdiğim biçimde benim Azrail'im olacaksınız diyorsunuz. Bakın, veteriner hekimler bunu zaten yapmak istemediklerini bağıra bağıra söylediler ve şimdi yaptığınız önergeyle de yaptığınızın bu olduğunu, onları Azrail hâline getirmek olduğunu da eğer buraya farklı farklı uzmanları da çağırsaydınız onlar da ifade edeceklerdi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Kısa süre içinde topluyorum hemen.
OTURUM BAŞKANI MUHARREM VARLI - Lütfen toparlayalım.
SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Şimdi, bakın atıfta bulunulan bu 5996'da kesin öldürme belirtileri var. Avrupa Sözleşmesi'nde ise çok muğlak ifadeler var ve Avrupa Sözleşmesi'nde bu kesin öldürmeyi kimin yapacağına ilişkin hiçbir belirlemenin olmamasının yarattığı boşluğu açık bir katliamla dolduracak bir önerge vermiş durumdasınız. Nasıl? Şimdi, biliyorsunuz herhâlde bunu bizim size söylememize gerek yok, kanunlar açık ve net olmalı yapmak zorunda. Öldürme işlemini veteriner hekim dışında birinin yapabileceğine ilişkin bir önerge vermiş durumdasınız siz. Kim yapacak veteriner hekim dışında? Bu önerge böyle geçerse bir belediye işçisi aldığı talimatla sokakta kürekle bir köpeği öldürebilir. Örneğin "Ben kuduz olduğunu düşündüm." diyebilir ya da bir talimatla bunu yapmak zorunda bırakılabilir. Bakın bu önergeye göre oluyor bunların tamamı ve hiçbir uzmanlığı olmayan belediye görevlilerini de siz bu düzenlemeyle aynı zamanda Azrail hâline getiriyorsunuz. Belediye işçilerinin, emekçilerinin de o yüzden bu yasaya açık bir biçimde karşı çıkması lazım.
OTURUM BAŞKANI MUHARREM VARLI - Toparlayalım lütfen Sayın Vekilim.
SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Veteriner hekimleri aldıkları eğitim, sahip oldukları meslek etiğiyle hareket etmek yerine belediye yöneticileri ne derse onu yapmak zorunda bıraktığınız birer kuklaya dönüştürüyorsunuz. Bu bir göz boyama önergesi, bu önerge de bu kanunun tamamı da yaşam düşmanı, bilim düşmanı, etik düşmanı, hukuk düşmanı, hayvan düşmanı, halk düşmanıdır. Tümüyle geri çekilmelidir ve bu algı operasyonlarınızla itlaftan ötenaziye, oradan da 5996'ya getirdiğiniz bu değişiklikle 5'inci maddenin katliam ruhunu asla atlamış, değiştirmiş filan değilsiniz; kusura bakmayın, yemiyoruz.