DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Öncelikle, bu sokak hayvanlarını ilgilendiren konuda sayın AK PARTİ'li vekilin yaptığı konuşma için, medeni cesareti için kendisini tebrik ediyorum. Şunca saattir burada bir AK PARTİ'li vekil konuşan AK PARTİ'li vekil gibi söz alma cesareti gösterip de eli tuşa gitmedi, şimdi, önce onu söyleyeyim.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Ben böyle bir tebriği kabul etmiyorum. Bütün arkadaşlarımın cesareti var.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Size tebrikse diğer arkadaşlara ne demek istediğimi önce anlasınlar.

Şimdi, gelelim işin diğer tarafına. Bakın, Türkiye'de sokak hayvanları konusunda yıllardır Öyle bir iklim yarattınız ki hiçbir belediye başkanı sizin iktidarınız döneminde maalesef en bilimsel yöntemlerin uygulanarak bu sorunun çözülebileceğine olan inancını koruyamıyor yani buradaki açıklamalardaki farklılıkların sebebi sizsiniz. Sizin oybirliğiyle bile altına imza attığınız Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu raporunu uygulamamanız, bilimin gereklerini yapmamanız nedeniyle ortaya çıkan bu karmaşık durumun da çözüleceğine insanlar artık bir türlü inanamıyor.

Şimdi, değerli vekiller, bakın, burada 2019 yılında 12 toplantı yapılan, 55 saat süren, Adalar'a kadar gidilen, faytonlarla ilgili, onları çeken atlarla ilgili olarak bile yerinde inceleme yapıp irade ortaya koyup İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'yla birlikte bu sorunu çözen bir Komisyonun üyesi olarak bakın size ilgili popülasyonun kontrolüne ilişkin aksaklıklarda tercih edilmesi gereken yöntemin kısırlaştırma olması gerektiğiyle ilgili bölümden çok kısa bir kısım okuyorum, diyor ki: "Sahipsiz hayvanların rehabilitasyonuyla ilgili yeterli bütçe ve personel ayrılmadığı, eşzamanlı ve yeterli sayıda kısırlaştırma yapılmadığı ve bu nedenle de hayvan sayısının sürekli arttığı görülmektedir. Serbest yaşayan hayvanların popülasyon kontrolü için yürürlükteki mevzuata uygun ve insancıl olan seçenek kısırlaştırmadır." Duydunuz mu değerli arkadaşlar? Sohbet ediyorsunuz, iyi hoş da duydunuz mu? Bunun altına, sizin gibi, aynı sizin gibi AK PARTİ'li vekil arkadaşlarınız imza attı. Belki de cümlenin yazılmasında çok büyük katkı verdiler. "Serbest yaşayan hayvanların popülasyon kontrolü için yürürlükteki mevzuata uygun ve insancıl olan seçenek kısırlaştırmadır. Kısırlaştırmayla popülasyon kontrolünün sağlanabileceği öngörüsü büyük oranda kabul gördüğü hâlde yurdumuzda yerel yönetimler tarafından kısırlaştırılan hayvan sayısı yaklaşık olarak yılda 200 bin adettir." diyor. Ağırlıklı olarak bahsettiği yerel yönetimler AK PARTİ'li yerel yönetimler yani hem bilimselliğin gereğini yerine getirmiyorsunuz sonra da o yöntem işlemiyor, çalışmıyor, olmuyor gibi bir sonuca gelmiş gibi bir katliama yöneliyorsunuz. Hayvanları barınaklara alacağız, yeterli barınak yok, ne olacak şimdi? Ne olacak, almayacak mısınız yani, sokakta mı bırakacaksınız? Hayır, alıp alıp orayı mezbahaya çevireceksiniz. "Veteriner sayısı yetersiz." diyoruz, umurunuzda bile değil çünkü siz veteriner sayısı ile ülkedeki kasap sayısını topluyorsunuz, "Nasılsa katledeceğiz." diye bakıyorsunuz.

Bakın, burada bir tablo var: 2004-2019 yılı arasında yerel yönetimlerce yapılan rehabilitasyon çalışmaları. Kim iktidarda? Cumhuriyet Halk Partisi mi, kim? AK PARTİ iktidarda. 2004-2019 yılları arasında kısırlaştırılan hayvan sayısı 1 milyon 288 bin 260, on beş yılda, yaptığınız iş bu kadar. Aşılanan hayvan sayısı 1 milyon 597 bin 700, sahiplendirilen hayvan sayısı 363 bin 358; bu sizin başarısızlığınız.