ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Sayın Ali Özkaya'yı görmüyorum. Bir önceki maddede bir konuşma yapmıştı, dedi ki... Bütün belediyelere verilen toplam destekten bahsetti. Biz "Bu iş eşit dağıtılmaz Bakanlığın oluruna bırakılırsa." dediğimiz için. Toplam ödenen parayı açıkladı.

Şimdi, bir kanun yazıyoruz, bir kanun yapıyoruz. Madem eşit destek verileceğini düşünüyoruz Bakanlık tarafından neden bunu kanuna geçirmiyoruz, neden bir standart hâline getirmiyoruz? Mesela, hayvan sayısına göre belirleyelim. Gerçi bunu söylüyoruz, hayvan sayısından da bihabersiniz çünkü öyle bir çalışmanız yok. Aslında sadece hayvan sayısı ile ilgili değil, herhangi bir çalışmanız yok. Bakanlığın yazıp gönderdiği bir kanunu burada geçirmeye çalışıyorsunuz ve "İşin ehli insanları dinleyelim." dediğimizde de Komisyona almak istemiyorsunuz. Artık görüyorum ki, yanlışlıkla doğruyu duyar, fikriniz değişirse diye korkuyorsunuz. Bence o insanların buraya alınmamasının sebebi o. Bakanlık -dediğim gibi- bir oyun yazıyor, biz de burada oynuyoruz ama Bakanlığın hazırladığı kanununda her şeyi belirleme yetkisi Bakanlığa veriliyor. Yani, bu, daha önce, herhâlde yasama tarihinde görülmemiş bir olay olsa gerek.

Bir diğer söylediği şeyde "Kısırlaşmaya verilen Bakanlık desteği 200 liradan 300 liraya çıkarıldı." dedi Sayın Özkaya. Yurt dışı çıkış harç parasının 150 liradan 500 liraya çıkarıldığı yerde ki o 500 liranın da...

AYŞE BÖHÜRLER (Kayseri) - Ne alakası var?

ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Enflasyonsa aynı oranında çıkartın Sayın Vekilim, her şey alakalı, her şey alakalı da siz vermeye gelince, siz, 2 kere 2 "alırken 3, satarken 5" dediğiniz için böyle oluyor zaten o zaman harç pulunu da...

AYŞE BÖHÜRLER (Kayseri) - Bu senin iddian.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, hatibe müsaade edelim.

ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Yani 200 olanı 300 liraya çıkartıyorsunuz. 500 liranın nereye kullanılacağı da orada sıkıntılı da bu Komisyonun konusu olmadığı için oraya girmeyeceğim. Sonuç olarak tekrar söylüyorum: Kanunun uygulayıcı olan belediyelerin hiçbiriyle fikir alışverişi yapmadan hazırladığınız bu kanun, yerel seçimlerde aldığımız sonuçları cezalandırmak üzere yazılmış bir kanun. Bunu anlıyoruz, biz bunu biliyoruz da ama diyoruz ki yeri burası değil, yeri bu kanun değil yani gelin, bu işi başka siyasi bir mesele üzerinden yapalım, bu işi canlar üzerinden yapmayalım. Bizim iki gündür, saatlerdir her konuşmamızda anlatmaya çalıştığımız şey bu.

Bir de bu 2019 tarihli komisyon raporu çok güzel bir tespit yapmış: "Hayvanlara ilişkin süreçlerin yönetimi konusunda gerek merkezî, gerekse yerel yönetimlerde yeterli bütçenin bulunmaması önemli bir sorundur." demiş 2019'da. "Yeterli bütçe bulunmaması personel istihdamını, altyapıyı ve hayvan sağlığına yönelik uygulamaları doğrudan etkilemekte, şehir hayvanlarına yönelik olarak giderek büyüyen sorunlara çözüm bulunmasını güçleştirmektedir." diyor. Şimdi, ben, bu araştırma komisyonu raporunu okuduktan sonra bir de şunu fark ettim: Bir senedir burada araştırma önergeleri veriyoruz, sizlerin oylarıyla reddediliyor. Ben hep siyasi zannediyordum, biz veriyoruz diye reddediyorsunuz zannediyordum. Burada anladım ki siz, aslında, o gün nasıl ki 2019'dan bugün vazgeçtiniz, bugün söylediğiniz şeyden yarın çark ederseniz karşınıza bu belgeler çıkar diye korkuyorsunuz. Bizim araştırma önergelerimizi de o yüzden reddediyorsunuz.

Teşekkür ediyorum.