HARUN MERTOĞLU (Rize) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; İlhami Bey, az önce yoktun sen. Az önce, gönüllülerin cezai müeyyideden uzaklaştırıldığını söylemiştiniz İlhami Bey. Aynı kanunun içerisinde, 28/A'da hayvanlara kötü muamelede bulunan, işkence eden, eziyet eden bütün herkesin iki yıldan dört yıla kadar hapisle cezalandırılacağı hükmü zaten var. Burada gönüllülerin istisna tutulduğu...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Gönüllüleri...

HARUN MERTOĞLU (Rize) - O onu kapsıyor bir kere.

Şimdi, hep aynı şeyi söylüyoruz: "Ölüm, ölüm, ölüm." Şimdi, şeyden bir tarattırdım ben, Orhan Hocam, "ölüm" kelimesi kaç yerde geçiyor diye tarattırdım. Kanunda 14 yerde geçiyor ama o "ölüm" sadece "Bölüm"ün "B"siyle beraber geçiyor; sadece bir yerde geçiyor, o da "Gebe kalmış hayvanların doğum yapması, yavruların dört aylık olması beklenir. Bu hayvanların ölümü hâlinde..." şeklinde. Siz, bütün arkadaşlar konuşmaya başladığınızdan itibaren "ölüm, ölüm, ölüm..." Sadece bir yerde geçiyor.

OKAN KONURALP (Ankara) - Yasanın ruhundan bahsediyoruz biz, illa "ölüm" diye geçmesi şart değil.

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Ya, yasanın ruhundan bahsediyorsunuz!

Şimdi, arkadaşlarımız söylediler, tekraren bir daha söyleyelim arkadaşlar: Bizim niyetimiz, derdimiz...

Şimdi, arkadaşlar konuşuyorlar, ayrılıyorlar, "Cevap alamıyoruz." diyorlar, soru sormuyorlar. "Bu kanunu niye getirdiniz?" Sezgin Bey burada mı?

AYHAN BARUT (Adana) - Vallahi üç gündür...

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Üç gündür soru soruyoruz.

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Ne sordunuz?

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Arnavutköy Belediyesinde köpekleri toplayıp niye katlettiler bugün, cevap verin.

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Şikâyet edin.

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Sizin, AKP'nin belediyesi.

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Hayır, şikâyet edin. Nerenin belediyesi...

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Tamam, cezai uygulama yapacak mısınız?

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Hayır, nerenin belediyesi...

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - İki yıl ile dört yıl ceza verecek misiniz?

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Ya, onu mahkemeler verecek, ona biz karar veremeyiz ki. Siz az önce...

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - "Soru sormuyor." diyorsunuz, sorunca da...

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Hayır, soru sormuyor... Siz belediyeyi şikâyet edin. Ben ayırmıyorum ki belediyeyi, AK PARTİ'si, CHP'si, DEM PARTİ'si diye, öyle bir ayrım yapmıyorum ben. Siz şikâyet edin, şikâyete bağlı bir suç da değil aslında.

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Ya, siz sorun görüyor musunuz, onu soruyorum ben. Niye siz yaptırım uygulamıyorsunuz? Biz şikâyet edeceğiz zaten, siz niye bir şey yapmıyorsunuz, sorumuz bu.

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - İktidar değil misiniz? İzliyorsunuz işte katliamı.

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Allah'ım, Ya Rabb'im!

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - "Ölüm, ölüm, ölüm" işte görüyoruz, öldürüyorsunuz.

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Sizin derdiniz başka arkadaşlar.

NEJLA DEMİR (Ağrı) - Ne?

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Sayın Mertoğlu...

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Derdimiz ne?

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Sizin derdiniz ne söyleyeyim mi?

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Söyle.

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Sizin birkaç arkadaşınız da bunu itiraf etmiş zaten. Siz "Gezivari bir kalkışma inşallah burada çıkar." demediniz mi?

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Ya, siz zaten kaosu...

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Onu diyen sizsiniz. Sizin derdinizin insan olmadığı zaten belli de, hayvanlar da değil yani.