KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kayda girsin, girmesin konusundaki hassasiyet insanın gözlerini yaşartıyor gerçekten çünkü AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlar kayda girmesin diye hiç konuşmadılar.

LÜTFİ BAYRAKTAR (Sakarya) - Hoş geldin, hoş geldin!

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, ben şunu söyleyeyim: Toplamda bir özet olarak söyleyeceğim, hoşunuza gitmeyebilir ama bu bir rezillik, bu rezilliğin ta kendisi. Şimdi, milletvekili olarak seçilip, gelip burada milyonlarca hayvanın kaderini belirleyecek olan bir kanun teklifi görüşmesi yapılıyor, günler sürüyor, saatler sürüyor ve burada muhalefet milletvekilleri aslında size kendinizi anlatmanız, temsil ettiğiniz insanların size verdiği yetkiyle konuşmanız için 1 kere değil, 2 kere değil, 3 kere değil bir fırsat sağlıyor ama ağzınızı açıp tek bir kelime, cümle söylemiyorsunuz, kayıtlara geçirmiyorsunuz. Bunun adı rezillik değilse bunun adı nedir, bana söyleyin. Bu "susma"nın adı nedir, bunu söyleyin.

Şimdi, bu kanun teklifinde bir kere bir iş, akış programınızın olmadığı görülüyor; öncül işler, ardıl işler belli değil. Diğer taraftan, sokak hayvanı sayısı ile barınak sayısı uyumlu değil ve aradaki farkın yani sokaktaki hayvanların barınağa alınamayacak kısmının, o büyük kısmın başına ne geleceği de belli değil yani belli ki yok edilecek veya yok ettirilecek, kanun teklifiniz bu.

Diğer taraftan, anlaşılıyor ki sizin aslında sorduğunuz soru şu kanun teklifinde, tüm Türkiye'ye sorduğunuz soru şu: Hayvanların katliamı kanlı mı olacak, kansız mı olacak? Sizin sorduğunuz soru bu. Barınaklara alınamayan, dışarıda kalan ama toplanmış olan hayvanların başına ne gelecek? Allah bilir, ne gelecek. Yani insanı insanlıktan, hayvanı hayvanlıktan çıkaran bir kanun teklifi bu, yaşarken değil herkesi ve tüm canlıları ancak ölümde eşitlediğiniz bir kanun teklifi. Açıkçası, sizi bu vebalden kurtarmak istiyoruz, o nedenle ben tarihe not düşmek için söylüyorum bunu: Sayın Başkan, bu Komisyon toplantısını tam da bu noktada durdurun ve erteleyin, en azından bunu yapın, tarihe bu not düşsün. Buradan gülerek "Toplantı bitti, ne güzel, kurtulduk." diyerek çıksanız da maalesef ileride ellerinize baktığınızda kan göreceksiniz, başka bir şey görmeyeceksiniz ve çocuklarınızın size olan öfkesiyle yüz yüze geleceksiniz.