BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Çok TOGG'dan bahsettiğin için müsaade ederseniz bir iki kelam etmek istiyorum. TOGG sürecini hep beraber yaşadık bu ülkede. İlk başından itibaren Türkiye'de yerli ve millî bir markasının oluşturulmasıyla ilgili kimler eteğindeki taşları nasıl döktü, hangi söylemler dile getirildi yani biz uzunca bir süre Gemlik'in İtalya'nın bir ilçesi olmadığını ispat etmeye çalıştık. Onun için yani "Yerli ve millîyi destekliyoruz." dediğimizde Türkiye'deki muhalefetin, iktidarın pozisyonlarını tekrar bir gözümüzden geçirmemiz lazım.

Şimdi, değerli arkadaşlar, özellikle otomotiv endüstrisine baktığınızda çok büyük bir değişim ve dönüşüm var ve şu anda Çin dünyada otomotiv endüstrisinin sürükleyicisi hâline geldi. Yani Avrupa markaları, Amerikan markaları, bunların tamamı aslında Çin'in tehdidi altında. Biz Avrupa Birliğine üye bir ülkeyiz, bizim ülkemize yatırım yapan X firması Türkiye'yi tercih etmeyip Bulgaristan'ı, Macaristan'ı ve Romanya'yı tercih ettiğinde o araçların tamamını Türkiye'ye sıfır gümrük ödeyerek satabilir. Dolayısıyla bizim muhtemel bir rakibimizi kendi ülkemizde yatırım yapmaya teşvik etmemiz, ikna etmemiz emin olun bir başarıdır. Bu, Türkiye'deki markalar için bir tehdit değildir. Gerek teknoloji transferiyle gerek farklı iş birlikleriyle gerek ölçek ekonomisiyle bu yatırımlar emin olun ülkemize -vergiyi bir tarafa geçtim, istihdamı bir tarafa geçtim- çok ciddi katkılar sağlayabilir. Ve Türkiye'de yatırım yapan firmalara baktığımızda, eğer yerlilik ve milliliği kendi zaviyemizden değerlendireceksek Türkiye'de, ihracatta 5'inci olan, 6'ncı olan Toyota'yı nereye koyacağız? Toyota tamamı Japonlara ait bir firma ama binlerce istihdam sağlıyor, milyarlarca dolarlık ihracat yapıyor. Ya da sizin ilçenize çok yakın olan Ford'u nereye koyacağız? Yüzde 50'si Amerikalılara ait ama her sene istisnasız Türkiye'nin ihracat şampiyonu oluyor, milyarlarca dolarlık dövizi bu ülkeye kazandırıyor, istihdam sağlıyor. Onun için, değerli arkadaşlar, yabancı yatırımı toptan reddedeceksek, başka bir ekonomik anlayışla gideceksek onu tartışalım burada ama ülkeler üzerinden yaptığımız tartışmaları ben açıkçası doğru bulmuyorum. Kimse de bir yatırımı öbürünü batırsın diye ülkeye getirmez. Burada yeni iş birlikleriyle ne kadar çok biz Türkiye'de yatırım getirebilirsek, kapasitemizi ne kadar artırabilirsek, Türkiye'nin ihracat potansiyelini ne kadar geliştirebilirsek emin olun bu bizim ekonomimize katkı sağlayacaktır. Onun için, ben arkadaşlarımdan rica ediyorum -kişisel bir ricam bu- yani siyaseten cümleler kurabiliriz ama Türkiye'ye gelen bir yatırımı gerçekten farklı değerlendirmememiz lazım, bunun ülkeye getirilerine dikkat etmemiz lazım. Burada kimse yerli bir marka için bunu yapmaz. Hele ki TOGG'da gerçekten gayret etmiş, kavga etmiş, mücadele etmiş bir arkadaşınız olarak bunu söylüyorum. Ayrıca "istisnalar" dediğiniz istisnaların tamamını bugün gün içinde ifade ettiniz. O Kore markası da Türkiye'de yatırım yaparken teşvik aldı, Toyota da Türkiye'de yatırım yaparken teşvik alıyor, Ford bu büyük yatırımı için, en son ki yatırımı için teşvik aldı, istisnalar aldı, TOGG'a da emin olun, bir sürü istisnanın ve teşvikin yanında hiç yapmadığımız işleri yaptık. Devlet olarak alım garantisi verdiğimiz tek firma şimdiye kadar TOGG firması oldu. Değerli arkadaşlar, dolayısıyla burada insaflı olarak bu işleri değerlendirmemiz gerekir diye düşünüyorum.

Evet, söz isteyen?