KOMİSYON KONUŞMASI

TURAN YALDIR (Aksaray) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, Kıymetli Komisyon üyeleri, değerli bürokratlar, basın mensupları; hepinize saygılar sunuyorum.

Üreticilerimiz, 2024'te öyle bir sezon geçirdi ki ne ekse zarar etti. Karpuz, patates, çekirdek, domates, mısır, arpa, buğday ve daha niceleri üreticilerin belini büktü. 2024 yılında hasadını yaptığı neredeyse tüm tarımsal ürünlerden zarar eden, ektiği elinde ya da tarlada kalan, girdi maliyetlerindeki artış, maliyetin çok altına mahsul satışı, açıklanan taban fiyatlardaki adaletsizlik, desteklemelerin enflasyon canavarına yem edilmesi, küresel ısınma, fare, kokarca, dolu, yer altı suyunun çekilmesi gibi sebeplerle rekolte ve ürün kalitesinde yaşanan düşüşle devam eden hasat sezonu ne yazık ki üretici açısından büyük bir umutsuzluk ve hayal kırıklığı yaşatmıştır. Çiftçiler açısından 2024 sezonunun sorunları bu kadar büyük iken Bakanlığın bunu görmeyip 2025 ve sonrası planını açıklaması üreticide hiçbir heyecan yaratmamıştır. Tabiri caiz ise çiftçinin 2024 cenazesi ortada kalmamalıdır. Çiftçiye 2025'e hazırlık için devlet olarak bugünden can suyu verilmelidir. Alın terini toprağa akıtıp 85 milyon vatandaşımızı, 55 milyon turisti ve sayıları milyonları bulan sığınmacıları besleyen çiftçilerimiz 2024 yılının zararlarını tanzim etmeden 2025 yılı üretim planını nasıl yapabilir? 150 milyonu aşkın insanın gıda ihtiyacını karşılamak 2 milyon çiftçimizin en temel göreviyken 2 milyon çiftçiye bakamamak ne bin yıllık kadim devlet geleneğimize yakışıyor ne de Hükûmetin açıkladığı sözde Türkiye Yüzyılı vizyonuna.

İki yıl üst üste ekilmeyen tarım arazilerine yaptırım uygulamak yerine üreticinin üretimden neden vazgeçtiğini sorgulamak gerekir. Sözlerim asla politik saiklerle ve muhalefet olsun, torba dolsun amacıyla söylenmemiş olup bizzat üreticinin feryadını dile getirmek maksadı taşımaktadır. Elbette 2025 ve sonrası yılların planlamasını yapmak doğrudur. Tarım Bakanlığının "Bitkisel Üretimde Yeni Destekleme Modeli" adıyla açıkladığı paketin içerisinde çiftçilerimize fayda sağlayacağını düşündüğüm, desteklemelerin önceden açıklanması, planlı üretime geçilmesi gibi maddelerin üreticiye fayda sağlayacağı kanaatindeyim. Fakat üreticilerimiz o kadar çok sorunla mücadele ediyor ki bu planlamayla geleceği kurtarmak mümkün değildir. Çiftçilerimiz daha fazlasını hak etmektedir ve bu hakkın iadesi bir lütuf değildir. Memleketimizin dört bir tarafından denizlere bedava akan akarsularımızın kurak topraklara akmasını sağlamak üreticimizin yüzünü güldürür. Alın teriyle ürettiği ürününü enflasyona ve faize boğdurmamak üreticimizin yüzünü güldürür. Kanunda da olan ama uygulanmayan, millî gelirin yüzde 1'ini tarım desteklemelerine ayırmak üreticimizin yüzünü güldürür. Üreticiyi sanayiciye ve tefeciye boğdurmamak üreticinin yüzünü güldürür. Kimseye muhtaç olmadan, insanlık onuruna yakışır bir hayat sürmek üreticimizin yüzünü güldürür.

Sayın Bakanım, tarıma sadece açıkladığınız taban fiyatlar, gelişmiş ülkelere göre yok denilecek kadar az desteklemeler, ürettiği ürünün tarlada çürümesi gibi hadiseler, göçmen işçilerin yüksek maaşlarla ve binbir nazla çalışması zarar vermiyor; tarıma aynı zamanda Hükûmetin yıllara sâri tarım politikasızlığı en büyük zararı vermektedir. "Bitkisel Üretimde Yeni Destekleme Modeli" ismiyle açıklamış olduğunuz paketi daha da iyileştirerek çiftçilerimizin ilelebet yüzünü güldürmek Hükûmetin boynunun borcudur.

Sayın Bakanım, bir de çaresiz atama bekleyen ziraat mühendislerimiz var. Her yıl ziraat fakültelerinden ortalama 5 bin gencimiz mezun oluyor. Çift yıllarda yapılan KPSS'de iki yılda yaklaşık olarak 750 ziraat mühendisimiz istihdam ediliyor yani yaklaşık yüzde 7,5 istihdam sağlanabiliyor. Özel sektörde ise durum daha da içler acısı, tarım ülkesi olan ülkemizde ziraat mühendisleri asgari ücretle dahi iş bulamıyor. Ziraat mühendisi gençlerimiz sizden atama bekliyorlar, çalışmak ve üretime katkı sağlamak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Yaldır, teşekkür ediyorum.