Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı b) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı c) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ç) Türk Standardları Enstitüsü d) Türk Patent ve Marka Kurumu e) Türkiye Bilimler Akademisi f) Türkiye Uzay Ajansı g) GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ğ) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı h) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ı) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı i) Kalkınma Ajansları (Ankara, Bursa Eskişehir Bilecik, İstanbul) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 07 .11.2024 |
AŞKIN GENÇ (Kayseri) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; 2025 yılı bütçesini görüşürken Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve bağlı kuruluşların mali yapılarını, harcama kalemlerini ve faaliyetlerini gözden geçirme fırsatını buluyoruz. Bugün, burada, bu bütçenin halkın sırtındaki yükü nasıl artırdığına dair bazı konuları sizlerle paylaşmak isterim. Bu rapor, Hükûmetin kamu kaynaklarını nasıl yönettiğinin ve mali disiplinin tamamen kaybolduğunun net bir belgesidir.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 194 milyon TL'lik idari para cezasının sadece 65 milyon TL'sini tahsil edebilmiş, geri kalan 129 milyon TL ortada yok. Milletin cebinden çıkan paraların âdeta buharlaştığı bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu paralar yandaşlara kaynak yaratmak için mi toplanıyor? Halktan toplanan vergiler alacak hanesinde bile gösterilemiyor. Burada büyük bir ihmal olduğunu düşünüyorum. Milletin alın teriyle kazandığı paralar neden hesaplarda görünmüyor?
Organize sanayi bölgeleri için yapılan yatırımlarda yurt içi üretici fiyat endeksi oranlarının çok üstünde fiyat farkları ödenmiş, kendi projelerinizde bile maliyetleri yönetemiyorsanız iş dünyasını nasıl destekleyeceksiniz? Devlet kasasının dibini delik açar gibi boşaltan zihniyetle nasıl sürdürülebilir bir ekonomi yaratılabilir? Millet borç içinde kıvranırken kim bu savurganlığın hesabını verebilir? Bakanlığın 2023 yılı giderleri 41,1 milyar TL ancak elde edilen gelir sadece 549 milyon TL. Aradaki uçurum korkunç. Bu açık milletin alın teriyle finanse ediliyor.
Bakın, küçük ve orta boy işletmelerin bankalara olan borçları eylül ayında 4 trilyon TL sınırını aştı, 4 trilyon 68 milyar TL'ye yükseldi, öyle değil mi Sayın Bakanım? KOBİ'lerin 72,2 milyar TL'lik borcu ödenemediği için icra takibine düştü, 261 bin KOBİ bankaların icra takibinde. Her gün seçim bölgem Kayseri'den onlarca telefon alıyorum bu konuda.
Ekim ayında imalat sanayi kapasite kullanım oranı yüzde 75,2'ye düştü. Üretimin düştüğü, sanayinin kaybettiği bir dönemde Bakanlığın kaynaklarını doğru yönetmeyerek bu tabloyu daha da kötü hâle getirdiğinizi düşünüyoruz. Son üç ayda sanayi üretimindeki gerileme yüzde 5,3 seviyesinde ve ne yazık ki sanayi daralmaya devam ediyor.
Sayıştayın açıkça belirttiği gibi, Bakanlık taşınmaz varlıklarını enflasyon düzeltmesi yapmadan kayıt altına almış. Bu mali tabloların doğruluğunu zedeleyen bir hata değil, apaçık bir sorumsuzluktur. Halkın malları kayıt altına alırken dahi şeffaflık sağlanamıyorsa burada büyük bir yönetim zafiyeti olduğunu düşünüyoruz. Türk Patent ve Marka Kurumunun mülklerinin ve gelirlerinin muhasebeleştirilmediği bir tablo söz konusu. Bu kurumlar Türkiye'nin sanayi gücünü, yeniliğe dayalı ekonomisini destekleyecek yerde, âdeta bir varlık kaybı yaşıyor. Kurumların bu kadar kötü yönetilmesi milletin nezdinde güveni zedeliyor. Kamu kaynakları Sayıştay raporlarıyla sürekli gözler önüne serilen bu yönetim zafiyetiyle daha ne kadar zarar görecek?
Diyanet İşleri Başkanlığının 2024 yılı ödeneği 91,8 milyar TL. Diyanet, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından daha fazla bütçeye sahip. Oysa, Türkiye'nin kalkınma hedefleri sanayi, teknoloji ve üretim alanlarında büyümeyle mümkündür. Diyanete sanayiden daha fazla kaynak ayırmak hangi akla hizmettir, inanın sorguluyoruz.
KOSGEB, küçük işletmeleri desteklemek için kurulmuş bir kurum ancak işletmelerin ihtiyaç duyduğu eğitim ve danışmanlık hizmetlerinde yetersizlik yaşanıyor, desteklerin etkinliği ne yazık ki sağlanamıyor. Milletin her yıl daha fazla bütçe ayırdığı bu kurum amacına ulaşmaktan uzaksa bu bütçe neye hizmet ediyor?
Bu bulgular, bize Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ve bağlı kuruluşların kamu kaynaklarını ne kadar savruk bir şekilde yönettiğini gösteriyor. Her yıl daha yüksek bütçeler talep eden bu kurumlar, halkın vergilerini israf etmeden, şeffaf ve adil bir şekilde yönetilmek zorundadır. Bütçedeki savurganlık ve disiplinsizlik milletin sırtındaki yükü her geçen gün daha da artırmaktadır. Bu düzen böyle devam edemez. Türkiye'nin kaynaklarını bu şekilde har vurup harman savuran bir yönetim anlayışı ne ekonomik kalkınma sağlayabilir ne de bu millete hizmet edebilir.
Bakın, küçük ve orta boy işletmelerin bankalara olan borçları eylül ayında 4 trilyon TL sınırını aştı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum Sayın Genç.