KOMİSYON KONUŞMASI

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, kıymetli bürokratlar, kıymetli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum ve 2025 yılı bütçenizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Sözlerime başlamadan önce, birkaç gün sonra vefatının 86'ncı yılını idrak edeceğimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü minnet ve rahmetle anıyorum. Bizlere bıraktığı bu kutlu cumhuriyetin, onun millî ve üniter yapısının, Türk dilinin, Türk kimliğinin, Türk Bayrağı'nın dâhilî ve haricî tüm düşmanlarına karşı sonsuza dek koruyucusu ve kollayıcısı olacağımızı buradan bir kere daha tekrar etmek istiyorum. Ruhu şad olsun, Türk ili ve Türk devleti sonsuza dek var olsun diyorum.

Bugün ben burada nüfus bakımından 6'ncı büyük ilimiz olan, büyükşehir statüsünde olan ve benim de seçim bölgem olan Adana'nın kentsel dönüşüm ve depreme dayanıklılığından biraz bahsetmek istiyorum. Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi, 6 Şubat depreminde hasar gören şehirlerden biri Adana. Bu hasardan sonra da bize bu depremde gördüklerimiz gösterdi ki Türkiye gerçekten -hepimiz biliyorduk zaten- deprem açısından riskli bir coğrafyada ama maalesef hâlâ depreme dirençli ve hazır bir ülke değiliz. Adana'da da 626 bina ağır, 1.556 bina orta ve 10.390 bina az hasarlı olarak tespit edilmiştir. Hâlâ ağır hasarlı olup yıkılmayan binalar mevcut şehirde ve bunlar ciddi risk teşkil etmekteler. Hasarlı evlerde oturan da çok insan var ve bu da tabii ki çok riskli bir durum. Adana, Türkiye'nin deprem riski en yüksek illerinden biri. Doğu Anadolu Fay Hattı'na yakın olan Adana'da çoğu bina da yıllar önce yapılmış, eski inşaat yönetmeliklerine göre yapılmış ve artık tamamen dayanıklılığını yitirmiş durumda. Bilim insanları Adana'nın çevresindeki fay hatlarında artan gerilimin yeni depremleri tetikleyebileceğini sık sık belirtiyor. Bugün Adana'nın mevcut bina stokunun önemli bir kısmı şiddetli bir depremde ayakta kalabilecek kapasitede değil maalesef. Yapılan incelemelerde de şehirde bulunan 50 bin konutun depreme karşı riskli olduğu raporlanmış yani bu yaklaşık toplam konut stokunun yüzde 10'u kadar ama biraz önce de bahsettiğim gibi, şehirde maalesef konut stoku ciddi derecede eski, eski deprem yönetmeliğine göre yapılmış ve hiç sağlıklı gözükmüyor. Adana'nın bir an önce kapsamlı bir kentsel dönüşüm sürecine girmesi gerektiği de açıkça ortada.

Kentsel dönüşüm, bildiğiniz üzere, yalnızca eski binaların yenilenmesi değil, aynı zamanda kentlerin sürdürülebilir ve güvenli hâle getirilmesi süreci de olarak biliniyor. Ve Adana maalesef, Suriyeli göçmenlerin de çok yoğun yaşadığı şehirlerden biri. 2023 yılı itibarıyla Adana'da yaklaşık 250 bin Suriyeli sığınmacı bulunmakta ki bu da nüfusunun yaklaşık yüzde 10'u demek; bunda kaçak sığınmacıları saymıyoruz bile. Bu durum özellikle sosyal uyum ve güvenlik konularında ciddi zorluklar ortaya çıkarıyor. Adana'da özellikle Yüreğir ve Seyhan gibi ilçelerde Suriyeli göçmenlerin yoğunlaştığı, bazı mahallelerde gettolaşma eğilimleri görülüyor; bu da şehrin güvenliği açısından ciddi risk oluşturuyor. Bu bölgeler için tek çözüm, kentsel dönüşüm; bir an evvel bunlara da el atılması gerekiyor. Tabii ki burada yerel yönetimin de destek olması önemli; umarım yerel yönetim ile merkezî yönetim bu konuda irtibatlı çalışıyordur Adana'da.

Bunlara ek olarak, sunumunuzda 81 ilde 81 milyon metrekare millet bahçesi yaptığınızı belirttiniz. Acaba yeşil alan açısından da zayıf olan Adana'mız da millet bahçesine ne zaman kavuşacak, onu sizden öğrenmek istiyorum.

Yine, "45 ilimizde 80 tarihî kent meydanı ihya ediyoruz." dediniz. Adana'nın da çok güzel bir tarihî kent meydanı var, acaba bu da bu 45 ilden biri mi, onu öğrenmek istiyorum.

Ve size son olarak, son günlerde çıkan bir haberle ilgili soru sormak istiyorum: Adana'nın Seyhan ilçesi Karakuyu Mahallesi'nde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülen inşaat çalışmalarında üç ay içinde 2'nci kez kule vinç devrilme olayı meydana gelmiş ve her 2 kazada da vinç operatörleri hayatını kaybetmişti. Benzer olayların tekrar etmesi de gerekli denetimlerin ve önlemlerin etkin bir şekilde uygulanmadığına dair ciddi kaygılara yol açmıştır. Üretim baskısı, denetim eksikliği ve iş güvenliği tedbirlerinin yetersizliği gibi unsurların işçilerin can güvenliğini tehdit etmeye devam ettiği gözlemlenmektedir. Yaşanan bu elim hadiselerin sebeplerinin ortaya çıkarılması, sorumluların adil şekilde cezalandırılması ve benzer acıların tekrarlanmaması üzerine uygulanan politikaların ve iş güvenliği tedbirlerinin ivedilikle gözden geçirilmesi zarureti hasıl olmuştur. Bu kapsamda Adana'daki TOKİ şantiyesinde üç ay içinde yaşanan 2 kule vinç kazası sonrasında Bakanlığınız tarafından şantiyeye özel bir denetim veya kaza analiz raporu hazırlanmış mıdır? Hazırlandıysa bu raporda tespit edilen eksiklikler nelerdir ve bu eksiklikleri gidermek için hangi adımlar atılmıştır? İlk kazadan sonra şantiyede benzer kazaların önlenmesi için hangi güvenlik önlemleri alınmıştır? Son iki yılda Adana'daki TOKİ şantiyelerinde kaç denetim yapılmıştır ve bu denetimlerin sonuçları nelerdir? Kazalarda hayatını kaybeden işçilerin ailelerinin mağduriyetlerini gidermek ve hak kayıplarını önlemek için Bakanlığımızın sağladığı bir destek veya yardım programı bulunmakta mıdır? Türkiye genelinde TOKİ ve diğer kamu kurumları tarafından yürütülen inşaat projelerinde iş güvenliği standartlarının artırılmasına yönelik Bakanlığımızın yeni bir eylem planı mevcut mudur? Bunları merak ediyorum. Buna ek olarak, Balcalı Hastanesi de depremde çok ciddi hasar görmüştü, hâlâ o hastanenin çalışmasında çok büyük problemler var. Acaba bununla ilgili -bilmiyorum- siz bir şey yapmayı planlıyor musunuz?

Bir de bizim Adana Sarıçam çöplüğü her zaman bir problem, siz çevrecilikle de ilgilisiniz: Tamam, yerel yönetimin de konusu bu ama bence Bakanlığın bu konuya acil el atması gerekiyor çevre güvenliği açısından çünkü orada hem üniversiteler var, biri Alparslan Türkeş Üniversitesi, biri de yılların Çukurova Üniversitesi ama Alparslan Türkeş Üniversitesi daha çok etkileniyor, etrafında yeni yerleşim yerleri var ve hem sağlık hem de rahatsızlık açısından ciddi problem oluşturuyor. Bununla ilgili de sizden bir adım atılmasını beklediğimizi söylemek istiyorum.

Beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum, sağ olun.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum sayın milletvekiline.